5

253 22 57
                                    

Jungkook'un dediği gibi üç gün sonra elimize iki davetiye ulaştı ki neden iki davetiye olduğunu sorguladık.

Babam bana baktı.

"Bu sana"

"Aç oku, uğraşamam"

Sinir ile gözlerini kapattığında annem bana kafasını onaylamaz şekilde salladı, omuz silkip  okuduğum kitaba döndüm, babam konuştuğunda dinledim.

"İkisi de aynı, neden iki tane gel di ki?"

Omuz silkip geri yaslandım, annem kalkarak beni de kaldırdı.

"Hadi hazırlanalım"

"Ben gelmiyorum"

"Neden güzelim, hem eşini bulamadın, bu belki şansın olucak"

"İstemiyorum"

Babam kalkarak güldü.

"Kimseyi etkileyemeyeceğini mi düşünüyorsun yoksa?"

"Ben yeterince etkileyiciyim"

"Böyle diyerek kendine güveniyorsun ama hala bir eş bulamadın, kendini kandırmaya devam et"

Annemin elini tutarak gittiğinde sinir ile kalktım ve odama giderek feminen bir kıyafet aldım, bu diyarda her kes istediği gibi giyinebilirdi.

Siyah bir mini etek aldım, beyaz crop alarak siyah üstünde yıldızlar olan botumu aldım ve siyah ceketimi de alarak giyindim, hafif bir makyaj yaptım ve saçlarımı dalgalandırdım.

Parfümü mü sıkarak aşşağı indim, beni bekliyorlardı, annem elimi tuttu.

"Çok güzel olmuşsun güzelim"

"Teşekkür ederim, gidelim hadi"

Babam kafasını salladığında krallığın önüne geldik ve içeri geçtik, çok kalabılıktı, etrafa bakarken bizim tayfayı gördüm, jimin ve jin de benim gibi feminen giyinmişti, ileride taehyung'u gördüğümde bir ejder ile konuşuyordu, güldüm ve kenarı geçtim.

İçecek alarak etrafa baktığımda onun ile göz göze geldik, umursamadım ve etrafa bakmaya devam ettim, başka biri ile göz göze geldim, güldüğünde bende güldüm.

Yanıma gelmeye başladı ve karşımda durdu, eğilerek selam verdi.

"Merhaba, ben kang junseo"

"Jung hoseok"

"Dans etmek istermisin hoseok"

Geri yoongi'ye baktığımda ortalıklarda yoktu, junseo ya döndüm ve kafamı salladım.

"Olur"

Hiç yoktan o da ejderdi ve işimi görürdü, elini uzattığında tuttum,  diğer dans eden insanların arasına karıştık ve sallanmaya başladık, konu açmaya çalıştım.

"Sen de mi eşini bulamadın?"

"Aslında bir eşim vardı"

Kafamı sallayarak ona odaklandım, yüzü hüzünlenmişti.

"Hastalıktan öldü, uzun süre kimse ile konuşup görüşmedim ama hayata bir yerden devam etmem gerektiğini anladım ve bu parti iyi bir fikirmiş gibi geldi"

"Başın sağolsun, üzüldüm ama haklısın, en azından bazı şeyleri oturtmalısın, adına sevindim"

"Teşekkür ederim hoseok"

Gülümsediğimde yoongi yanımızda durdu, ayrıldık, junseo eğildi, yoongi elini onun omuzuna koydu.

"Alabilirmiyim?"

Junseo kafasını sallayarak bana baktı.

"Görüşürüz hoseok"

"Görüşürüz"

Üzgünce söylendiğimde gitti, yoongi belime kollarını sarıp beni kendine çektiğinde sinir ile ona baktım ve ellerimi omuzlarına koydum.

"Ne yapıyorsun sen"

"Dans ediyorum"

"Onu eşim yapıcaktım, neden geldin"

"Senin ile dans etmek istedim ve geldim"

"Cidden"

Kafamı çevirip etrafa  baktığımda jimin ve jin gülerek el salladı ve ima ile baktılar, göz devirip kafamı başka tarafa çevirdim, orada taehyung'un imalı gülüşünü görünce göz devirdim.

Yoongi parmaklarını çeneme getirdi, ona döndüğümde eli yanağıma kaydı.

"Neden bana bakmıyorsun?"

"İstemiyorum"

"Hadi ama, böyle yapma"

"Sinirimi bozuyorsun"

Eğildiğinde yutkundum, sıcak nefesi dudaklarımı yakıyordu.

"Bence uzlaşabiliriz"

"Kahpelik yapmasaydın uzlaşırdık"

Ellerini iterek geri yerime döndüğümde diğerleri şaşkınca bana bakıyordu, ilahi çekicilikte birini elimin tersi ile ittiğim için şaşırmışlardı tabi.

Yoongi ortadan kaybolduğunda sinirlerini şaha kaldırdığımı biliyordum ve bu umurumda değildi.

Sonuçta burnunun dikine giden ve yaptıklarımdan sorumluluk almadığımı ona açık bir dil ile söylemiştim.

/+/+/+/

Dayanamadım hemen attım 😹🤭
Tamamlanacak kısa sürede

sope : ıceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin