İkili platformlara doğru ilerledik. Gözüne kestirdiği ilk platforma çıktı ve yukarıdan sırıtarak bana baktı. Ben de platforma çıktım. Su şişemi ve havlumu bir kenara bıraktım ve karşısında geçtim.
"İyi olan kazansın." dedim meydan okuyan bir sesle. O da aynı ses tonuyla bana cevap verdi.
"İyi olan kazansın."Biraz uzaklaşıp pozisyon aldım. O da pozisyon alınca gel anlamında elimi salladım. Hızlı bir tekme savurdu. Tekmeyi engellemekle kalmayıp bacağını tuttum. Kendime çekip onu yere düşürmeyi planlarken o bunu yapacağımı anlayarak ayağını çekti ve arkasından hızlıca yumruk attı. Yumruğundan kurtulmak için eğildiğim gibi sert yumruğumu karın boşluğuna geçirdim. Ben doğrulduğumda o istemsizce eğildiği için ayağımı tekme atmak amacıyla yüzüne doğru savurdum ama o, ayağım daha ona yetişmeden tutmayı başardı. Ben ne kadar hızlıysam o da en az benim kadar hızlıydı. Benim taktiğimi kullanıp ayağımı kendine doğru çekti. Hızlı bir düşüş yaşayıp kendimi yerde bulduğumda yüzlerimiz aynı hizadaydı. Evet, beni düşürmeyi başarmıştı. Hiç beklemeden yüzüne yumruğumu geçirdim ve aynı anda boştaki ayağımı karnına geçirdim. Böylece altından kurtulmayı başardım. Hızlıca diz kapağına tekmemi attım ve böylece dizleri büküldü. Eğilince o çok istediğim hamlemi yapmayı başardım. Hızlı ve sert tekmemi yüzüne geçirmeyi başarmıştım. Yana doğru sendeledi ve kahkahalarla gülmeye başladı.
"Tamam, kabul ediyorum. Seni küçük görmüşüm biraz. Ama dövüşürken minnoş bedeninden canavar çıkıyor." dedi. Sırıttım ve yüzüne doğru yumruk attım. Bileğimi yakaladı ve ters olmayan yönüne çevirerek beni döndürdü ve kendine doğru çekti. Sırtım onun göğsüne çarptı. Bir elim sırtımdayken bir elim boştaydı. Nefesini saçlarımda hissediyordum. Şu an ters bir hareket yaparsam, ya da o yaparsa kolum kırılabilirdi. Aklımdaki planı kısaca düşündüm ve kolumun kırılmasını göze aldım. Dirseğimi hızlı ve sert bir şekilde yine karın boşluğuna geçirdim. Bileğimi tutan eli istemsizce yumuşadı ve ben de hızlıca elimi çekerek kendimi ondan kurtardım. Kaşlarını kaldırarak, "Fazla iyi." dedi.
"Sen de fena değilsin." diyerek omzuna yumuşak bir yumruk attım.
Uzun bir süre dövüşmeye devam ettik.Uzun süre dövüştüğümden yoruldum ve su ve havlumun yanına gittim. Birkaç yudum su içtim ve havluyla boynumu sildim. Fred ya da başka biri aramış mı diye telefonuma da göz attım. Hayır, hiç bildirim yoktu. Omzumun üstünden ona baktım. Ayaktaydı ve bana arkasını dönmüştü. Sinsilik yapmaya karar vererek yavaş ve sessiz adımlarla ona doğru yürüdüm. Arkasından tam karnını hedef alarak sol ayağımı kaldırdım ve ona doğru savurduğum an yanına dönerek sağ eliyle ayak bileğimi yakaladı. Arkasına döndü ve, "Bu hile olmuyor mu?" diye sordu. "Kurallara göre oynadığımızı bilmiyordum." diye cevap verdim. Boştaki eliyle burnuma doğru bir yumruk attı ve ben, ayağım onun elinde olduğu için kaçamadım. Daha ne olduğunu anlamadan ayağını kaldırıp az önce benim onun için hedef aldığım yere tekme attı. Çocukta da ne ayak varsa, yandan aldığım darbeyle yere inleyerek düştüm. Üstüne yerdeki kan damlalarından burnumun kanadığını anladım. Ben daha onu 1 kere yere düşüremeden o beni 2 kere yere düşürmüş ve burnumu kanatmıştı. Lanet olsun, en az benim kadar iyiydi! Nerden öğrenmişti böyle dövüşmeyi? Gerçi o da iyi bir tip olmadığını, yani kötü işlere karıştığını kabul etmişti. Dayak yediğinde dur diye yalvaran kızlardan olduğumu düşünüyorsa yanılıyordu. Tam aksine, dayak yediğinde daha çok hırslanıp daha çok dayak atan kızlardandım. 2 kere yere düşüp burun kanaması geçirmeye hazırdır umarım. Hırsla ayağa kalktım ve kendimden bile beklemediğim bir hız ve hırsla burnuna yumruğumu geçirdim. Biraz yere eğildiği için hiç beklemeden aynı hız ve hırsla ayağımı da yüzüne geçirdim. Bu sefer onu yere düşürmeyi başarmıştım. Düştüğü gibi kollarını bacaklarımın altına alarak hareketini kısıtladım ve yüzüne yumruklarımı sıraladım. Önce burnunu hedef alarak yumruk attım, sonra dudaklarını. En fazla 5 yumruk atmıştım ki eklemlerime sardığım bez kan lekesi olmuştu. Hem burnu kanamış hem dudağı patlamıştı. Daha fazlasını yapmaya niyetim varken kolunu kurtarmayı başardı. Kolunu belime dolayarak sertçe yana çekti ve yuvarlandı. Bu sefer tam tersi olmuştu, o benim üzerimdeydi. Burnundan kanlar akarken elini kaldırdı. Sonra yumruğunu işaret ederek, "Bu sinirle yüzüne yumruk atmamı istemezsin bu yüzden hemen bir şekilde benden kurtul!" diye bağırdı. Onun da benim gibi hırslı biri olduğunu anladım ve daha fazla kontrol edemeyip bana yumruk atacağını da. Düşündüğüm gibi, kendini kontrol edemedi ve yüzüme yumruk atmaya başladı. Ama o kollarımı engellemediği için bir yumruk daha atmaya yeltenirken bileğini sıkıca tutup büktüm. Bileği kırılmamıştı ama çok açıldığından emindim. Sonrasında sert bir yumruğu yüzüne geçirdiğimde, bileğini tutarak üstümden kalktı ve yerde uzandı. Yine onu yere serdiğimi varsayarak, hedefimi tamamladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefes Kesici
AkcjaTürkiye'nin en iyi suikastçisine bir kızın önce güvenini kazanması, sonra ihanet ederek öldürmesi görev verilir. Fakat nerden bilecekti ki, öldürmeye çalışacağı kızın Almanya'nın en güçlü katili olduğunu? Suikastçı, katili tanıdıktan sonra ona ihane...