KÖLE/BXB

[4]

"Sen ye ben içecek bir şey hazırlıyorum." "Gerek yok." tam ağzımı açmış konuşacaktım ki kapının çalması ile kapıya baktım...

---
(Afşa'dan)

"Gelebilirsiniz." kapı tekrar çaldı daha yüksek sesle konuştum "Gelebilirsiniz." tekrar çalınca Etki'ye baktım o da şaşırmış şekilde bana bakıyordu, kimdi bu?

Ayağa kalkıp kapıya doğru gittim hızlıca  kapıyı açtım. Elindeki  tepsiyle yüzünü saklayan kahverengi saçları gözüken kadını görünce gülümsedim "Melek?"

Tepsiyi indirdi "Tadaa sürprizimi beğendin mi?" Melek'le on yaşındayken tanışmıştım aşçının çocuğuydu. Küçük diye evde tek bırakamayıp buraya getiriyordu.

Tanıştıktan sonra hep beraber oyun oynadık ama annem öldükten sonra ayda bir anca yanıma gelebiliyordu.

O da mutfak çalışanı olmuştu. "Tabiki beğendim, geç içeri hadi." kenara kayıp yer verdim. İçeri geçince kapıyı kapadım.

"Sana mükemmel bir açma getirmişim bayılırsın." "Kesinlikle öyledir." bana göz devirip yatağın ucuna oturdu. "Aklıma gelmişken ya Afşa niye merdivenin başında prens konusunu açıyosursun." "Onu nerden biliyorsun... yoksa Hatice abla mı?" kafasını onaylarcasına salladı.

"Ya of o kadın da bir şeyi duymasın ya." "Tüm saray bunu konuşuyor ünlü oldun ne güzel." gülmeye başladı oflayıp konuştum.

"Etki tanıştırayım bu çocukluk arkadaşım Melek, Melek sen tanıyorsundur zaten Hatice abla sağolsun fazla konuşmama gerek kalmadı." "Tanıyorum da baban senin köleliğe karşı olduğunu biliyor niye köle satın aldı?" "Bilmiyorum ki ben de onu merak ediyorum." "Ve sana Etki'nin çok pahalı olduğunu söylemiş ama bu civardaki herkes Etki'nin pahalı olmadığını hatta gereğinden ucuz satıldığını bilir."

"Bunu nasıl duydun ve neden gereğinden ucuz" ikinci sorum da Etki'ye baktım, Melek konuşmaya başlayınca Etki'ye bakmayı bıraktım "Bir Hatice ablanın kulağı herhangi bir dedikoduyu beş yüz kilometreden duyabilir" gülmeye başladım. Gözüm birden Etki'ye takıldı, bana bakıyordu, gülmeyi kestim. "Ee ikinci sorumun cevabını alamadım" "İade edildiğim için" "Hiç insan iade edilir mi? ya babam şu köleliği kaldırsa ne güzel olur."

"Evet, biliyor musun? Kral bir köle almış diye söylenti var, tam bir aydır bu dedikodu var ve hiç kattan çıkmamış bile." "Babam kendi katına mı sokmuş?" "Evet." "Nasıl? o kata kendisi, Safa ve özel hizmetçisi hariç kimse giremiyordu."

"Beni asıl şaşırtan şu köle erkekmiş." "Ama babam... anneme  yapamaz değil mi? Bunu yapmış olamaz." "Merak etme belki yalandır dedikodu sonuçta." kafamı salladım.

Sohbete daldık yaklaşık üç saat geçti. Melek işi olduğunu söyleyip mutfak katına gitti, hava kararmaya başlamıştı. Etki'nin uzun süredir uyanık kaldığı belliydi. Öğlen uyumasına rağmen gözlerinden uyku akıyordu.

Odam da koltuk yoktu ama yatak büyüktü. Rahatsız olmasın diye araya yastık koyabilirim. "Uyuyalım mı?" Kafasını sallayınca yatağın alt tarafından iki tane battaniye ve bir yastık çıkardım.

İki tane yastık yatağın üstünde olduğu için sadece bir yastık aldım, yastığı araya koydum. Etki'ye battaniyesini uzattım teşekkür edip bana bakmaya devam etti.

"İyi geceler." diyip yatağa oturdum "Sana da iyi geceler." gülümseyip uzandı ve battaniyesini  üzerine örttü.

Bende aynısını yapmıştım yaklaşık beş, on dakika sonra uykuya daldım...