Son çikolatayı ve jelibonu da ağzıma attıktan sonra Ada'ya ve Dilara'ya döndüm.
Ekin'in verdiği kutudaki abur cuburlardan bir tane bile vermediğim için bana kızmışlardı.
"Ayı." Ada sinirli sinirli bana baktığında Dilara ona katıldı.
"Camış." Onlara umrumda değilmiş gibi baktım.
"Ya saat üç oldu. Gidin artık. Ananız babanız yok mu sizin? Merak etmiyorlar mı sizi? Gidinsenize artık ya." Onları resmen yarım saattir kovuyordum ama gitmiyorlardı. Zaten bende şakasına diyordum. Gitmelerini istemiyordum da. Bu aralar yalnız kalmak hoşuma gitmiyordu. Ama yalnız kalmakta iyi geliyordu. Kendimi dinliyor, düşünebiliyordum. Kafam çok karışıktı görüldüğü gibi.
Ekinle iki gündür görüşemiyorduk ve benim sinirlerimi bozan en büyük etken buydu.
Bana teklifini ettikten sonra onu bir daha görememiştim. Ama üç saatte bir arayıp en az yarım saat konuşuyorduk. En azından bu iyi geliyordu. Yani sesini duymak.
Bugün kızlar bizde kalacaktı ve benim uykum gelmeye başlamıştı. Onları benimle kalmaya ikna etmiştim. Hızlı değişen ruh halime şaşırıyorlardı.
Ada'nın kahkahasını duyduğumda yere eğildiğini gördüm. Yatağımın kenarından düşürmüş olup fark etmediğim Ekin'in bana verdiği çikolatalardan birini alıp havada salladığında gözlerimi kısarak üstüne atlamıştım.
Ama o benden önce davranıp çikolatayı Dilara'ya attığında Dilara tutamayıp çikolatayı yere düşürmüş benim çikolatayı alabilmeme olanak sağlamıştı.
Çikolatıyı aldığım gibi paketini açıp ağzıma tıkmıştım. Ada Dilara'nın kafasına bir tane geçirdiğinde lokmamı yutmuş kahkaha atmıştım.
"Niye tutmadın ya?"
"Off! Kızım bilmiyor musun? Reflekslerim iyi değildir." Ada ofladığında bende kafamı yastığa bırakıp popomu onlara çevirip uyumaya çalışmıştım.
Ses gelmediğinde Ada ile Dilara'nın galibiyetle uykuya daldığını anladım.
Telefonuma gelen mesajla ayağa kalkıp telefonumu alarak odadan çıktım. Susamıştım. Mutfağa inecek ve bir bardak suyla geri dönecektim.
Mesajı açtığımda tahmin ettiğim kişiden gelmişti.
Gönderen: Ekin
Evde misin? Seni görmeye geliyorum?
Sessizce bir mutluluk dansı yaptıktan sonra cevap verdim.
Gönderilen: Ekin
Bahçede seni bekliyorum.
Anında mesaj geldiğinde ayakkabılarımı giyiyordum.
Gönderen: Ekin
Sıkı giyin. Dışarısı çok soğuk. Hasta olma.
Gülümseyerek montumu giydiğimde Ekin'in önüne pijamamla çıkacağımı fark ettim.
Sonra endişem geçmişti. Beni saçma sapan hallerimle görmüştü ama umursamamıştı. O yüzden bende kafama takmamalıydım.
Anahtarımı alıp çıktığımda arabasına yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu.
Yavaşça yanına gidip gülümsedim.
"Nasılsın?" Soruma sırıttı.
"Üç saat öncesine göre farklı değilim." Bende güldüğümde onu çok sıkıyor muyum diye düşündüm. Benden sıkılmış olamazdı değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLKİM
Fiksi RemajaKaybedecek hiçbir şeyleri olmayana kadar yenildiler, birbirlerine yenik düşene kadar kaybettiler. Bu his o kadar tarifsizdi ki, onlara kalan son şey sadece tek bir cümleydi. "Seni sonsuza kadar seveceğim."