10.Bölüm

8.1K 431 31
                                    

Kerem ve meftunun gitmsesiyle, iki kuzen bir süre giden arabanın ardından bakmışlardı.

Cihana kıyasla sezgin onlara -özellikle kereme- daha yakındı. Yinede onlarla her ne olursa olsun tanışmaktan memnundular.

Bugün ise meftunun ilk iş günüydü. Bundan sonra barda çalışacak  ameliyat parasını toplayacaktı.

Meftun, kereme evde ki her yeri ve herşeyin yerini iyiyce ezberlemesine yardımcı olmuştu. Sezgin ona bir telefon hediye etmişti. Sadece arama için.

Meftun da her daim arayacak bir şey olduğu gibi eve gidecekti. Bu işin en güzel yanı iş yerinin evine yakın olmasıydı.

Meftun, üstüne bir sweet ve kot pantolon geçirip abisinin odasına girdi.

Evleri daha çok amerikan tarzıydı. Salon ve mutfak birleşikti. Evin sol tarafına kısa bir koridor ve o tarafta 2 oda vardı. Biri meftunun diğeri keremindi.

"Abi" diye seslendi abisine. Onu bırakmak içini hiç rahat etmiyordu.

"Sen hala gitmedinmi?"

Abisinin karşısına geçip oturdu. "Hayır abi birazdan çıkacağım"

Bir süre ikiside sessiz kaldı kerem sadece karanlık görürken, meftun onun üzgün halini görüyordu.

"Özür dilerim" meftun abisinin aniden böyle demesini beklemiyordu. Hem ne için özür diliyorduki?

"Ne için?" diye sordu meftun merakına yenik düşerek.

Abisi başını eğdiğinde meftun buna izin vermedi. Elini çenesine koyup başını kaldırdı. Meftun hiçbir zaman abisinin başını yere eğmesine izin vermezdi. Çünkü bunu ona daha doğrusu onlara anneleri öğretmişti.

"Sana çok yük oldum. Eğer böyle olmasaydım sen şimdi doktor olabil-"

"Hayır abi öyle bişey yok. Bunlar hepsi o pisliğin yüzünden oldu. Bunun için kendini suçlamaktan vazgeç artık." Meftun artık bu duruma daha fazla üzülüyordu. Abisi her defasında bu konuyu açıyordu çünkü. "Birdaha olsa yine okulu bırakır sana bakarım ben."

Daha fazla üzülmesin diye kollarını abisine doladı. Kerem de beklemeden karşılık vermişti. Meftun için abisi hayalerinden bile önemliydi.

Abisinden ayrılıp iki yanağınada öpücük kondurudu. "Ben şimdi gidiyorum telefonunu sürekli yanında taşı. Sana yemekte hazırladım. Isıtma sakın mikrodalgayı nasıl çalıştıracağınıda biliyorsun. Aradığım gibi tele-"

"Tamam tamam neredeyse her dediğini ezberledim. Çocuk değilim." ikiside kahkaha atmaya başlamıştı. "Hadi git de daha fazla geç kalma"

Gitmeden önce son kez abisinin yanaklarını öpüp evden çıktı. Bir an önce daha yeni çıktığı evine çabucak gelmek istiyordu.

🕯

6-7 dakikalık bir yürüşten sonra bara varmıştı. Henüz kimseyi tanımıyordu umuyordu ki kendine burda arkadaşlıklar kurabilirdi.

Girişte duran iki tane iri yarı olan adamlar içeriye girmekte olan meftunu durdurdular.

Meftun onlara ilk korkarak baksada sonradan buraya çalışmak için geldiğini söylediğinde, adamlardan biri patronunu araması gerektiğini söyledi. Meftun bu kişinin cihan olduğunu biliyordu. Karnına saplanan acıyla yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu.

Telefonla konuşmayı bitiren adam meftunun geçmesine izin vermişti.

Derin bir nefes alan meftun barın içine girdiği zaman önce uzun bir Holden geçtikten sonra onu geniş bir var karşılamıştı.

Gerçekten fazlasıyla büyük ve genişti. Barın sağ üst tarafında vip üyelerin yeri vardı. Çünkü sadece sahneye bakan kısmı açık diğer kalan yerleri kapalı bir oda gibiydi.

