2.Bölüm

8.3K 223 36
                                    

Kendi kendine sakinleşmeye çalışmak ne kadar çaresizlikse bende şuan o kadar çaresizlik içerisindeydim.

Ekin'in bana bu cümleyi kurması sinirlerimi öylesine yıpratmıştı ki. Çok utanıyor kendimi öldürmek istiyordum. Acınacak haldeydim yani.

Şuan bahçede olmam bile rahat nefes almama yardımcı olmuyordu. Bana nasıl böyle bir şey söyleyebilirdi? Bu çok terbiyesizceydi.

Ekin, o cümleyi kurduktan sonra ayağa kalkmıştım ve masaya hızlı bir yumruk atmıştım. O anki sinirim elimdeki acıyı hafifletmişti Allah'tan.

Ağzımdan çıkan cümle çokca nefret içeriyordu.

"Sen kendini ne sanıyorsun? İnsanları tanımadan onları yargılayamazsın aptal ego yığını."

Söyleyeceklerim bittikten sonra oradan hızlı adımlarla uzaklaşmıştım. Ve şuan buradaydım. Sakinleşmiştim ama sinirim gitmemişti. Ağladığım için rahatlamış olmalıydım.

Birinin bana seslendiğini duyarak arkamı döndüm.

Seslenen kişi Bora'ydı.

"Efendim." dedim gözlerimi silerken. Bana şaşırarak baktı.

"Bu halin ne?"

"Ağladım aptal, belli olmuyor mu?" diye sordum burnumu çekerken.

"Neden ağladın peki?" Gözlerini pörtleterek baktı yüzüme. Neler olduğunu bilmiyordu. Ona açıklamak zordu.

"Sana ne olduğunu anlatacağım. Ama eğer kendini kontrol edemeyip saçma bir hareket yaparsan..." dedim. Sonra devam ettim. "Gözünü midene sokarım." Bana sanki böcek yemişim gibi iğrenerek baktı.

"O ne lan?" dedi hızlıca.

"Bir Kıvanç klasiği işte." Kestirip attım. 

"Kıvanç kim lan?" Saçmalıklarıma sinirlenip çenesi hemen kasılmaya başlıyordu.

"Bir wattpad hikaye kahramanı." dedim ona bön bön bakarken. Bunu diyince anlayıp ellerini saçlarının arasında dolaştırmaya başladı.

"Haa şu saçma wattpad hikayeleri."

"Onlara saçma deme." diye tısladım ama o takmadı bile ve kolumdan çekiştirmeye başladı.

"Ya bırak kolumu." dedim mızmızlanarak.

"Tamam ama herkes seni merak etti. Çağrı bile. İlk defa bir kız için endişelendiğini gördüm." Sırıtması yüzünde yayılıyordu.

"Hmm." Şaşırmıştım. O da daha çok güldü.

"Evet." Bende kolumdan çekiştirmesine izin verdim. Birden durdu ve bana döndü.

"Neden burada böcek gibi sindiğini söylemedin." dedi hızlıca.

Oflayarak "Tamam ama sende saçma bişey yapmayacağına söz vermedin." dedim. Kafamı salladım ve elimle kendisini işaret ettim. Bu cümleme göz devirdikten sonra "Söz." dedi. Bende devam ettim.

"Ekin'in bahçede sigara içtiğini ve bunu koruma bölgesinde yaptığını gördüm. Ben çevre kolu başkanıyım ne yapmamı bekliyorsun?" Hala alay edebilmem çok tuhaftı. Tek kaşını havaya kaldırdı ve "Devam et sümüklü." dedi. Gözlerimi devirdim.

"Sonra yanına gidip uyardım ama beni takmadı bile. Biraz sustum ve çardağa oturdum. Sonra bana -Sana bi şey soracağım. Ama samimi olacaksın.- gibi bir şey dedi sonra da şey sordu." Biraz bekleyince Bora sabırsızlandı ve "Ve." dedi e harfini uzatarak "Sorduğu soru neydi?" diye de ekledi. Ona biraz utanarak baktım ve konuşmaya başladım.

İLKİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin