Hissizlik, bu kelime bana göre duygusuz olmakla eş değerdi ve ben şuan öyleydim. Nasıl hissedeceğimi bilmeyen bir duygusuzdum şuan.
Onun ameliyatına ben girmiştim. Ve ellerim o kadar titriyorduki bunu gören hemşireler bile şaşırmıştı. Çünkü ben her ameliyatta kendimden emin bir şekilde girerdim.
Ama onu görünce ne yapmam gerektiğini bile unutmuştum. Hemşirelerden biri iyi olmadığımı anlamış ve koşarcasına başka bir doktor çağırmaya gitmişti.
Ben ise aramın baş ucunda oturmuş ne olacağı hakkında fikir yürütüyordum. Acaba hiç gözükmesemiydim ona. Ama ya karşılaşırsak o zaman ne olacaktı.
Aklıma gelen şeyle hemen telefonumu aldım masadan. Acaba sezgin abinin ve abimin haberi varmıydı. Onlar 2 yıl önce ayrı eve taşınmışlardı. Bu yüzden haberleri varmı bilmiyordum.
Abimin rehberine girip aramaya başladım. Telefon bir kaç çalıştan sonra açılmıştı.
"Alo abi?"
"Efendim abicim?" sesi gayet normal geliyordu belliki haberleri yoktu.
"Abi cihandan haberiniz varmı?" aniden sormayı beklemiyordum. Fakat kendimi tutamamıştım.
"Hayır cihan hakkında birşey duymadık neden sordun?" şimdi oda telaşlanmıştı. Acaba doğru mu yapıyordum söylemekle.
"Sezgin abi yanındamı?"
"Evet yanımda."
"Abi yaklaşık 1 saat önce cihan... Kanlar içinde bu hastaneye geldi ve şuan..." ağzımdan kaçan hıçkırıkla kendimi kaybetmiştim.
Dilim varmıyordu söylemeye onu çok özlemiştim. Bu yetmezmiş gibi o kanlar içindeki hali gözümün önüne geldikçe gözyaşlarım akıyordu. Şuan olduğu gibi.
Telefon kapanmıştı. Ve aram sesimi duymasın diye ondan biraz uzaklaşmıştım. Muhtemelen buraya geleceklerdi.
Odadan çıkmak istemiyordum. Onu tekrar görürsem ona sarılmaktan korkuyordum. Çünkü ben kimseye kolay kolay kin beslemezdim.
Kapı tıklatıldığında içeri hemşire girdi. Cihanın ameliyatındaki yardımcı hemşireydi. Bi an kalbim normal atmayı bırakmış daha da hızlanmıştı.
"Efendim az önce ameliyat olan adam durumu şuan iyi doktor hasan size haber vermemi istedi."
Bu dediğinin üzerine derin bir oh çekmiştim. Başımı tamam anlamında salladım oda çıkmıştı odadan. Şimdi ne yapacaktım?
Hasan en iyi dostum ve abim olmuştu bı süreçte ona cihandan bahsetmiştim ki tesadüfün böylesi oda biseksüeldi. Ve sürekli cihana yaptığı için küfür ederdi. Ayrıca fırattan hoşlanıyordu fakat fırat hiç onu görmüyordu.
Odamın kapısı bu sefer çalmadan açılınca içeriye fırat, sezgin abi ve abim girmişti. Pat diye girdikleri için hemen arkama baktım aram uyandımı diye. Neyseki hala uyuyordu.
Abimlere dönüp "dışarda konuşalım" dedim ve birlikte odadan çıktık.
Sezgin abi hemen bana dönerek "meftun, cihan nerde ne oldu ona?" diye art arda sorularını sıraladı. Neredeyse ağlayacak gibi duruyordu. Çok endişeliydi.
"Sezgin abi önce sakin ol. Cihanın durumu şuan iyi taburcu edilip normal odaya alacaklar. Bende ne olduğunu bilmiyorum.
Fırat "abi ben sana göstereyim yerini" dedi ve sezgin abiyle birlikte cihanın yanına gittiler abimde onları yanlız bırakmamak için onların peşinden gitmişti. Ben ise direkt doktor Hasan'ın yanına adımlandım.
Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Beni görünce "meftun daha iyimisin?" diye sordu. Bu sorusuna başımı salladım.
"Evet daha iyiyim teşekkürler"
Bir süre bakışlarını yüzümde gezdirmişti. Bir şey söyleyecek miş gibi duruyordu. En sonunda dayanamamış olacak ki "o cihan mıydı?" diye sordu.
Tepkisizce başımı salladım. Bir süre sonra kapı çaldı ve hemşire girdi içeri. Hasana ithafen "efendim cihan bey uyandı" dediğinde kalbimin ritmi bozulmuştu yine.
Bu kadar çabuk uyanmasını beklemiyordum. Anlaşılan zor yada tuhaf günler beni bekliyordu.
_______
Arada yazar bana ismini kalbimden silmştim oysa lshdjndjdkn
Neyse bişi dicem 68k olduk(m) bunun için ne kadar teşekkür etsem az Allah okuduğunuzu altın etsin jshendhdn
Yazım hatası varsa üzgünüm kontrol etmeden atıyorum
Sizi seviyorummmm