13

195 14 9
                                    

Bu gün yer altı krallığına gidecektim, doğa bana şans vermişti ve bende yer altı krallığına verecektim.

Yoongi benim ile aşşağı indiğinde herkes toplaştı, yeni kralları geldiğinde sırıttım.

"Anlaşma yapacağız"

Etraf karanlıktı ama azıcık ışık insanları görecek kadar işe yarıyordu.

Şamdanları yakarak geri Kral'a döndüm, kafasını salladığında ilerledik.

Odaya girdiğimizde toprak oturaklar vardı, yüzümü astım, beyaz giyinmiştim ben ama.

Adam karşıma oturduğunda yoongi kuyruğunu arkama koydu, gülerek oturdum.

"Barış anlaşması yapmak istiyorum, her ne kadar siz bana muhtaç olsanızda. Neyse, bir daha krallığıma hakaret ederek halkımdan biri daha can verirse bu sefer sizi sudan da mahrum eder ışığınızı söndürürüm."

"Bu olay babam yüzünden olsa da suç bizim suçumuz. Affedip üstüne barış istemenize teşekkür ederim. Bir daha böyle bir şey olmaması için elim den geleni yapacağım"

"Güzel"

Elimi uzattığımda tuttu, ellerimizin üstünde ateş yandı ve kayboldu, gülerek kalktım ve selam verdim, buradaki ateş taşlarını yok etmiştim, elimi yere koyarak enerjimi verdiğimde toprak parlayarak söndü.

Geri kalktım, elimi temizledim, dışarı çıktık, yakılacak yerlerde bir sürü odun vardı,onları yaktım ve geldiğim yolu geri döndük.

Yer altı biraz geriden geliyor ve sonradan gelişen bir yerdi.

Yoongi'nin sırtına geçtim ve uzandım, pullu sırtını okşadım, saraya gelene kadar kalkmadım.

Geldiğimizde odamızın balkonuna indim,oda karşımda durdu, alt dudağımı ısırıp onu süzdüm, her gün bu adama olan arzum beni yiyip bitiriyordu.

Beni kucağına alarak yerdeki minder lere oturdu, kafamı omuzuna koyarak gözlerimi kapadım.

Eli yanağımı okşarken saçlarımı öpüyordu, elimi yanağımın üstündeki eline koydum ve okşadım.

"Jimin ve jin'i akşam yemeğine çağırdım, eşleri de gelicek"

"İyi yapmışsın"

Gülerek kafamı kaldırdım, dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı, geri giderek uzandığında yanına kaydım, bana döndüğünde kolları arasına girip ona sığındım.

-------

Yüzümde yumuşak dudaklar hissedince güldüm ve gözlerimi açtım.

"Aşkım"

"Yemeğe az kaldı ve arkadaşların geldi"

Kalkarak gözlerimi ovdum, yeniden dudaklarıma öpücük bıraktığında gülerek gözlerine baktım.

Üstünde düz, gri bir t-shirt vardı ve altına da siyah bir kot pantolon giymişti, beğeni ile süzdüm.

"Çok yakışmış"

"Giymesi zor odu ama beğendiysen her gün giyerim"

"Aşkım sen her halin ile çok iyisin ama çıplaklığını tercih ederim,biliyorsun"

Sırıtarak parmaklarımı dudaklarının üstünde gezdirdim, parmaklarımı öptü ve ebileğimi tutarak yeniden öptü, kalkarak beni de kaldırdı.

"Seni tahrik etmeyi seviyorum ama önce arkadaşların ile ilgilen bebeğim"

Kafamı salladım ve banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım, çıkarak aynanın önünden tarağımı alıp saçlarımı taradım ve odadan çıkarak aşşağı indim.

Hepsi sessizce otururken yoongi yere bakıyordu, gülerek yoongi'nin yanına otudum.

"Hoşgeldiniz"

Gülerek bana döndüler namjoon kafasını salladı.

"Selam hoseok"

Jimin kıpırdandı.

"Ayy etraf gerçek oksijen kokuyor resmen, sonunda ağaçları geri getirdin ha"

"Evet, kolay oldu"

Jin geri yaslandı.

"Zaten senin suçun yoktu ki, her şey babanın suçuydu, hiç sevmiyorum jihan amcayı, kusura bakmasın, despot adam"

Jin'in dediğine güldük, yoongi'nin omuzuna kafamı koyup elini tuttum, jungkook konuşunca gülmemizi durdurmaya çalıştık.

"Jin haklı, hoseok'u nasıl üzerim diye düşünen bir adam, bende sevmiyorum"

Kafamı salladım.

"Aman gitti zaten,  ama annemi özlüyorum ya, sarayda olmamasına hala alışamadım"

Taehyung da hüzünlendi.

"Reha teyzeyi bende özledim şimdi, babanı bıraksın gelsin saraya"

Kafamı salladım ve yoongi'ye döndüm.

"Aşkım neden konuşmuyor sun?"

"Seni izliyorum"

Yanaklarım kızarırken güldüm, namjoon konuşunca ona döndüm.

"Bu arada tebrik de edemedik, işlerden dolayı fırsat bulamadık, evliliğinizi kutlarız, hoseok hediyeleri sonra göndeririz"

"Sağol namu"

Yoongi de kafasını salladı.

"Teşekkür ederiz"

Jimin güldü.

"Enişte sohbetine doyum olmuyor"

"Konuşmayı fazla sevmiyorum"

Jungkook geri yaslandı.

"Amaan boşver, arkadaş grubumuzun sessizi sen olursun"

Güldük lerinde kalktım.

"Acıktım, hadi yemek yiyelim"

Benim ile kalktılar, yemek odasına geçtik ve oturduk, yemek yerken gülerek sohbet etmeye devam ettik ki midemin bulanmasını düşünmemeye çalıştım.

sope : ıceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin