FAUST'UN ŞİKAYETİ - BÖLÜM 5
❆
❆
Cults - Gilded Lily
K.Flay - High Enough
❆
Keşke dalgın olabilsem, O zaman düşüncelerim kederlerimden kopardı.
-W. Shakespeare
1
Kendimi çok sevdiğim birkaç an vardı sadece. Kısacık birkaç andı bunlar. Toplasan bir elin parmağını da geçmezdi muhtemelen. Nuray Hanım, insanın kendini sevdiği anların, kendinden nefret ettiği anlardan daha çok olduğunu, ama bilinçaltının garip bir şekilde nefret ettiği anların daha çok olduğunu düşünmemizi sağladığını söylemişti. İnsan beyni çok garip bir mekanizmaydı. İnsanın kendisini anlaması bile bir ömür sürüyordu. Hatta bazen anlayamıyor, bunun için Nuray Hanım gibi doktorlara başvurmak zorunda kalıyordun.
Böyle biri olduğum için kendimle gurur duymuyordum. Fakat herkesin hayatın bir döneminde psikolojik danışmanlık alması gerektiği dönemler olmuştu. Benim hiç olmadı diyen, muhtemelen alması gerektiğinin ya farkında değildir, ya da bu durumu çok önemsememiştir. Ama herkes almalı. Elbet bir gün aldı veya alacak. Bunun utanılacak bir şey olmadığını 20 yaşında öğrendim. Kafamın dağınık olduğunu, toparlayamadığımı ve dışardan bir yardım almam gerektiğini çok sonra öğrendim. Ve 22 yaşında, keşke daha erken öğrenseymişim diyorum. Çünkü bazı şryler zamanı geçince kurtarılmayacak halde olabiliyor.
Bir doğum gününe gitmek de benim için bunlardan bir tanesi. Daha evvel doğum günlerine gitmemiş bir kız değilim. Ama hiç yakın kız arkadaşım olmadığı için doğum günü partilerinin nasıl olduğunu bilmiyorum. En son 17 yaşında, liseden arkadaşım olan Jessica'nın doğum gününe gitmiştim. Onu da çok sevdiğim ve tanıdığım söylenemezdi. O sıralar, kızlarla takılan bir tip bile değildim. Sadece gitmek istemiş ve tüm gece bira içerek geçirmiştim. Bodrumda bira varilini almaya çalışırken kafama düşmüş ve günü de hastanede bitirmiştim. Pekala, annemin unutamayacağı bir doğum günü partisi olmuş olsa gerekti.
Ondan sonra doğum günü partilerinin bana uygun olmadığını keşfettim.
Tanımadığım birçok insandan oluşan ve ağır bira ve esrar kokusundan geçilmeyen, her odada farklı insanların seviştiği o "ucuz" partileri sevmezdim. Zira Paris'te bunlardan geçilmiyordu. En sevdiğim partilerim, sadece annemin ve babamın, bazen de onların sevgililerinin olduğu küçük partileri olmuştu. Annemin meyveli pastalarını özlemiştim. Bahçeye masamızı kurar, o yazın tatlı sıcağında babamın kendi elleriyle yaptığı karpuz suyundan içer, hamağımızı kurar ve hep birden binmeye çalışırken o hamağın kopmasını ve keyifle yere düşüşümüze kahkaha atardık. Babam bir dilek tutmamı ister, annemse o dileği söylememi isterdi. Babam asla izin vermez, bazen söyleyecek gibi olsam ağzımı kapatır ve ben kahkahalar atarken beni omzuna alıp denize atardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FŞD | Gretchen'in Gözyaşları
Ficção GeralYıllardır psikolojik tedavi gören Özgür, annesinin zoruyla karşı komşularıyla tanışmaya gider ve orada Devrim'le tanışır. Ertesi gün evine sarhoş bir şekilde gelen bu adamın telefon numarasını çalmasıyla kendini önleyemediği bir takım olayların için...