ғᴏʀᴇᴠᴇʀ |ʜʏᴜɴᴍɪɴ|

|6|

  Onun için verilen takımları giydikten sonra makyajı yapılmıştı. Saçları da yapıldığında yemek için tamamen hazırdı. Geriye kalan tek şey Hyunjini beklemekti.

Hyunjin'in verdiği kağıttaki her şeyi ezberlemişti fakat hala gereğinden fazla stresliydi. Yalan söylemekte pek iyi olmadığı için her şeyi batıracağını düşünüyordu ama hata yaparsa da Hyunjinden alacağı tepkiden daha çok korkuyordu.

Aynaya dönüp son bir kez kendine baktı.

Kolları hafif bol, üzerindeki zarif motifleri olan, beyaz gömleği ile siyah kumaş pantolunu üzerine tam oturmuştu ve kendini ilk defa bu kadar güzel hissetmişti.

Sarı saçları yumuşak ve olduğundan daha parlak duruyordu. Hafif alnını göstermesi ise onu daha güzel göstermişti.

Makyajı ise ne kadar sade dursa da gözlerinin etrafındaki simler ve ışıltılı taşlar ile fazlasıyla etkileyiciydi.

Kendini izlerken, geldiğinden beri ilk defa mutlu hissettiğini düşünüp gülümsedi genç. Bi anlıkta olsa bir kaç saat sonra olacakları unutmuştu.

Tam o sırada ise kapısı bir kaç kez çalınmıştı.

" Girin." Diye seslendiğinde kapı açıldı.

" Hazırsanız eğer Hyunjin Bey geldi efendim. Aşşağıda sizi bekliyor."

" Hazırım, geliyorum."

Adam çıktığında son bir kez kendini baştan aşşağı süzüp odadan çıktı.

Merdivenleri inerken heyecanı daha da yükselmeye başlamıştı. Elini kalbine götürüp derin bir nefes aldı.

' Yapabilirsin Kim Seungmin. Kendine gel ve şu heyecanını bi kenara bırak.'

Kendi kendine yaptığı küçük motivasyon konuşmasından sonra merdivenleri inmeye devam etti. Aşşağı indiğinde Hyunjin bir başka adamla konuşuyordu. Onu daha önce hiç görmemişti.

Yanaklarında ki gamzelerini çıkartarak kahkaha attığında Seungminde ister istemez gülümsemişti. Beklemedeği bir anda adamla göz göze geldiğindeyse hemen gülümsemesini durdurdu. Gamzeli baktığında Hyunjinde arkasını dönmüştü.

Her zamanki mimiksiz suratı ile Seungmini süzdüğünde küçük olan gözlerini kaçırıp yutkunmuştu.

" Hey, orada neden dikiliyorsun buraya gelsene." Gamzeli olan gülümseyerek konuştuğunda yavaşça yanlarına ilerledi.

" Sevgilin bu güzel beyefendi mi Hyunjin?" Uzun saçlı gözlerini devirdi .

" Rol icabı olduğunu biliyosun."

" Yine de bir rol için kullanılmayacak kadar güzel değil mi?"

Seungmin, bu ani iltifatlara karşı ne yapacağını şaşırmıştı. Elleriyle oynamaktan başka bir şey yapamıyor ve giderek yanaklarının yandığını hissediyordu.

" Bang Chan siktir git artık hadi."

" Şu herife bak sen bir de beni kovuyor!"

Hyunjinle uğraşmayı bırakıp tekrar seungmine döndü.

" Bu güzelliğin dili yok sanırım?"

Seungmin geldiğinden beri hiç ses çıkarmadığını ve saygısızlık ettiğini düşünüp hızla önünde eğildi.

" Ç-çok özür dilerim. Kendimi tanıtmadım. Adım Seungmin. Kim Seungmin."

Chan çocuğun bu tatlı hallerine karşılık kıkırdadı.