chapitre 7 - citron, aigre et sucré

73 12 0
                                    

LİMON, EKŞİ VE TATLI - BÖLÜM 7

❆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sarah Cothran - Stronger Than Me

Kim Sejeong - Top or Cliff

NEREDE tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?

-E. M. Cioran

1

Bugün bir rüya gördüm. Daha önce de söylediğim gibi, ben pek rüya görmezdim. En son da İstanbul'a ilk adım attığım an görmüştüm. Fakat o gün, Devrim'in evinden -sarhoş bir halde- ayrıldıktan sonra, gecesinde kendimi zorlukla attığım yatağımda bir rüya gördüm.

Rüyada her şey o kadar güzeldi ki, Nuray Hanım artık bana tamamen iyileştiğimi ve Fransa'ya gidebileceğimi, birilerini sevebileceğimi, arkadaş edinebileceğimi söylüyordu. Babam Nat ile evlenmeye, çocuk yapmaya karar veriyordu. Annem ise Jean'la birlikte Fransa'ya taşınıyordu. Ve hatta, annemle babam bile barışıyordu. Beni karşılarına çekip yıllardır birbirlerine inat ettikleri için hayatımı mahvettiklerini söyleyip özür diliyorlardı. Ben de ağlayarak onlara sarılıyordum. Hatta Harun ve Eylül de dahil, birçok arkadaşım oluyordu. Garip ki, Ercan sevgilim oluyordu. İlkokulda ve ortaokulda kavga ettiğim çocuklar bile benle arkadaş olmak istiyordu. Tüm öğretmenlere şikayet ettiğim kızlar beni seviyordu. Üniversitemi bitirip diplomamı alıyordum.

Olmak istediğim biri gibi oluyordum. Fakat sonra, Devrim çıkıyordu ve herkesin önünde beni rezil ediyordu. Annemle babam yaptıklarım yüzünden beni yargılıyorlar ve evlatlıktan reddediyorlardı. Tüm arkadaşlarım beni terk ediyordu. Nuray Hanım ise benim tedavi olamayacağımı, çünkü böyle bir hastalığın tedavisi olmadığını söylüyordu. En son herkes beni terk ettikten sonra Devrim kötü karakterler gibi kahkaha atıp şaka yaptığını, fakat kimsenin bana güvenmediğini bildiği için herkesin ona inandığını söylüyordu ve yine tüm güvenimi mahvediyordu.

Ben de ağlayıp ondan özür diliyor ve benden ne istediğini soruyordum. Peşimi bırakmasını, mutlu hayatımı sikmemesini söylüyordum. O da bana acıdığı için üzülüyor ve özür diliyordu. Fakat onu affetmiyordum. O da bana sarılmaya çalışıyordu.

İşte tam burada rüyam bitiyordu. Kendime geldiğim anda ilk birkaç dakika tedirginlikten tüm her şeyimi kontrol etmiş ve böyle bir şeyin gerçek olup olmadığını kavramaya çalışmıştım. Gerçek olmadığını anladığımdaysa sadece ağlamak gelmişti elimden.

FŞD | Gretchen'in GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin