7

235 17 12
                                    

Yoongi akşam yemeğine bize geleceği için 2 saat tir odamda hazırlanıyordum, sonunda beyaz ve gri renklerinde karar verip beyaz gömlek ve gri kot şort giyindim, saçlarımı tarayıp küçük örgüler ördüm ve parfümü mü sıkarak aynada kendime baktım.

Mükemmel görünüyordum, odamdan çıkarak aşşağı indim, o sırada yoongi'de gelmişti, beni gördüğünde süzdü ve sırıttı, babam ve annemin yanına gelerek durdum.

Önce onlar selamlaştı, daha sonra boynuna sarılıp dudaklarını öptüm.

"Hoşgeldin"

"Cidden hoşgeldim"

Gülerek boynundan ayrıldım, masaya geçtik, babam hemen soru sormaya başlamıştı.

"Hoseok en son uyuşmadığınızı söylemişti"

Yoongi bana baktı ve kafasını salladı.

"Başta öyleydi daha sonra orta yolu bulduk"

"Hoseok çok inatçıdır, aynı zamanda zeki ama zorludur, onun ile başa edebilecek misin?"

Babama şaşkınca baktım, beni az önce övmüşmüydü?  Yoongi gülerek kafasını salladı.

"Sevgi ile ehlileşeceğine eminim"

Kaşlarımı çatarak ona baktığımda elimi tutarak öptü, gülerek geri tabağıma döndüm.

"Umarım öyle olur, yoksa sinirden delirebilirsin"

Sinir ile ona baktım, ne varmış da delirecekmiş, sen zaten delisin ki bunun suçunu dahi bana atıyorsun.

Annem gülerek bana baktı.

"Sevgiyi hak ediyor ve umarım hak ettiği sevgiyi ona verirsin, çabuk kırılan bir yapsı vardır ama duygularını iyi  gizler"

Kafamı eğdim, anne bu ayrıntıya gerek yoktu, yoongi kafasını salladığıda yutkundum.

"Artık yemek mi yesek"

Güldüler, yemek boyunca kafamı tabağımdan kaldırmadım.

Sonunda yemek bittiğinde yoongi'yi bahçeye çıkarttım, ay ışığı bütün bahçeyi aydınlatıyordu.

Elini belime koyarak kendine çekti beni, ona dönerek elimi omuzuna koydum, diğer elimi tutarak öptü ve bileğime burnunu dayadı, derin bir nefes aldığında yanaklarım kızarmıştı.

Geri çekilerek elerini belimde birleştirip sarıldığında kafamı omuzuna dayadım ve gözlerimi kapattım, saçlarımı okşadı.

"Duygularını gizlemekte ustasın ha"

"Susarmısın"

Gülerek kafasını geri attığında boynuna dudaklarımı bastırdım, eli hala saçlarımı okşuyordu, dilimi boynuna sürterek çenesine oradan da dudaklarına getirdim.

Kanatlarını etrafımıza sardı ve dilimi ağızına alarak dudaklarımı öpmeye başladı, sıkıca boynuna sarıldım ve kafamı yana eğdim.

Nefessiz kaldığımda ayrıldım, eli belimi okşarken yanağını yanağıma sürttü.

"O yaktığın adam kim di?"

Yanağımı tombul yanağına bastırdım.

"Eskiden güçlerimi kontrol edemiyordum ve yanlışlık ile bir çocuğu neredeyse boğucaktım, o çocuk ise şahsi olarak algılamış"

Geri çekilerek göz devirdi.

"Cidden her gün daha da ilginçleşiyorsun"

Sırıttığımda elimi siyah saçlarına koyarak okşadım.

"Kocan biraz gariptir, alış"

"Alışmak uzun sürmeyecek"

Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktığında güldüm.

sope : ıceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin