Yeni bölümümüze hoşşş geldinizzzz.
Bölümün bir kısmı hastanede diğer (küçük bir kısım) kısmı ise ufak bir zaman atlamasıyla hastane dışında geçecek.
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar.
Hadi0zaman gururla sunar.
Caner atak geçirdi.
Caner atak geçirdi.
Caner atak geçirdi.
Kulaklarıma Caner'in konuşmaları doluyordu, gözlerimden yaşlar boşanıyordu.
"İyi geceler sevgilim. Sabah uyandığında kapındayım ona göre."
Yangın olmasaydı sabah uyandığımda yanıma gelecekti ve her şey güzel gitmeye devam edecekti. Oysa şimdi... Yangın yüzünden korkuları tetiklenmişti.
Mine: Maya( Maya bana bak. İyi misin kızım?
Bakışlarımı anneme çevirdiğimde aklımda olan tek şey Caner'e gitmekti.
Maya: Caner'e götürün beni.
Söylediğim şeye herkes garip bir şey söylemişim gibi tepki vermişti. Beni ciddiye almamışlar mıydı yani?
Maya: Dediğim şeyin garip olduğunu düşünmüyorum.
Tarık: Maya ona gidemezsin. İkinizin de dinlenmeye ihtiyacı var.
Maya: Baba... Geçirdiği her atağın onu kötü etkilediğini çok iyi biliyorum. Onu görmem lazım.
Ayağa kalkmaya çalıştığımda babam beni yatağa geri yatırdı. Onu görmezsem içim rahat etmeyecekti ki.
Maya: Ya bırakın gideyim! Nerede şimdi?
Cem: Maya dinlenmen lazım.
Cem'e sert bir bakış attığımda bana yalvaran gözlerle bakıyordu.
Maya: Nerede o?
Mine: Odası odana uzak biraz.
Duyduğum şeyle hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Onu görmezsem iyileşemezdim ki ben.
Tarık: Uyandığında duruma göre odasını senin odanın yanındaki odaya taşıyacaklar.
Uyandığında?
Caner atak geçirirdi evet ama bir saati aşkın bir süre baygın kaldığı atağı olmamıştı. Canım artık daha çok yanıyordu. Ona kötü bir şey olmasını asla istemezdim ki ben.
Maya: N-ne d-demek uyandığında? O hiç bu kadar uzun süre baygın kalmadı ki.
Kalkmaya çalışsam da sürekli engelleniyordum. Onu görmek istemem gayet de normaldi aslında.
Kutay: Ş-şey... Stres, açlık, uykusuzluk, baş ağrıları derken dört gün birleşince onu da böyle etkiledi.
Duyduğum şeyle şok olmuştum. Açlık falan diyorlardı delireceğim! Manyak mı bu çocuk!?
Doktor kapıdan içeri girdiğinde mecburen durmak zorunda kaldım. O da gidemeyeceğimi söylemişti. Ama o iyi değilken benim dinlenmemin bir anlamı yoktu ki.
İki saat sonra
Caner Öktem
Başım çok ağrıyordu, midem bulanıyordu. Gözlerimi açamıyordum. Bulunduğum yerde başka birileri daha vardı ama konuşma sesleri falan da yoktu, kim veya kimlerin olduğunu çözemiyordum.
Bana ne olduğunu hatırlamıyordum. Yangını çok iyi hatırlıyordum ve onsuz geçirdiğim dört günü de. Bunları düşündükçe nefes almam zorlaşıyordu. Göz göre göre onu kaybedemezdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIMARHANE KAÇKINLARI(Lise)
Подростковая литератураBebeklikten bu yana hiç ayrılmayan beş arkadaş, beş kafadar, beş deli. İçlerinde lisede duygularının farkına varan iki aşık, iki dengesiz. Hikayenşn geçtiği zamanda ise 11.sınıftalar. İkisi sayısalcı, ikisi eşit ağırlıkçı biri de dilci. Okulun baş b...