Sol tarafta ilk girişte ise var tezgahı vardı. Gerçekten çok göz alıcı bir yerdi.

Meftun etrafa tekrar göz gezdirdiğinde bar tezgahında olan bir çocuk gördü. Hiç müşteri yoktu.

Sadece bazıları yeri süpürürken bazılarıda masalari siliyordu.

Tezgaha doğru ilerledi. Karşısındaki çocuk işiyle çok fazla meşgul olduğu için meftunun geldiğini bile fark etmemişti.

"Merhaba" dedi son çare olarak. Karşısındaki nihayet kendisini fark ettmişti.

"Merhaba" dedi oda gülümsemesine karşılık vererek. Gözleriyle meftunun süzdüğünde meftun rahatsızca yerinde kıpırdandı.

Çocuk bunu fark etmiş olacak ki "kusura bakma rahatız ettiysem. Sadece ilk kez görüyorum seni" diye açıkladı.

Meftun az da olsa rahatlamıştı. "Evet yeniyim burda çalışacağım artık" demişti meftun.

"O zaman seni patronun yanına götüreyim şanslısınki patron bugün burda"

Bunu demesiyle meftun şaşırmıştı. Yani cihan buraya pek fazla gelmiyormuydu?

"Bu arada ben fırat" dedi kendini tanıtma amaçlı.

Elini uzattığında meftun da elini sıkmış "meftun" demişti kısaca.

Fırat önden, meftun arkadan üst kata ayrı ve özel olan odaya doğru ilerlediler. Geldiklerinde ikiside kapının önünde durdu.

Fırat, meftuna dönerek "sen burda bekle ben önden gidip konuşayım" dedi ve kapıyı tıklatıp içeri girdi.

Yaklaşık 3 dakkika sonra fırat içerden çıkmıştı. Meftuna girmesi gerektiğini söyledi, fırat, meftunun iş görüşmesi yapacağını düşünmüş o yüzden bol şans dilemişti.

Meftun kapıyı tıklattığında gir komutunu duyduktan sonra kapıyı açıp içeri girdi.

Cihan her zamanki soğuk ifadesiyle koltuğunda oturuyordu. Dışarıya bakan camlar boydan boya camdı. Oldukça geniş, sade ve siyahların hakim olduğu bir odaydı.

Meftun odayı süzmeyi bitirdiğinde cihana döndü. Son sarılmaları aklına gelmişti. İşte o zaman meftun kendini çok huzurlu hissetmişti.

Cihan bir eliyle karşısındaki tekli koltuğu gösterdi oturması için. Meftun dediğini yaparak oturmuştu.

Ne kadar itiraf etmekten nefret etsede karşısındaki adamdan hala çekiniyordu.

"Sen sadece vip üyelere yani özel misafirlerlere garsonluk yapacaksın. Anlaşıldımı?"

Meftun başını salladı. Neden hiç kendiyle sohbet etmiyordu yada ilk sorması gereken şey 'nasılsın' değilmiydi?

Belki kendisi bir sohbet açmayı becerir diye "sezgin abi nasıl?" diye sordu.

Cihan kaşlarını çatmış bir şekilde karşısındaki çocuğa bakmaya başladı. "Buraya sohbet etmeye gelmedin diye düşünüyorum o yüzden çıkabilirsin."

Meftun bu sözlere karşı kırılımıştı. Öyle ki boğazından geçmeyen bir yumru oluşmuştu.

Meftun 'benden çok mu nefret ediyor' diye geçirdi içinden.

Gözlerinin dolmasına izin vermeden son kez cihana baktı. Kırgın bir ifadeyle. Ardından başıyla kısa bir selam verip odadan çıkacağı sırada onu gördü meftun. Aslı denen kadını.

Aslı onu görünce başta şaşırarak baktığı sırada sonradan yüzünde alaylı bir ifade oluşmuştu.

Meftunun yanından geçerek cihana doğru ilerledi. Meftun ise onlara bakmadan odadan çıktı. Neden onun bu cümlesiyle kırıldı.

Olmaması lazımdı. Muhtemel herşeyin farkındaydı meftun ama bu düşünceyi elinin tersiyle geri itti. Olması gereken şey buydu.

Sizi seviyorummm

Amor  bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin