Cihan eve henüz gelmemişti ve ben endişeden ölüyordum. Herkese iyi olduğumu söyleyip evden kovdum. Çünkü endişeli olduğum zamanlar bir o kadar da sinirliydim ve kimsenin kalbini boş yere kırmak istemiyordum.
O bomba olayını duyduktan sonra aram'ı hiçbir şekilde dışarı çıkarmak istemiyordum. Cihanı ne kadar arasamda arayayım bir türlü cevap vermemişti ve akşam olmuştu. Endişem gittikçe daha da arttıyordu.
Aram birşeyler olduğunu anlamıştı, zaten bomba olayından sonra iyice korkmuştu. Bu yüzden onu uyutmak zorunda kalmıştım. Yarım saat sürmüştü. Saçını okşayıp, sürekli saçlarından anlından öpmüştüm.
Cihanı yeniden aramaya başlayacaktımki o an kapı çalmıştı. Koşarak kim olduğuna bakmadan kapıyı açmıştım.
Cihan, saçları dağılmış üstünde hafif kan izleri vardı. Bu görüntüyle ne yapacağımı bilememiştim. Yüzünde hiçbir duygu belirtisi yoktu. Bu beni daha çok endişelendiriyordu.
Yavaş adımlarla yanımdan geçti. Bana hiç bakmadı bile. Direkt olarak kenini banyoya sokmuştu. Mutfağa girip onun için kahve hazırladım. Belki biraz olsun kendini iyi hissedebilirdi.
Banyodan çıktığında saçları ıslaktı. Hala bitkin ve halsiz görünüyordu. Ne olduğunu deli gibi merak etsemde zamanı olmadığının farkındaydım. Ellerinden tutup odama götürdüm. Sandalyeye oturtup çekmeceden saç kurutma makinasını aldım ve saçlarını kurutmaya başladım. Bir yandan da ellerimi saçlarından gezdiriyordum.
İşim bittiğinde dolaptan kalın bir kazak çıkardım ve ona giymesi için verdim. Çünkü üstünde ince bir tişört vardı. Kazağı alıp giydi. Daha sonra yatağa geçip onuda yanıma çektim.
Hemen kollarını bana dolayıp başını göğsüme koydu. Keşke onun acıları bana yüklenseydi. Çünkü cihanı savunmasız bir şekilde görünce dayanamıyordum.
Bende bir kolumu omzuna doladım. Diğer elimlede saçlarını okşayıp öpücük kondurdum. Ona hiçbir şekilde soru sormadım. Ona herşeyi yeniden hatırlatıp daha da kahrolmasını istemedim. O acı çektikçe benimde canımdan can gidiyor gibi hissediyorum. Artık cihan ve arama burdan uzaklaşıp yeni bir hayat kurmak istiyorum.
Burda kalıp cihanın çöküşü izlemek istemiyorum. Düzenli nefes alışlardan uyuduğunu anlamıştım. Bende tamamen uzandığım sırada kapı açılmış içeri aram girmişti.
"Girebilir miyim?" diye sordu.
"Tabiki gel bakalım."
Boş olan yanıma geçti. Cihanı gördüğünde rahatladığını fark etmiştim. Bu süreçte aram gerçekten bize çok bağlanmıştı.
"Babam iyimi?"
Dediğini anlamamıştım. Kime baba diyordu ki?
"Baban mı?" diye sordum.
"Evet cihan babam. Sende benim babamsın. Ve siz benim ailemsiniz." bu dediğiyle adeta nutkum tutulmuştu.
Bizi artık gerçek ailesi olarak görüyordu. Yetmezmiş gibi bize baba diyordu. Ben zaten onu ilk gördüğüm an oğlum olarak kabullenmiştim. Peki ya cihan? O nasıl bir tepki verecekti? Uyandığı zaman mutlaka ona söyleyecektim.
"Hadi uyu bakalım. Yarına enerjik çıkalım babanın karşısına."
________
Bölüm geç geldiği için üzgünüm
Umarım beğenirsiniz. 💜