(Afşa'dan)
Etki bana cevap vermeyince "Lütfen." dedim. "Afşa ateşin var ama-" "Bir şey olmaz." Bana sarılırsa daha iyi hissedecektim ne zaman hasta olsam annem bana sarılarak beni uyuturdu.
Gerçi uzun zamandır o yok ama... yinede hasta olunca Melek yanıma geliyordu o da bana sarılıyordu.
Etki pes edip yanıma uzandığında ona sarılmıştım. Bir süre sonra bana dönüp elini alnıma yasladı. Dudaklarında küçük bir gülümseme belirdi.
Kolunu belime dolayarak sarılışıma karşılık verdi. Uykuya dalacak gibi olunca gördüğüm kabus aklıma geliyor ve beni uyutmuyordu.
Etki bunu fark etmiş olacakki bana iyi olup olmadığımı sordu. Bende iyiyim diye geçiştirdim. Daha yeni annesini öldüren kişiyi görmüşken benle ilgileniyordu.
Onun içinde yüktüm, Etki tekrardan elini alnıma götürdü. "İyiyim ben." "Yinede kontrol etmekten zarar gelmez." Sarıldığımızdan dolayı yüzümüz çok yakındı.
Dudaklarını alnıma yaklaştırıp küçük bir öpücük bıraktı. Kalbimin anlamsız şekilde hızlanmasını görmezden gelmeye çalışarak bana bakan Etki'ye baktım.
Gülümsedi "Rüyanda ne gördün?" "Annemi, bana bir şey diyecekti ama diyemeden yok oldu." Neredeyse her zaman bu rüyayı görüyorum.
Bazen annem suya dönüşüp akıp gidiyordu bu yüzden her zaman onun denizde olduğuna inanırdım.
Saçımda gezen eller ile düşünmeyi bıraktım. "Sadece bir rüyaydı endişelenmene gerek yok." "Hayır, bu çoktan gerçekleşti bile." Şaşırmış gözlerle bana bakan Etki'ye bakıp devam ettim.
"Annem ölmeden bir kaç dakika önce odama girdi bana bir şey anlayacaktı ama onun kötü olduğunu gördüğüm için dinlemeyip ona iyi olup olmadığını ve birden fazla soru sordum annem iyiyim dese de ben sormaya devam ettim. Bir kaç dakika dolmuş ve annem yere yıkılmıştı. Yanına edildiğimde kusmaya başlamıştı gidip babamı çağırmıştım o da gelmişti ama annemi ne dinleyebildim ne de son kez görebildim."
Saçımda ki eller durmuştu. Bana daha sıkıca sarılmış yüzlerimizin çakışmasına sebep olmuştu.
Boynuma doğru gelen nefesi, garip hissettiriyordu. İyice ona yaklaştım. Sonunda gözlerimi kapatıp uykuya dalmıştım.
---
Yavaşça özlerimi açtım. Önümde uyuyan Etki'ye baktım yavaşaca yerimden kalktım. Hâlâ uyuduğu için şanslıydım çünkü fazla uyuyamamıyordu. Odadan çıkıp banyoya girdim gündelik işimi yapıp, saçımı düzeltmeye başladım. Nedense aklıma Etki gelmişti, gülümsedim ama bu kısa sürdüEtki'ye iyi bakamıyordum. Kendi sorunları varken benimkilerle uğraşıyordu. Dün benim yüzümden doğru dürüst bir şey yiyememişti. Ona yük oluyordum. Banyodan çıktım, odaya girip buz dolabına baktım. Dolaptan simit ve ekmek çıkarıp fırına attım. Etki'ye baktığımda uyanmış beni izliyordu.
Gülümseyip günaydın diyince ona karşılık verdim. Ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Yüzünü yıkıyacağını söyleyip odadan çıktı.
Bende yatağı düzeltmiştim Etki gelince ona birazdan fırındakilerin pişeceğini söyleyip dün aldığımız eşyaları hatırladım.
Dolabın yanında poşetleri görünce hemen oraya gidip poşetleri ayrıştırmaya başladım. Çoğu kıyafet ve yiyecekti. Zaten ayri poşette oldukları için yiyecekleri buzdolabının yanına koydum.
