"Korkunun kaynağı gelecekte yatar. Kim gelecekten kurtulmuşsa, korkacak hiçbir şeyi yoktur."
Milan Kundera
Dumchestier sarayına döndüğümde hava çoktan kararmıştı, araba bahçe yolunu aşarken ay ışığı ve küçük yol lambaları ile aydınlanan bahçeyi izledim.
Temiz ve özenli bir görünüşü olmasına rağmen ruhu yokmuş gibiydi, satışa çıkarılan evlerin tanıtım günleri için hazırlanan bahçe izlenimi veriyordu.
Burayla alakalı hiçbir şeye emek harcamak istemediğimden bahçeye dokunmamıştım şimdi bakınca kesinlikle burayı projem haline getirebileceğimi görüyordum.
Ana binanın önüne gelen araç durduğunda kapı hizmetçim Norma tarafından açıldı.
"Hoş geldiniz madam."
Gülümseyip elimdeki kutuyu ona uzattığımda genç kız merakla kutuya baksa da ikiletmeden kucakladı.
Arabacının desteğiyle ayağım yere bastığında derin bir nefes aldım, bahçıvan çimleri yeni biçip sulamış olmalıydı.
Havadaki biçilmiş çimen ve ıslak toprak kokusunu her zaman sevmiştim.
"Hoş buldum Norma, elindekine çok dikkat et lütfen. Bugün biraz alışveriş yaptım onlarda yarın gelmiş olurlar kâhya karşıladığında sende ilgilenirsin." Tek nefeste konuşmama hizmetçim sadece baş sallayabildi.
"Tabii efendim, söylediğinizden daha geç geldiniz. Yemek saati geçti ama sizin için mutfağa odaya yemek hazırlamalarını söyleyebilirim."
O kadar gecikmiş miydim?
Yemek saatini Leonard ile yeme fırsatını kaçırdığım için canım sıkılsa da elden bir şey gelmezdi, kararsızlığım sebebiyle çok zaman kaybetmiştim.
Sanırım kocamın yemek için beni beklemesi umulmayacak bir jestti.
"Kontes Green ile ayrılalı saatler oldu, çok açım Norma mutfağa talimat verebilirsin."
Norma şaşırarak bana baktı, tek kaşımı kaldırarak soru sorarcasına baktım.
"Bu şaşkın ifade de nedir Norma, açım dedim insan öldürdüm demedim öyle değil mi?"
Sakince konuşmama rağmen genç kızın göz bebekleri titredi ve özür dilercesine eğildi.
"Kaba ifademi bağışlayın hanımım, ilk önce soranın ben olduğumu biliyorum ama siz hava karardıktan sonra eve dönmüşseniz genelde diyetinize uygun olarak öğünü atlamayı tercih ederdiniz."
Çünkü daha önce hiç açlıktan ağlamamıştım.
Karnımın açlığını hissetmemek için hapishanede bulduğum taş parçasını karnıma sararak vücudumu kandırmaya çalışmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞES GERİ DÖNDÜ
Historical Fiction"Zalimlikle öldüm, merhametle doğacağım " Vivian Dumchestier. Arganie İmparatorluğunun Arşidükü ile imaparatorun isteği üzerine evlendi, kendi isteği dışında evlenmiş olmayı gururuna yediremedi ve tüm kibrini nefretle evliliklerine kustu. Kocasını...