25.Bölüm

3.2K 101 33
                                    

Multide Berk.

Bu kadar güzel vakit geçireceğimi hiç tahmin etmemiştim. Şuan çok mutluydum.

Yemek yedikten sonra biraz konuşmuştuk. Ekin espriler yapmış ve beni güldürmeye çalışmıştı. Yemek başlarda biraz kötü gitmiş olabilirdi ama şuan çok iyi gidiyordu.

Kahkahasına son verdiğinde yavaşça sandalyeden kalktı, şampanya bardağını eline aldı ve odanın sonunda müzik kutusuna benzer kutunun yanına gitti.

Dört farklı düğmeden kırmızı olanı çevirdi ve bir keman solosunda durdu. Gülerek bana baktığında son kez bardağından bir yudum aldı ve masanın üstüne geri koydu.

Kıyafetleri çok yakışmıştı ve çok tatlı gözüküyordu. Polarını çıkardı ve kenara bıraktı. Önüme geldi ve elini uzattı.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz, prenses?" Kafamı sallayarak güldüm.

"Ben. Olmak. Prenses. Hayal gücün çok genişmiş." Yine çapkın bir şey düşündüğünü belli eden koyu mavi göz rengi ve gülüşü yüzündeydi.

Birden elimden çekti ve hızla ayağa kalktım. Ellerini belime yerleştirdi. Gözleri hala koyuydu ve aynı şekilde gülmeye devam ediyordu. Biraz sarhoştu sanki.

"Emin ol hayal gücüm çok geniştir." Konuyu değiştirmek amaçla hep merak ettiğim soruyu sormaya çalıştım. Yavaş hareketlerle keman sesine ayak uyduruyorduk.

"Bana biraz İlkim'den bahseder misin?" Yüzü düştü ve derin bir nefes aldı. Oflayarak zorla anlatmaya başladı.

"Çok güzeldi. İçi dışından daha güzeldi ve gülüşü beni benden alan en güzel şeyiydi. Kısacası istediğim herşey Onda vardı. Ama artık O yok." Yüzü ne kadar daha asılabilirim diye iddiaya girmişken böylesine acı çekmesi, beni hiç sevemeyeceği gerçeğinden daha çok acıtmıştı. Çok fazla acıtmıştı.

"Keşke yanında olsaydı." Gözlerim dolduğunda güldü. Bu gülüş daha çok sarhoş gülüşüydü. Bunu biliyordum.

"Hayır, eğer o burada olsaydı şuan seninle tanışmış olmazdık. Ona minnettarım." Kafasıyla yukarıyı gösterdi ve gözlerimdeki yaşları sildi. "Biliyor musun? Bazen içimden geçiriyorum da sanki bir şeyleri tahmin etmişti. Yani o ölmeden önce yalnız kalmamam için değeri hak eden kişilere hak ettiği değeri vermemi isterdi. Biliyordu. Tutunacak bir şeyim olmadığında kendimi yavaş yavaş öldürdüğümü biliyordu. Bu yüzden iyi ki seni bulmuşum diyorum. Şimdilik bana iyi geliyorsun."

Güldüğünde söylediği şeyler gülüşünün yanında o kadar küçük duruyordu ki. Şuanda ölmek istiyordum, en mutlu anımda.

Son cümlesi pek hoşuma gitmese de yinede mutluydum.

Onun şimdilik yanında olacaktım.

Onun şimdilik bana ihtiyacı vardı.

Ona şimdilik iyi geliyordum.

Onun 'şimdiliği' idim.

Onu canımdan çok sevmek bir yana onu canıma katmak daha eşsizdi.

Düşüncelerim, aklımın içindeki saçmalıklar artık dolmuştu ve şuan gözlerimden akan gözyaşları kalbimin kırıntılarının kanıtlarıydı.

"Ağlama, hadi." Ellerimi omuzlarından çektikten sonra gözlerimi sildim.

"Lütfen ama lütfen hiçbir şey sormadan bana sarılabilir misin?" Sesim güçsüzlüğüme bir ek olarak çıkmıştı.

İLKİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin