Yarım saat süren yolculuğun sonunda nihayet eve varmışlardı. Sezgin ve meftu'nun abisi ile çoktan varmışlardı eve.
Şoför cihanın kapısını açtığında ilk cihan inmişti arabadan. Meftun ise kendisi indiğinde şaşkınlıkla karşısındaki 3 katlı lüks villaya bakıyordu. Gerçekten ilk kez böyle bir ev görüyordu.
Cihan kocaman gözlerle evi süzen meftu'nun yanından geçerek onun dikkatini dağılmasını sağlamıştı.
Aslında meftu'nun dikkattini asıl çeken şey cihanın kokusuydu. Kesinlikle parfüm kokusuna benzemiyordu fakat olma ihtimali vardı. Kendine gelen meftun paytak adımlarla cihanı takip ediyordu. Eve girdiklerinde cihan hala düz bir ifadeyle yukarı çıktı.
Meftun hala onu takip ediyordu. En sonunda cihan üst katta sol tarafta olan odanın en sonuna giderek durdu. Tam o sırada sezgin çıkmıştı odadan.
Sezgin önce cihana sonra arkasında duran meftun baktı. Gözlerini tekrardan cihana çevirdi. "Durumu iyi fazla üşütmüş ayrıca bir süre sağlıklıda beslenmesi gerekiyor."
Doktor önceden gittiğinden dolayı doktorun anlattıklarını kendisi anlatıyordu. Sezgin gözlerini tekrar meftun çevirdi "senin abin... Görmüyormu?"diye sordu.
Eve doktor ona bunun olma ihtimali
olduğunu da söylemişti. Meftun dolan gözleri yüzünden başını yere eğdi. Başını salladığında ikiside bu duruma biraz olsun şaşırmışlardı.
Cihan ordan ayrılarak kendi odasına geçti. Sezgin, meftun ile baş başa kaldığında onu baştan aşşağı süzdü. Gerçekten çok zayıftı. Üstündeki kıyafetler ise hem kirli hemde yırtıktı.
"Hadi sende git bir duş al ve birşeyler ye" dedi. Meftun bunun üzerine kafasını kaldırıp sezgine baktı.
Başını iki yana sallayarak "ben abimi görmek istiyorum" dedi. Gerçekten ondan ayrı kalmaya dayanamıyordu. Aslında babasının yaptığı pisliklerden sonra hiç kimseye güvenmiyordu. Bu nedenle abisinin yanına gitmek istiyordu.
Sezgin onu korkutmak istemiyordu. Bu nedenle daha ılımlı yaklaşmaya çalışacaktı. "Bak dediklerimi yap sonra abinin yanında kalabilirsin ve seninle konuşmamız gereken önemli bir konuda var.
Meftun kabul etti. Bir an önce abisini görmek istiyordu. Bu yüzden Sezgin'in ona gösterdiği odaya girdi. Odanın içinde banyo vardı. Sezgin onun dolaptan kıyafet alması gerektiğini de söyledi.
Meftun bunu yapmak istemese bile yapıyordu. Çünkü kendisine bu yardımı yapan insanlara güveniyordu. O adamın kendisiyle konuşacağı şeyleri merak etmiyor değildi.
Düşüncelerini bir kenara bırakıp ilk olarak kendine kıyafet çıkardı. Vakit kaybetmeden kendini banyoya attı. Aynanın karşısına geçerek üstündeki kıyafetleri çıkarmaya başladı. Çıplak kaldığında gözleriyle vücudunu süzdü. Kemer izleri sigara izleri hepsi bir anı gibi duruyordu sanki...
Banyo yaptığında sanki herşey planlanmış gibi geçmişi gözünün önünde film şeridi gibi geçiyordu. Abisini ve kendisinin çektiği acılar. Duşunu alır almaz kendini banyodan attı.
3 saat sonra
Cihan artık vaktinin geldiğini düşünerekten meftunla konuşmaya aşşağı inmişti.
Yemek masasında yemek yediğini gördü. Yardımcılar yanından geçtiğinde çekinerek yiyordu fakat onlara uzaklaştığında daha rahat yiyordu.
Cihan bi süre daha bekledi konuşmak için. Meftun doymuş olacakki masadan kalktı. Ve o an cihan kendi gözleriyle şahit olmuştu. Duş alıp yemek yemişti. Ve yüzüne gerçekten de renk gelmişti.
Cihan şimdi daha da farkına varmıştı. Meftun gerçektende bazı kızlara taş çıkartacak derecede güzeldi.
Cihan bu düşüncelerinin yanlış ve kötü olduğunu vurgulayarak -kendi kendine- hemen kendine gelip meftunun yanına ilerledi.
Karşısına geçip yukarıya gel konuşmamız gereken şeyler var. Dediğinde tekrardan yukarı çıktı. Meftun ise biraz şaşkınlık yaşadıktan sonra hemen oda yukarı çıktı.
~~~
Bu bölüm biraz kısa oldu üzgünüm ama diğer bölümlerde telafi edeceğim.
Okuyan ve oylayan herkese teşekkür ederimmmm ᰔᩚᰔᩚᰔᩚ
