Yazar'dan: (Eğer bana 'yazar' diye hitap ederseniz, 🥰 Lütfen bana 'yazar' diye hitap etmeyin o kadar güzel kelimeler var 🥹)
Bugün ikilinin röportajı vardı, sorularak en saçma sorulara kadar hazırladı. Tabi bu durum tek taraflıydı çünkü Felix biraz çekiniyordu sorulacak sorulara. Sonuçta, soracakları soruların güzel sorular olmadığını biliyordu.
Hyunjin Felix'in bu gerginliğini hissetmiş, O'na güven vermek için bebeğinin arkasından gidip beline sarılmıştı masumca. Felix başka irkilsede, sonrasında Hyunjin olduğunu anladığında gülümsemiş ve elini Hyunjin'in yanağına atarak yanağını okşamıştı.
"Biraz sakinleş bebeğim, çok gerginsin. Eğer orada gergin olursan elimi tut ve gerginliğini atmak adına elimi sıkabildiğin kadar sık. Tamam mı balım?"
Felix dudak büzdüğünde Hyunjin bakışları o doyasıya ve hiç çekilmek istemediği dudaklara bakmıştı. Kendini tutması zor oluyordu.
"Elini sıkarsam canın acır, canını acıtmak istemiyorum. Seni severken sana acı gelmesini ya da ben acı çektirmek istemiyorum. Ben aşkımızın peri masalı gibi olmasını istiyorum. Ben sanki kurtarılmayı bekleyen bir periymişim, ve sende beni kurtaran prensim ol istiyorum. Beni bu bataklıktan kurtarmanı istermişcesine sevilmek istiyorum, sevmek istiyorum."
Felix konuştuktan sonra Hyunjin gülümsemiş ve elini bebeğinin saçına atmıştı. O sarı saçları güzelce okşarken, Felix mutlulukla mırıldanıyordu.
"Balım, her zaman senin prensin olacağım. Seni o bataklıktan kurtaran, sana sahip çıkan, seni her zaman koruyan bir prens olacağım sana. Sende, her zaman benim perim olacaksın. Bana ilham veren, hayatımı güzelleştiren ve her günümde yanımda olan bir peri olacaksın bana."
Felix'te gülümsediğinde birbirlerine sarılmışlardı sıkıca. Tabi, Felix'in aklına bir anda ailesinin dedikleri gelince, yüzü düşmüştü.
Keşke seni hiç doğurmasaydım Felix'
Böyle bir evlat olacağını bilseydim, annen seni aldırmak istediğinde karşı gelmezdim'
Sen tek gecelik zevk sonucusun Felix, istenmedin hiçbir zaman'
Gay olmana bir şey demedik ama bu kadarı da fazla! Hyunjin ile sevgili olmak ne demek?! O'nun ailesi ve soyu ne kadar kibirli haberin var mi senin!?'
Felix, iki seçenek var. Ya biz, ya da Hyunjin'
Acıyorum sana'
Felix aklına gelenlerle gözleri dolmuştu. Fakat Hyunjin'e belli etmemek adına hızla gözlerini silmişti dikkatlice.
Hyunjin'e bahsetmek istemiyordu, çünkü Hyunjin'in üzülmesini istemiyordu. Eğer açıklarsa, Hyunjin kendini suçlu hissederdi.
Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Hyunjin Felix'in yüzüne bakmıştı gülümseyerek, ama gördüğü suratla yüzü düşmüştü. Felix ağlayacağı veya ağladığı sırada burnu hemen kızarır, ve gözlerinden kırmızılık eksik olmazdı.
"Bebeğim, neden ağlıyorsun?"
Felix sustuğunda Hyunjin kaşlarını çatmıştı. Acaba, dediklerim mi dokundu?' diye düşündü. Ama, Felix etkilenen biri değildi. Bu işin içinde başka bir şey var' diye düşündü Hyunjin.
"Balım, dediklerim mi etkiledi seni?"
"E-evet, evet! Dediklerin etkiledi!"
"Felix, güzelim yalan söylediğini apaçık ortada. Boş yere beni kandırmaya çalışma. Sen hiçbir şeyden etkilenmezsin. Söyle bana ne olduğunu, beraber çözelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mᴏᴠɪᴇ Pᴀʀᴛɴᴇʀ | HyunLix
FanfictionDünyaca ünlü iki oyuncu; Lee Yongbok Felix ve Hwang Hyunjin aynı kadroya düşerler. Uyarı: Argo, şiddet, küfür ve cinsellik içermektedir!!