Şıkıdım şıkıdım ohhh ohhh
Ulannnn bin kişi okumuşşş
Teşekkür ederim sizlereeeee
Veeeeeee
Yeni bir bölümle karşınızdayım
Lezzzzz Goooooooo
***
Bizim otobüste bir kaç dakika sonra durdu ve hepimiz aşağı indik.
Alaz ve Bulut hızla tuvalete koştu ve geldiklerinde rahatlamış görünüyorlardı.
"Gençler beni takip edin bakalım." Yavuz abinin peşine takılıp yürümeye başladık.
Bir süre sonra gezeceğimiz müzenin kapısına geldik.
Yavuz abi içerideki adamla konuştuktan sonra hepimiz müzeden içeri girdik.
Bal mumu müzesiydi burası.
"Çok güzel görünüyorlar. Sanki bir anda ayaklanıp üzerine koşacaklar gibi!"
Evet Bulut doğru söylüyordu. Burası güzeldi ama bir o kadar da korkunçtu. Birbirimizden ayrılmamaya çalışarak yola devam ettik.
Uzun ve büyüleyici bir müze gezisi sonunda dışarı çıktığımızda hediyelik eşya bölümüne doğru ilerledik.
Orda çok tatlı eşyalar bulduk.
Ben reyonları gezerken bir sürü şapka bulmuştum. Elime güzel görünen bir tanesini aldım. Şapkanın üzerinde bir tane havuç resmi vardı. Gülümsedim ve şapkayı almak için kasaya ilerledim.
O sırada dışarıda toplanmış kalabalık dikkatimi çekti. Kaşlarımı çattım ve şapkayı alıp kapının önüne çıktım.
"Bırakın beni!!"
Duyduğum ses ile hemen içeriye seslendim ve koşmaya başladım "BULUT!"
Arkamdan gelen üçlü ile kalabalığı yarıp geçtik.
Gördüğümüz görüntü hepimizin şaşırmasını sağlamıştı.
Polisler Bulut'u tutmuş arabaya bindirmeye çalışıyordu.
"Polis bey ne oluyor burda!?"
Polis durup elleri kelepçeli, gözü dolmuş Bulut'a baktı. "Arkadaşınız içeride fotoğraf çekilmemesi gereken bir yerde fotoğraf çekip durdu, uyarılara rağmen devam etti. Malesef bizimle gelmesi gerekiyor."
"Görmedim diyorum tabelayı!!"
Derin ve sıkıntılı bir nefes verdim.
Enes ve Demir, Alaz'ı tutmaya çalışıyorlardı. Yoksa oda polislere dalıp işi iyice çıkılmaz yapacaktı.
Bulut'un yanına gittim yüzünü ellerim arasına aldım. "Merak etme Bulut... Bulut'um, biz seni ordan çıkaracağız tamam mı? Hatta içeriye girmene bile gerek kalmayacak."
Bulut bir hıçkırık bırakırken arabaya bindi ve gözden kayboldu.
Biz de hemen Yavuz abiyi alıp otobüsle onları takip etmeye başladık.
Yavuz abi sanki yarıştaymış gibi drift ata ata bizi karakola getirdi.
Hızımızı düşürmeden içeriye daldık ve beklemeye başladık.
Demir ve Yavuz abi içeriye girmişti.
Alaz başımızda dönüp duruyordu sinirle.
"Fotoğraf çekince ne sikim oluyorsa bunlara!?"Enes yanımda oturuyor ve benim elimi tutmuş nefes nefese sıkıp duruyordu.
Bende korkmuştum ama Demir ve Yavuz abi bu işi hallederdi.
Bir süre sonra içeriden çıkan üçlü ile hepimiz ayağa kalktık.
Koşarak Bulut'a sarıldım. Benim ardımdan gelen Alaz ve Enes'de sıkı sıkı sarıldılar.
"Çok korktum been!"
Tekrar ağlamaya başlayan Bulut'u daha sıkı sardık. Onları kabetme düşüncesi bile beni yiyip bitiyorken, bir de bununla burun buruna kalmak...
Alaz bir anda geri çekildi. "Sen deli misin Bulut? Uyarı almana rağmen neden devam ediyorsun?!"
Bulut kafasını eğdi. "Özür dilerim..."
"Tamam burası tartışacak bir yer değil. Arabaya gidelim hadi."
Demir'in konuşması ile hepimiz otobüse ilerledik.
Binip yola devam ettiğimiz sırada Bulut ağlamaya devam ediyordu.
Derin bir nefes verdim ve yanımda oturan Bulut'a döndüm. Elimi dizine attım. "Bulut tamam geçti işte, yapma böyle."
Bulut dudağını büzdü "ben sizi korkutmak istememiştimtim..."
Gözüm o anlık büzülen dudaklarına kaydı.
Yutkundum..
"Gerçekten ben o tabelayı görmedim-"
Hızla o an içimden geleni yapıp dudaklarına yapıştım. Bulut anında donarken dudağımı hareket ettirdim.
Biraz bekledikten sonra Bulut da bana karşılık vermeye başladı.
Öptükten sonra geri çekildim ve alınlarımızı birbirine yasladım "bu hiç sorun değil Bulut. Geçti gitti artık. Ağlama.."
Bulut gülümsedi ve kafasını salladı.
Geri çekildiğimde bana ön koltuktan, aç aç bakan üçlü ile yanaklarımı şişirdim.
Oturduğum yerden kalktım ve hepsine öpücük verip geri yerime oturdum.
Hepsinin yüzünde gülücükler açarken yerlerine oturdular.
Sanırım onları öpmek bana da iyi geliyordu..
Bende gülümsedim.
Bulut ağladığından dolayı uykusu gelmiş olacak ki omzuma yattı ve elimi tuttu.
Onları sevdiğim düşüncesi içimde doğruluğunu yavaş yavaş kanıtlarken, bir yandan da dört kişiyi nasıl aynı anda sevdiğimi anlayamıyordum.
Ama sanırım her şey zamanla...
Değil mi?..
***
Aynen öyle Emre'cim aynen öyle
Bu arada Bulut'un fotoğraf sevdası beni öldürecek ndksbdkdbdksjs
Bir de yine mantık hatası yapmış olabilirim
İşim olduğu için hızlı hızlı yazdım çünkü
Neyse bu bölümü de salayım size ben gene çalışmaya gidiyom hadi baysssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
!Gay Otobüsü! -bxbxbxbxb-
Teen FictionBir aylık bir geziye gidecek olan Emre'nin bindiği otobüs de yaşadığı olaylar ve devamı..