(Önemli! Bazıları hikayeyi tam anlamamış şöyle. Sezgin, kerem ile birlikte. Meftun ile de cihan olabilir spoiler vermek istemiyorum ayrıca meftun küçük çocuk değil. Ve bölüm geç geldiği için özür dilerim çünkü stajda yapıyorum ve üniversite sınavınada hazırlanıyorum. Okuyan, oylayan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim iyiki varsınız"
________
Abim ve sezgin abiyi yanlız bırakmak daha doğru gelmişti bana. Merdivenlerden doğru yukarı çıkarken Kalbim hızını arttırmıştı.
Aklıma arabada olanlar gelmişti. Yanlışlıkla dudağını öpmüştüm ama kabul etmeliyim çok güzel bir yanlışlıktı.
Cihanın çalışma odasının önüne geldiğimde kapıyı çaldım. "Gel!" diyen sesini duyduğumda kapıyı açıp içeri girdim. Çalışmaya o kadar dalmıştıki geldiğini farketmedi bile.
"Kolay gelsin" sesimi duyar duymaz kafasını kaldırıp bana bakmaya başladı. Yüzünde oluşan gülümsemeyle, benimde yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.
"Gelsene" diyerek karşısındaki koltukları işaret etti. Dediğini yaparak işaret ettiği yere oturdum. "Birşeyler içmek istermisin?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım.
Dosyalarını tek tek düzenleyip arkasındaki raflardan birine koydu. "İşin bittimi?" diye sordum.
"Evet sadece kontrol ediyordum hatalar varmı diye. -ayağa kalkıp- gidip terasta sıcak birşeyler içelim." dedi.
Ona uyarak ayağa kalktım ve birlikte terasa doğru ilerledik. Onunla vakit geçirmek gerçekten çok güzeldi. Cihan hizmetli kadına bir kahve birde sıcak çikolata getirmesini söyledi. Şuan ikimizde koltukta oturmuş öylece karşımızdaki deniz manzarasını seyre diyorduk.
"Sınavına az kaldı. Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.
"Birazcık heyecanlıyım o kadar" ve tekrar ortam sessizliğe bürünmüştü.
"Sana önceden çok kaba davrandım." dediğinde şaşırmıştım. Çünkü cihan dıştan bakıldığında hiç özür dileyen, yada hatalarını kabul eden biri gibi görünmüyordu.
"Geçmişin bir önemi yok, geçmiş geçmişte kaldı" dedim.
Başını iki yana sallayıp "sadece mecbur olduğumu bil yeter" dediğinde asıl olayın farklı birşey olduğunu anladım.
Bir süre daha öyle sessiz kaldık. Hava estiğinde ister istemez kollarımı kendime dolamıştım. Üşüdüğümü farkeden cihan yanda duran ince örtüyü alıp üstüme örttü.
Uzaktan biri cihanın bu hareketlerini görse muhtemelen bana karşı bir hoşlantısı olduğunu fark ederdi.
Geç olduğu için muhtemelen burda kalacaktık fakat kesin olmadığı için abime haber vermeliydim. Ayağa kalktığımda cihanın bakışlarıda beni bulmuştu.
"Nereye?" diye sordu.
"Geç oldu abimede söyleyip gidelim biz."
Ayağa kalkıp karşımda durdu. "Sezgin bana mesaj attı bu gece burdasınız." dediğinde kafamı salladım.
Omzumda duran örtüyü alıp, katladıktan sonra tekrar yerine koydum. Cihana dönüp "ben o zaman uyumaya gidiyorum" dedim. Başını salladığında birlikte içeri girdik. Odalarımız ayrılıyordu.
Anlık bir cesaretle parmak uçlarımdan yükselip yanağına öpücük kondurdum. "İyi geceler" diyip koşar adımlarla önceden kaldığım odaya ilerledim.
Artık emindim ona çok yakında hislerimden bahsedecektim. Olumsuz bir cevap verilirse de hayatından tamamen çıkardım. Umarım tam tersi olur diye geçirdim içimden. Önceden kaldığım odaya geldiğimde herşeyin hala aynı yerinde durduğunu gördüm. Hiçbirşey değişmemişti.
Abimlerden ses çıkmadığına göre aralarındaki meseleyi düzeltimşlerdi.
Yatağa girip ellerimi başımın altına koydum. Gözlerimi kapatır kapatmaz cihan canlandı gözümde. Sırıtarak ve cihanı düşünerek uyuyakaldım.