Yoongi bir haftalığına kendi krallığına gittiğinde onsuz sıkıntıdan patlıyordum.
Tahtta oturmuş kitap okuyordum, bir şey olmasa bile burada durmak zorundaydım, sadece saçmalıktı.
Kitabı kenarı atarak odadan çıktım, kocamı özlemiştim, yoongi'nin kalp atışları hızlanmıştı, dışarısı birden gri ye döndüğünde hemen onun yanını düşündüm ve bedenlendim.
Taht kapısının önünde durunca kapıyı açtım, bir kadın, bu.. Bu kadın eziyet ettiğim kadındı ve yoongi'nin dibindeydi, sinirden kanım kaynarken bana döndüler.
Yoongi' de benim kadar sinirliydi ama bu kadının burada ne işi vardı? Zorla konuştum.
"Ne oluyo bura da"
Kadın pişkince konuştu.
"Sevgilimin yanına geldim, sen kimsin"
Kan beynime sıçrarken kafamın iki yanı acıyordu ki biraz dan yine yakılmak istediği açıkça belliydi, yoongi'ye döndüm.
"Ne diyor bu yoongi, Ne saçmalıyor"
Yoongi kadına döndü ve dibinden geriye itti.
"Saçmalıyor sadece, bir gece seni siktim ve bitti, ne hayallerine kapıldın sen"
Kadın kafasını salladı ve yeniden yoongi'ye yaklaştığında göz yaşları aktı, bir an durdum, bende yoongi için ağlamıştım, kalbinin nasıl kırıldığını biliyordum.
Konuşmaya zorladı kendini.
"Bana şans ver,lütfen"
Yoongi iğrenerek kadına bakarken kadın'ın yanına giderek omuzundan tuttum ve yoongi'den uzaklaştırdım.
"Kocamdan uzak dur, yoksa sonuçlarına katlanırsın"
Ellerimin ucundaki ateşler harlandığında kadın geri çekildi, kafasını eğerek odadan koşarak çıktı.
Sinir ile yoongi'ye döndüm.
"Bu kadının ne işi var burada"
"Bilmiyorum, birden odaya daldı"
"Her düzüştüğün kişi böyle mi yapıyor, nereden çıktı bu cesaret"
"Saçmalıyorsun hoseok"
Alay ile güldüm.
"Ben mi saçmalıyorum? O kadına bir cesaret vermişsin ki böyle yaptı,diğerleri? Tanrı bilir kaç kişi daha böyle yapacak"
"Söylediklerine dikkat et hoseok, ben kimseye şans vermem, sen hariç"
Kafamı sallayarak arkamı döndüm, kapıya gidecek iken kolumu tuttu.
"Hoseok hadi ama"
"Bırak yoongi"
"Lütfen hoseok,böyle yapma"
Belime sarılıp yanağımı öptüğünde ellerimi belimdeki kollarının üstüne sardım, kafasını omuzuma koydu, yanağımı öptüğünde güldüm.
"Bir daha böyle bir şey olursa ikinizi de yakarım"
"Olmayacak, söz veriyorum"
Sakinleşmek için derin bir nefes aldım, gülerek konuştu.
"Boynuzlar yakışmış"
Göz devirip onları yok ettim, saçlarımı öptüğünde ona döndüm ve kollarımı boynuna sardım, dışarısı hala griydi ve şimşekler çakıyordu.
Gülerek yoongi'ye döndüm, dudaklarını öptüm.
"Biraz yağmur yağdıralım"
Sırıttı ve yatağa doğru döndüğünde gömleğimin düğmelerini açmaya başlamıştım.