chapitre 12 - crises sans fin

34 7 0
                                    

BİTMEYEN KRİZLER - BÖLÜM 12

❆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lana Del Rey - Chemtrails Over The Country Club

The Neighbourhood - Nervous

İki tür acıma duygusu vardır. Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan yüreğin sabırsızlığıdır. Bu, bir acıyı birlikte hissetmek değil, ruhun yabancı bir derde karşı kendini içgüdüsel olarak savunması anlamındaki acıma duygusudur. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı bir insanın acıma duygusudur.

-Stefan Zweig

1

DEVRİM AKER
4 ay evvel

Özgür benden korkmuyordu. Bir haftada bunu çözmüştüm. İlk başta oldukça çekingen davransa da, özellikle Faust'un konusu açıldığında bir anda dili çözülmüştü. Kısa bir zaman sonraysa, Özgür'ün liseyi Fransa'da okuduğunu öğrenmiştim. İçine kapanık olmasının sebebini hala anlatmamıştı fakat birkaç tahminim vardı. Şimdilik tek temennim bu tahminler arasında en iyimser olanı yaşamış olmasıydı.

Özgür konuştukça güveni sağlamlaşan bir kızdı. İlk başta tavırları hep asabi, yazma süreci çok uzun sürüyordu. Bunun sebebini insanlarla çok konuşmamasına bağlamıştım. Bu süreçte yapmam gereken çoğu şeyi de Senem'e danışmıştım. Pek fazla sorgulamayıp bana yardımını esirgememiş olsa da, İstanbul'a geldiğinde yapacağı ilk işin bu olduğunu biliyordum.

Şimdi, salonda sehpaya bıraktığım Faust'la bakışıyordum durmadan. Eylül'le sabah konuşup ağzını aradığımda Özgür'ün bir şekilde evde olmadığını öğrenmiştim. Ne kadar içimden takip edip ne yaptığını öğrenmek geçse de, bu işin boyutu gittikçe sapıklık olacağı için kendimi dizginlemiştim. Kesinlikle kötü bir amacım da yoktu hani. Merak ediyordum onu. Evden çıkmayan ve fobisi olan bir kız neden evden çıkardı ki? Bu göğsüme bir acı saplanmasına neden oluyordu. Sebebini hala çözemiyordum fakat ne zaman Özgür'le alakalı bir şey düşünsem kendi rahatımdan oluyordum.

Faust'u ondan aldığımdan beri durmadan okuyordum. Sanki onun okuduğu sayfaları okumak, altını çizdiği cümlelerin üstünden geçmek onu anlamama daha yardımcı olacakmış gibi hissettiriyordu. Kasvetli, boğucu birkaç dizenin arasında sıkışmış fakar Gretchen'in sevgi sözcüklerinin de altı çizilmişti. Sebepsiz onun bunu bir aşk hikayesi olarak gördüğünü hissetmiştim. Belki Gretchen'le derin bir bağ kurmuş, acımazızca ve dinlenmeden infaz edilmesine içerlenmişti. Gretchen biraz da anne gibiydi. Biraz anaç, vefakar ve bir o kadar yorgun;, sorunlu ve bitik. Annemi hatırlatıyordu bu yüzden. Hayata umut dolu bakar, yapmadığı cezaların suçunu üstlenirdi. Ben çocukken beni yanına çağırırdı. Tarot bakmayı severdi. Rusça kitapları ve Rus edebiyatına bayılırdı. Ama onun en sevdiği şey yıldızlardı. Yıldızların bizim geleceğimizi yansıttığına inanırdı. Yavaşla bu inancı bana da aşılamıştı. Annem gitse de, onun yıldızlarının ışığı bana yol gösterici oluvermişti.

FŞD | Gretchen'in GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin