Küçüklükten beri hayali olan öğretmenlik şuan onun mesleği idi. İlk görev yeri olan Hakkari'de 2 sene normal bir yaşam süren Nare, teröristler tarafından kaçırılarak günlerce esir kalmıştı.
Bütün umutları tükenmişken yetişen Gölge Timi, onun bu zam...
Sizlere bölüme başlamadan önce kısa bir konuşma yapmak istiyorum, dertleşelim. (O sırada sadece kendi derdini anlatan yazar.) Öncelikle arkadaşlar kitabım henüz fazla bir okunma elde edemedi, tabii bu okunma sayısınada şükür jakdjsjd. Açıkcası kitabı yazarken bu kadar olacağını hiç düşünmemiştim, ilk bölümlerim o yüzden biraz sallamasyon gelebilir. Biliyorsunuz ki renkler ve zevkler her zaman faklıdır. Benim kitabımı hepiniz beğenmek zorunda değilsiniz, eleştirilerinize açığım ama lütfen saygısızlık olmasın. Ben kalp kırmayı sevmiyorum, birisi bana hakaret etse bile ben yine onun duygularını düşünürüm. Fakat burada yaptığınız tek şey benim bütün yazma isteğimi, hevesimi, sevincimi kırmak. Çoğul olarak konuşuyorum ama yapanlar üzerine alındı yapmayanlara sevgilerimi iletiyorum. Bölümede çok yorum yapın yaa olur mu nfkskfskds.
Bol bol yorum yapmayı unutmayınnn.
Seviliyorsunuz.
Bölüme başladığınız saati alayımm.
***
Yarın yine devam ederim. Gözlerinden.
-Cemal Süreya
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir haftalık nisan tatiline girmiş bulunuyorduk, bu sırada bende Yavuz'un doğum günü için hazırlıklara başlamıştım. "Mekan güzel değil mi eminsiniz yani." dedim elimde ki poşetleri yere bırakırken. "Buraya komutanımı getirirsek size bir şey olmaz ama sonradan bizim selamızı dinlersiniz." dedi Barış. Ahsen gülerek "Haklı." dedi. Biraz haklılık payı vardı evet.
Balonları patlatmaya çalışan Gurur'un elinden aldığımda köşede oturan Eren dikkatimi çekti, bu niye böyle sus pus oturuyordu acaba? Efnan neredeydi bilmiyordum, büyük ihtimalle Eren Efnan'ı göremediği için köşeye sinmişti. "Komutanımı buraya getirecek tek kişi sendin aslında yenge." dedi Rıfat. Yenge demesinin şokuyla Rıfat'a baktım ve hızlıca toparlandım.
"Ben inanıyorum Ali onu buraya getirecek." dediğimde Gurur kahkaha attı. "Bence," dedi hala gülerken. "Ali komutanım Yavuz komutanımı o kadar sinir edecek ki, Yavuz komutanım onu askeriyeden buraya kadar silahla kovalayacak ancak öyle gelir."
Barış ve Rıfat'ta gülerek Gurur'a katıldılar. Derya tuvalette giydiği kıyafeti kontrol ediyordu. Ona zorla elbise giydirdiğim için bana baya kızmıştı hatta itiraz etmişti ama kazanan bendim, fazla güzel olmuştu biraz abartıyordu. Ömer Aslan'ı hastaneden almaya gitmişti, sonuçta Aslan'da bu timdendi ve herkesin tam olması gerekiyordu. Bir ara Mehmet Albayı'da çağırmayı düşünmüştüm, Barış'ın büyük yakarışlarından sonra vazgeçtim.