8.BÖLÜM

3.5K 310 110
                                    


Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

-Mehmet Akif Ersoy

Sen oğlunu geri dönmez say annem,
Ben ölünce belki vatan sağ olur.

Bölüme başladığınız saat??

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme başladığınız saat??

Derslerden sonra Ahsen ile muhabbet edince biraz olsun kendime gelmiştim. Hala biran önce gelmelerini istesemde Ahsenin dediği gibi pozitif düşünecektim.
"Bekle çantamı alıp geliyorum." Öğretmenler odasına girip çantamı aldım, Ahsenle beraber Efnan'ın yanına gidiyorduk. Umarım anlaşırlardı, iki arkadaş arasında kalmak istemiyordum.

"Geldim." diyip Ahsen'in koluna girdim ve çok sevdiğim hastane yollarını tuttum. "İçindeki sıkıntı geçti mi?" diye sordu Ahsen. Birkaç saniye cevap veremedim, geçmiş miydi? Aksine bir çığ gibi büyüyordu tek duam askerlerimizin ayağına taş değmeden gelmesiydi.

"Geçti sayılır." dedim iç çeker, buna ben bile inanmazdım ama Ahsen ısrar etmedi sessizce omzumu sıvazlayıp gülümsedi. "Bakalım Efnan hangi bölümde çalışıyor." dedi. Yürümeye devam ederken "Genel cerrahide." dedim.

"İyiymiş." diyip kafa salladı. Sessizdim, bu halimi ben bile sevmemiştim. Tek dileğim Yavuz komutanın ve Tim'inin bir an önce geri gelmesiydi. İyi olacaklardı biliyordum ama bu içimdeki sıkıntı git gide büyüyünce boğuluyordum.

Hastaneye girdiğimizde önüme çıkan ilk hemşireyi durdurup Efnan'ı sordum. "Acil servisin oradaydı en son bir oraya bakın isterseniz." diyen hemşireye teşekkür edip Ahsenle acil servise doğru yürüdüm. Hastane kokusu şimdiden midemi bulandırmıştı.

"E hani nerede bu kız?" dedi Ahsen, etrafa bakıyordum ama görünürde yok gibiydi. "Bekle buluruz şimdi." dedim hastaların yanındaki doktorlara göz gezdirirken. "Kimi buluyoruz?" arkamı döndüğümde önlüğünün cebine ellerini koymuş bize bakan Efnan vardı.

"Seni buluyoruz." dediğimde gülümseyip Ahsen'e baktı. "Yanındaki arkadaş kim?"

"Sana sürekli bahsettiğim Ahsen varya işte o." dediğimde "Aaaa." dedi. "Ahsen bende hep seninle tanışmak istemiştim. Ben Efnan." diyip elini uzattı. Ahsen de gülümseyip Efnan'ın elini tuttu. "Bende Ahsen, merak etme ikiz gibiyiz bu yüzden çok iyi anlaşırız." dediğinde çok hızlısınız az yavaş olun kardeşlerim demek geldi.

"Biraz fazla konuşurum ama şimdiden haber vereyim." dedi Efnan. Ahsen gülerek, "Bende senden az değilim gibi." dediğinde aralalarına girdim. "Dışlanmış gibi hissediyorum." İkiside gülerek benim koluma girince hastane koridorunda kol kola kantine gittik.

"Evet size müessesemizden çay ikramiye ediyoruz." diyip çayları önümüze koydu Efnan. Sağda solda beni gören hemşireler önce bön bön bakıyor ardından aralarında fısıldaşıyorlardı. Bari belli etmeyin be diye bağıracaktım birazdan. "Nare sana ne oldu solgun duruyorsun."

NareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin