Ama uzaktaydı.
Uzaklığını düşündükçe
ona daha da güçlü biçimde
bağlanıyordum...-Frida Kahlo
Başladığınız saat canlarım.
Felaket nedir diye soracak olursanız size şunu söylerim. Bir kadının gücünü küçümsemek. Evet, bir kadının gücünü küçümseyen erkek ya adam değildir yada bilgiden acizdir.
Karşımızda duran bu 3 adam bizim gücümüzü fazlasıyla küçük görüyorlardı, oysaki şuan bir kadın olarak Derya burada olsaydı biz üçümüzü bırak tek başına bu adamları komalık ederdi.
Bizimde aşağıya kalır tarafımız yok tabii ki, kadının gücünü küçümseyene gücümüzü kanıtlardık.
"Ne demiş ulu önder Mustafa Kemal Atatürk: Kadınları geride bırakan toplum,
geride kalmaya mahkumdur. Eee şimdi sizide geride bırakmamak lazım güzel kardeşlerim." dedim bu üç gerizekalı ağır abiye."Atatürk'ünü de si-" derken Efnan elinde telefonu adama doğru gösterdi. "Videodasın, hala söylemek ister misin?" dediğinde adam sinirle ellerini yumruk haline getirdi.
"Alın şunları." diyince arkadaki iki adam bize doğru gelmeye başladı. Ben bana doğru gelen adama kollarımı açtım, sarılacakmış izlenimi veriyordum.
Efnan'a göz kırpınca oda ona doğru gelen adama aynısını yaptı, adamlar ilk başta bocalayıp ardından kollarını açınca bellerinde ki silahları aldık. Ağır abiyim diyenlerede bak bizim Talha bunlardan zeki.
Adamlar şok olarak bizden uzaklaşınca ikimizde elimizdeki silahları bu üçlüye çevirdik. "Abi senin silahın nerede?" dedi sarışın sıska olan. "İçeride bıraktım Ziya." dedi dövmeli asıl ağır abi.
Ahsen'i arkamıza alıp adamlara doğru bir adım attım. "Geç şu tarafa." dediğimde üçüde duvarla bütünleştiler.
"Ahsen içeriden diğer silahı al, başka birşey varmı bak sonra gel." dedim, Ahsen onaylayarak içeriye girdiğinde Efnan silahın emniyetini açtı. "Sen en son ne diyordun ya, kadın halinizle falan ben tam anlamadım bir daha söylesene." diyince dövmeli adam yerinde titredi.
Bunlar ellerine silahı yanlışıkla falan mı almışlardı? Yoksa biz mi yetenekli çıkmıştık. Efnan asla bir doktor olarak insanların canına zarar vermezdi, ama iyi blöf yapardı.
"Kadınlar güçlü varlıklardır dedim ben." diyen adama sırıtarak baktım, aferindi azda olsa insana benzemişti tabii silah zoruyla.
"Silahı aldım kızlar içeride başka birşey yok." dedi Ahsen ve oda silahı bu üçlüye doğrulttu. "Şimdi içeriye geç." dedim, ardından üçüde yavaş ve küçük adımlarla içeriye geçtiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nare
Teen FictionKüçüklükten beri hayali olan öğretmenlik şuan onun mesleği idi. İlk görev yeri olan Hakkari'de 2 sene normal bir yaşam süren Nare, teröristler tarafından kaçırılarak günlerce esir kalmıştı. Bütün umutları tükenmişken yetişen Gölge Timi, onun bu zam...