Yıllardır psikolojik tedavi gören Özgür, annesinin zoruyla karşı komşularıyla tanışmaya gider ve orada Devrim'le tanışır. Ertesi gün evine sarhoş bir şekilde gelen bu adamın telefon numarasını çalmasıyla kendini önleyemediği bir takım olayların için...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❆
The Weeknd, Lily Rose Depp - Fill the Void
Mitski - Nobody
❆
Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.
-Montaigne
1
"Uyumsuz olan şeylere ilgi hep vardır. Asıl meziyet uyum içerisinde olan, görülmeyenleri görebilmektir."
Böyle söylerdi, psikiyatristim. Söyleme amacının benim farkındalığımı uyandırmak olduğunu düşünürdüm. Uyanan hislerim arasında farkındalık var mı emin değilim. Ama uyandım. Ben de uyandım. Adım atmak için ayağa kalkmak mı gerekirdi? Olduğun yerden, sürünerek adım atamaz mıydın? Bunu Nuray Hanım'a birçok defa sormuştum. Bana ilerlemenin aşağıda gerçekleşemeyeceğini söyledi. Çünkü ilerlemek aynı zamanda yükselmeye başlamak da demekmiş. Ama yükseldiğimi hiçbir zaman düşünmedim. Yine de ilerlediğimi söylemişti, Nuray Hanım. Evet, ilerleyen bir şey varsa, o da hastalığım.
Hiç size ait olmayan bir hayatı yaşamak istemiş miydiniz? Elbet herkes istemiştir, bazen daha iyi bir baba, daha iyi bir okul, daha zengin bir aile... Hayır, demek istediğim bu değil, gerçekten size ait olmayan bir hayattan bahsediyorum; size ait olmayan ve bunu bildiğiniz halde yaşadığınız bir hayattan bahsediyorum.
O yüzden tekrar soruyorum:
Daha önce hiç size ait olmayan bir hayatı yaşamak istemiş miydiniz?
Ben istedim. Ve bunun ağır sonuçları oldu. Bunu anlatmak için birkaç ay öncesine gitmem gerekir. Nasıl oldu, ne oldu, neden oldu bilemiyorum. Bildiğim tek bir şey var, o da olduğu... Bir şeyler oldu, geri alamadığım.
Çalan telefonla kafamı okuduğum kitaptan kaldırdım. Kitap okurken bölünmeyi sevmezdim ama durum acil gibiydi. Annemdi yine.
"Günaydın." dedi neşeli bir sesle. Bugün, Marsilya'ya geri döneceklerdi, Jean ile. Tatilleri güzel geçmiş olmalıydı. Jean sevgilisiydi.
"Günaydın anne, sanırım güzel bir olay yaşanmış." dedim düz ses tonumla. Nedense aklıma ilk gelen şey bir evlilik teklifi ya da kardeş haberiydi. Şu anlık evlilik teklifi daha sıcak bir habermiş gibi duruyordu.
Annemin kafa salladığına emindim.
"Çok." dedi 'o' harfini uzatarak. "Ama ben senin için aradım hayatım."