Etki de poşetlerin yanına gitmiş içlerine bakıyordu. Yanına gittiğim de bana dönüp kırmızı eliyle poşeti gösterdi.
"Buradaki boya patlamış." "Belli oluyor." diyip gülmeye başladım o ise bir parmağını burnuma sürüp bana gülmeye başladı.
"Kediye benzedin." iki elimi kaldırıp kedi patisi gibi yaptım "Miyav." Bende gülmeye başlamıştım.
Gülmemezi kesen fırının sesiydi. "Elini poşetin içindeki mendille sil yoksa çıkmaz." Sofrayı sermiş ve fırındakileri çıkarmıştım.
Etki elini silip gelmişti. "Sen sonsuza kadar kedi olacaksın galiba?" Ben bir şey diyemeden çenemden tutup kafamı kendisine döndürmüştü.
Elindeki mendille burnumun üstündeki boyayı sildi,gülümseyip çenemi bıraktı. "Artık kedi değilsin." "Hey! Ben her zaman kediydim." sinirliymiş gibi davrandığım sırada o duraksamıştı. "Her zaman kedi misin yani?"
"Değil miyim?" Dudaklarımı büzerek konuştuğumda güldü. "Yemeği hazırlayayım." Beni görmezden gelerek yemekleri dolaptan çıkarıyordu.
Çoktan öğlen olmuştu. Yemeği yemiş ve eşyaların yerini düzeltmeye başlamıştım. Etki'de bana yardım edeceğini söyleyince kabul ettim.
"Afşa bu kalp rahatsızlıklarıyla alakalı kitabı kaldırayım mı?" "Hayır daha bitmedi o." "Neden bunları okuyorsun ki? Daha eğlenceli şeyler okuyabilirsin."
"Her türden okuyorum ama annemin kalbinde sorun varmış o yüzden ölmüş bunun sebebini merak ettiğim için genelde bunlaru okuyorum."
"Her tür mü emin misin?" Kafamı salladığım da güldü. "Niye gülüyorsun?" "Bence hâlâ eksik bir kaç tür var." "Hangileri?"
"Mesela... kölelikle alakalı yada krallıkla alakalı bir şey okumuyorsun gibi." "Hayır okuyorum." "Neden bana yapılanlar hakkında fikrin yoktu?" "Kitapta kölelerin sadece iş için kullanılan toplumda ayrımcılık gören insanlar olduğu yazıyordu."
"Kimse gerçeği yazmaya cesaret edemiyor desene." Konuşmaya devam ederek tüm odayı düzene sokmuştuk. Saat yediye geliyordu akşam yemeğini yiyip uyumaya karar verdik.
Bir şeyler hazırlayıp yiyip yatağa oturduk "Yanındaki sehpa da bir kitap var verir misin?" Duraksayıp bana baktı ardından hiç bir sey olmamış gibi gülüp kitabı uzattı.
Kitabı okumaya başlamıştım, yaklaşık iki saat geçmişti uyuma kararı alıp yatağa uzandım odadaki tek ışık kaynağı olan küçük masa lambasının ne kadar kaba durduğunu farkettim.
(Yazar bakış açısı )
Afşa uzanalı on dakika olmuştu Etki onun uyuduğunu düşünüyordu bu yüzden yanındaki masa lambasını kapatıp odayı karanlığa teslim etti.
Bir anlığına duygularına hakim olamayıp Afşa'nın dudağına kısa ve sade ama bir o kadar da duygu yoğunluklu bir öpücük bıraktı.
Fakat sorun şuyduki Afşa uyumuyordu...
---
Yorum atın la lütfen 👉👈 yokmu bir yorum yokmu bu garibana bi yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖLE/BXB
General FictionAfşa 12 yaşında annesinin ölümünden sonra babası yüzünden sarayın bir katında sıkışmış bir prensti. Bir gün kral yaşlı uşağın ölümüyle ucuz bir köle almaya karar verir. Etki hırçınlığıyla bilinen, ucuz bir köleydi. Aslında çocuk gibi biriydi ama ba...