🌺
Bazen hayatının en kötü anı yaşanır ama aslında her şeyin bir beteri vardır. Benim enlerim vardı. En kötü anlarım. Ve o anlarım arasına birini daha eklemiştim. Oldukça can yakıcı, yıkıcı, acıtıcı. Bizim için öyle.
Biz kadere veya kader bize çok tersti. Bir her şeye çok terstik. Biz nasıl mutlu olabilirdik ki? Tanışması bile lanet bir ölümcül hastalık yüzünden olan iki kişi nasıl mutluluğa kavuşabilirdi ki? Bu bir aşk hikayesi değildi. Bu bir hüzün hikayesiydi. Ben hüzünde boğulan bir insan olduğum için aşk hikayesi oluyordu bana. Hayatım tamamen kötüyken bana tek iyi gelen şeyi ödül sanıyordum. Aslında onun gelişi bile hüzündü. Onun gelişi bile kaderin bir oyunuydu. Bir kaderin dışladığı çift oluyorduk.
Canımız yansa bile birbirimizi seviyorduk, vazgeçmiyorduk. Belki birbirimizin hayatında olmasaydık her şey çok daha kolay olacaktı. Ama biz aşıktık. Ve bu da kaderin bize oyunuydu. Vazgeçemiyorduk ve aşıktık. Bir insan ölmek üzere olmasına değil de, onu kollarında tutan kişi ağlıyor diye kahrolur mu?
Olurmuş. Olurmuş Manolya. Sen ömrün boyunca asla hissetmeyeceğin duyguları hissettin. Ben bu adama kör kütük aşıktım. Ben ölmek istemiyordum. Ama ben ölürsem o ne hale gelir diye ölmek istemiyordum. Bunu da yeni anladım. Çünkü o an, ölebileceğimi anladığım ilk an aklıma o geldi. Peki bir insan ölme ihtimalini anlar anlamaz başkasını düşünür mü? Onu da yaparmış.
Gözlerim kısıkca açıktı. Bakışlarım direkt durmaksızın bağıran adamdaydı. "YARDIM EDİN!" Gözlerim kapanacak gibiydi. Başım ona yaslı olduğu halde düşecek gibiydi. Kollarıyla sıkıca beni, bedenimi sarmıştı. O kadar sıkıydı ki yerimden bile kıpırdayamazdım. Buradan hiçbir şekilde çıkamıyorduk. Kocaman çukurdu. Ormanın ortasıydı, karanlıktı.
Doğuş susunca etrafta tamamen bir sessizlik oluştu. Bakışlarım Doğuş'un yüzündeyken onun bir noktaya pür dikkat baktığı fark ettim. Gözlerini kıstı ve kaşlarını çattı. Merakla kısık ve karartılı bakışlarımı baktığı yere çevirdim. Toprağa bakıyordu.
Kollarını benden çekerken hızlıca mırıldandı. "Sakin ol. Bekle çiçeğim." Benden uzaklaşıp ayağa kalktı ve baktığı yere ilerledi. Toprağı biraz eşeledikten sonra büyük sopa tarzı dalı çekti. Bedenim titremesini zerre azaltmamışken kollarımı kendime sarmaya çalışarak onu izlemeye devam ettim. Çukurun en köşesine geçti ve toprağı onla yukardan eşelemeye başladı. Toprakların bir kısmı yere dökülünce üzerine gelmesin diye yana çekildi.
Toprağın seviyesi pek fayda etmeyecek kadar azalmışken Doğuş daha hızlanmayı amaçlayarak biraz altından eşelemeye başladı. Son gücüyle, büyük bir hırs ve bir anda içine doğan umutla beraber hızlı hızlı toprakların yere düşmesine sebep oldu.
Toprağın seviyesini git gide indirmeye çalıştı. Fakat bu oldukça zordu ama o ne kadar hırs yaptıysa bunu çok hızlı bir şekilde indiriyordu. Onun umuduyla benim de içime umut doldu. O yine bir şeyleri başaracaktı ve bunu benim için yapacaktı.
Doğuş toprağı seviyesini ne kadar indirmiş olsa da hala yetişemeyeceğimiz kadar uzundu. Doğuş artık toprağı eşeleyemeyince sinirle elindekini bir köşeye fırlattı. Ardından bakışlarını hemen bana çevirdi. "Çok hızlı hareket etmeliyiz çiçeğim. Pes etmek yok. Özür dilerim orada sadece öyle durduğum için. Çok özür dilerim bir an olsun düşüncemin dışına çıktığım için." Umutlu sesini tekrar duymak şu an olan en güzel şey olabilirdi.
Doğuş yanıma kadar gelip beni kollarıyla kaldırdı. Hızlı adımlarla o köşeye çektiğinde hala titriyor ve hala acı çekiyordum. Gözlerimdeki karartı hala duruyordu. Kalbim sıkışıyor, nefesimi zar zor alıyordum. "Şimdi senden bir şey isteyeceğim tamam mı? Bunu yapar mısın?" Diye fısıldayınca başımı zar zor sallamıştım. "Seni kaldırabildiğim kadar kaldıracağım ve sende kendini yukarı çekmeye çalışacaksın. Sen çıkarsan en azından kurtulma şansın yükselir." Başımı ağır ağır iki yana salladım. "Yapmam Doğuş...çok kötüyüm yapamam..." dedim varla yok arası çıkan sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON MANOLYA KOKUSU
General Fiction"Ben Manolya'yım. Bende her çiçek gibi solacak mıyım?" "Her çiçek bir gün solar, ben senin için ölümsüzlüğü bulacağım." * Hasta bir kadın ve onun her zaman yanında olan doktorunun hikayesi. Başlangıç: 1 Ekim 2022 Bitiş: 1 Ekim 2023