(Afşa'dan)
Hemen kenara geçip arkama baktım. Çalışan ordaydı. Sırıtıp üstüme doğru gelmeye başladı. "Ne işiniz var burda?" "Güzel müşterime yardım edeyim dedim." Hayır tüm insanlar kötü olamazdı. Herkes aynı değildi ama neden karşıma çıkan kişiler böyleydi.
Prens olduğumu bir kaç soylu haricinde kimse bilmezdi, kralın bir oğlu vardı ama kimse onu tanımazdı. Seviyordum bunu kimse bana zorunlu sekilde saçma davranmıyor en azından ama bu tür olaylarda gerçekten yapacak bir şeyim olduğunu sanmıyorum. Güçsüz ve zayıfım, acınası durumdayım.
Çalışan önüme geçince onu ittim ki bu bir işe yaramamıştı. Belki güçsüzüm ama aptalda değilim. Özel bölgesine atabileceğim en güçlü tekmeyi attım.
O acıyla iki büklüm olunca itip içeri dogru koştum. "Etki kapıyı açar mısın?" Diyip kapıya vurdum. Etki kapıyı açıp kafasını uzatınca hiç düşünmeden içeri girdim.
Göz yaşlarım benden izinsiz akıyorlardı. "Afşa iyi misin? Neden ağlıyorsun?" Yan taraftaki kapının tekmelenmesiyle daha çok korktum.
Etki merak edip kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Bende peşinden çıktım çalışan oradaydı. Bana bakıp güldü. "Demek buradaydın küçük piç.""Nasıl konuştuğuna dikkat et!" "Etmezsem ne olur?" Bu seferde Etki'ye bulaşmıştı. "Etki gidelim burdan, lütfen."
"Peki." Elimden tutup yürümeye başladı, çantayı alıp dışarı çıktık. Dışarıya çıktığımızda durdu önüme gelip göz yaşlarımı sildi sonra bir şeyler mırıldandı ama duyamadım.
"Buralarda oturacak yer var mı?" Kafamı sallayıp ileriyi gösterdim. "Orada." Elimi tutmayı bırakmadan oraya doğru yürüdük.
Oturma alanına gelince boş bir banka oturduk. "O adam ne yaptı?" "Üstüme doğru geldi." "O adamı gerçekten öldürmek gerekiyor, sana nasıl böyle davranıyorlar sen koskoca ülkenin prensisin."
"Tanımıyorlar bile." "Üzülme bu onların hatası." Gülümseyip başımı omzuna koydum. Bir ömür böyle kalabilirdim az önce yaşadıklarım sanki yaşamamış gibiydim.
Huzur muydu bu his? Belki mutluluk ne olduğunu bilmiyorum ama çok iyi hissettiriyor olduğuna eminim. Oyalanmak amacıyla Etki'nin eliyle oynamaya başladım.
Eli gerçekten büyüktü. Elimizi karşılaştırdığımda benimki çok küçük gözüküyordu. Elimizi karşılaştırmama Etki gülmüştü.
Karşıdaki dondurmacıyı görünce sevinçle Etki'ye baktım. "Dondurma yiyelim mi?" "Hava soğuk hasta olursun." "Olmam, hadi gel neli istiyorsun?" "Vanilyalı." "Peki sen burda bekle ben geliyorum." Kafasını sallayınca hemen dondurmacının yanına gittim kendimi kakaolu Etki'ye de vanilyalı almak istediğimi söyledim dondurmacı doldurmaları verince hemen Etki'nin yanına yürüdüm. Yanında biri vardı aralarında en az beş adım vardı.
Etki'nin suratındaki korkudan onun kötü biri olduğu anlaşılırdı. Hemen yanına gidip bu kim diye sordum "Babam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖLE/BXB
General FictionAfşa 12 yaşında annesinin ölümünden sonra babası yüzünden sarayın bir katında sıkışmış bir prensti. Bir gün kral yaşlı uşağın ölümüyle ucuz bir köle almaya karar verir. Etki hırçınlığıyla bilinen, ucuz bir köleydi. Aslında çocuk gibi biriydi ama ba...