11

199 15 7
                                    

Babam tahtan feragat edince ben başa geçmiştim, aslında yapacak fazla bir şey yoktu ama babam bu rahatsız koltuğu çok seviyordu anlaşılan.

Yoongi ejder hali ile tahtın yanında uyukluyordu, babam burada otururken annemde böyle yapardı, bu bir güç gösterisiymiş, saçmalık.

Kapı açılıp muhafız girince yoongi'nin burnuna koyduğum kafamı kaldırdım, muhafız eğildi.

"Efendim yer altı krallığının yeni kralı geldi"

"Gelsin"

Yoongi gözlerini açarak bana baktığında güldüm, kapı yeniden açıldığında esmer tenli siyah gözlü, güçlü bir adam önümde durdu ve direkt gözlerime baktı, kafamı salladım, yer altı halkını hiç sevmiyordum ve ateşi onlardan almıştım, eğildi.

"Sizin ile konuşmak istiyorum"

"Ne hakkında?"

"Ateş hakkında"

Gülerek kaşlarımı kaldırdım.

"Ateş? Size geri vereceğimi mi sandın?"

"100 yıldır halkım zor idare ediyor, ateşi bize geri ver"

"Hak ediyorsunuz, halkımdan birini öldürdünüz ve cezanız kesildi"

Etrafındaki taşlar yavaşça havaya kalkmaya başladığında yoongi kalkarak sinir ile ejderhalara özgü bağırmasını yaptığında yutkundum ki adam bir adım geri çekildi.

"En azında aydınlatacak kadar"

"Ahh cidden, düşünücem"

Eğilerek geri odadan çıktığında yoongi'ye döndüm.

"Tanrım yoongi, çok korktum"

Kafasını bana çevirip burnunu anlıma değdirdiğinde güldüm, kalkarak kapıyı açtım, muhafızlara baktım.

"Kimse rahatsız etmesin"

Kafa salladıklarında kapıyı kapatıp kilitledim, yoongi'ye dönerek sırıttım ve gömleğimin düğmelerini mırıldanarak çözdüm.

Hepsini açarak yere attım, pantolunumu da çözdüm ve yoongi'nin önünde çıkarttım, hemen kendi vücuduna döndü ve karşıma gelerek kalçalarımdan tutup beni kucağına aldı, dudaklarını öperek geri çekildim.

"O ses de neydi"

"Biraz daha sınırını aşarsa öleceğinin haberi"

"Hmm öyle mi"

Burnumu yanağına sürterek dudak kenarını öptüm, elini saçlarıma koyarak okşadı, eğilerek omuzuma dudaklarını bastırdı.

Yavaşça boynuma geldiğinde kafamı geri attım, boynumu emerek ısırmaya başladığında kapı çaldı, sinir ile yoongi'nin saçlarına asıldım.

Geri çekilince gözlerimi açtım.

"Ne var"

"Efendim babanız ve anneniz geldi, sizi bekliyorlar"

"Tamam"

Yoongi'nin kucağından indim, kalçamı sıktı ve beni kendine çekerek aletini kalçama sürttüğünde yutkundum, kafamı omuzuna koydum, boynumu öpmeye başladığında elimi ensesine koydum.

"Aşkım"

"Seni bırakmak istemiyorum"

"Gece"

"Ahh tamam"

Geri çekildiğinde kıyafetlerimi alarak giyindim, kenarında gelirken aldığım pantolonunu yoongi'ye verdim, alarak giyindi, kilidi açarak dışarı çıktık ve salona girdik, annem beni görünce kalktı, yanına giderek sarıldım.

Geri çekildiğinde oturduk, yoongi'de yanıma oturduğunda babam konuştu,şimdi öldürecektim şu adamı.

"İşler nasıl gidiyor?"

"İyi, yer altı ateşi geri istiyor"

"Asla"

"Bu benim kararım"

"Onlar halkımdan birini öldürdü"

"Sende doğa halkının bir köyünü yakıp yıkmış ve bir sürü insanı öldürmüştün, keyfin için. Ama doğa benim yanımda oldu, yaptığın pisliğe rağmen"

"Öyle bir şey yapmayacaksın hoseok"

"Bu seni ilgilendirmez"

Annem babamın elini tuttu.

"Artık kararları o veriyor, bırakalımda doğru kararı düşünsün"

Babam bana baktığında sırıttım, iyice sinirleri bozulmuştu.

"Arkadaşlarını yemek için davet et, aranız açılmasın"

"Benim arkadaşlarım bana sadıktır, aramız açılmaz, öneri için sağol"

"Seni küçük"

Babam kalkıp üstüme geldiğinde yoongi'de kalktı, babam yoongi'ye bakarak geri çekildi, annemin elini tutarak kaldırdı ve bir şey demeden odadan çıktığında annem el salladı, gülerek bende el salladım.

Yoongi yanıma geri oturdu, ona yaklaşarak kafamı omuzuna dayadım.

"Ondan nefret ediyorum"

"Biliyorum, kalp atışların her şeyi söylüyor"

Kafamı kaldırıp dudaklarını öptüm, elini yanağıma koyarak okşadığında geri çekildik, alınlarımızı birleştirdiğinde derin bir nefes aldım.

Huzurum onun yanıydı.

sope : ıceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin