16.Bölüm: Sabır ve Öfke

6.7K 629 255
                                    

"Seni senden çalmışlar, ne derin yalnızlık!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni senden çalmışlar, ne derin yalnızlık!"

-Sohrab Sepehri-

Benjamin Lucas Barody.

Onunla olan hikâyem çok daha eskiye dayanıyordu, neredeyse akademi sınavına girdiğimiz gün kadar eskiye. Tüm vücudum tedirginlikle kasılsa da bunu belli etmeden hafifçe gülümsedim.

"Beni bulabileceğini bilirken uğraşmaya gerek var mıydı?" Benjamin yanıtımdan memnun olmuşçasına gülümsedi ve rahat adımlarla karşımdaki koltuğa oturdu, göz ucuyla masanın üzerindeki yeni sezon kolyelere baktı.

"Kararsız kaldıysan hepsini alabilirim." Dediğinde öğürme isteğimi bastırdım. Dünyaları ayağımın altına sermek için her şeyi yapabilecek bir adam gibi görünüyordu ama onun hastalıklı ruhunu tanıyordum.

Ayaklarımın altına sereceği dünya sadece onun istediği kadarı olabilirdi.

"İstersem bende alabilirim, gerek yok." Tek kaşı düşünceli bir şekilde kalkarken koyu gözleri beni yutmak istermiş gibi üzerime sabitlenmişti.

Kendimi tekrar o pis hücrede parmaklıkların ardında gibi hissettim.

"Farklı davranıyorsun." Sözleriyle bir an şaşkınlıkla ona bakakaldığımda ciddi ifadesi her hareketimi ölçüyor gibiydi.

O tehlikeli.

"Her zamanki halim." Dediğimde elini çenesinde gezdirip başını yana eğdi, ifadesinden sözlerimi onaylamadığı belliydi.

"Öyle gözüküyor ama değil gibi, seni uzun süredir izliyorum güzel Vivian'ım. Beni kandıramazsın."

Zihnimin derinliklerini zorlayarak eskiden onunla nasıl anlaştığımızı hatırlamaya çalıştım, benim için gölgede kalan anılardandı.

Benjamin'in bana karşı tavırları her zaman flörte daha yakındı bense sadece onun bu hallerini eğlenceli bulup geçiştiriyordum. Belki de bende bulduğu değişiklik konuya giriş amacım olabilirdi.

Onunla aramdaki her şeyin bitmesi gerekiyordu.

"Bu aralar biraz farklı hissettiğim doğru, onun etkileri olabilir." Dediğimde yüzünde tehlikeli bir gülümseme belirdi.

"Kocana ve onun oğluna aldığın hediyenin bu farklı hislerinle bir ilgisi olabilir mi?"

Pekâlâ, Benjamin'in zekâsını her zaman takdir ettiğimi hatırladım, hayatımın sonlarına doğru benim için takıntılı bir âşıktan fazlası olmadığı için onun aslında nasıl biri olduğunu unutmuştum.

"Evet olabilir, açıkçası bu hislerin sonucu seni de ilgilendiriyor Benjamin."

"Lucas." Boğuk bir şekilde söylediği ismi aramızda kalırken şaşkınlıkla ona baktım, bakışlarımı yakaladığında yüzünden bir anlık hayal kırıklığı geçti. Tam o anda uzaktan bir anının sesi kulağımda yankılandı.

DÜŞES GERİ DÖNDÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin