Yavaşça, sinirli bakan gözleri ile duvara sinen çocuğa ilerledi.Odanın ortasında durduğunda, yan tarafta yere saçılan eşyalara baktı. Saati, parfümü ve bir çok şeyi etrafa dağılmıştı.
Başıyla orayı gösterdi.
" Kaç para onlar biliyor musun sen?" Diye sordu sakin ama bir o kadar sinirli sesiyle.
Küçük olan ise sadece göz yaşlarını bastırıp korkuyla Hyunjine bakıyordu.
" Kırılsaydı eğer ödeyebilecek miydin?" Dedi biraz daha yaklaşırken.
" Hm?"
Sonunda burun buruna geldiklerinde Hyunjin, küçüğün yüzüne doğru eğildi.
" Dilini mi yuttun?"
" Ben gelmeden önce çok güzel sesin çıkıyordu oysaki. Şimdide bağırsana."
" Konuşsana!" Yüzüne karşı kükrediğinde korkuyla irkildi Seungmin.
" Senin yüzünden kırk yılda bir fırsatını bulduğum bir randevuyu yarım bırakıp geldim."
" Derdin ne söyle!"
" B-ben evime gitmek istiyorum.." Kimsenin neredeyse duyamayacağı bir şekilde, fısıltı ile konuştu.
" Eve gitmek istiyorsun?"
Sırıttı.
Tek elini çocuğun yanaklarına götürüp sıkıca kavradı.
" Bu evden ölün bile çıkamaz. O yüzden ağlayıp sızlanmayı kes ve uslu uslu otur." Dişleri arasından sinirle konuştuktan sonra sertçe bıraktı yüzünü.
Seungmin tekrar ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırdı. Hyunjine bakamıyor ve gözleri yeri izliyordu.
" Şimdi topla buraları. Geldiğimde eskisi gibi göreceğim. Ayrıca bir daha yaygara çıkardığını öğrenirsem bu kadar sakin kalmam."
Kendini tutamadı ve bir hıçkırık kaçırdı dudakları arasından.
Usulca kafasını salladı.
" Üzerinde neden hala bu iğrenç kıyafetler var? Yüzüne de bakım yapılması gerekiyor. Baktıkça midem bulanıyor. Seni yanımda böyle gezdiremem.Bu tipinle birde şikayet mi ediyorsun?"
Sarı saçlı duvara sinmiş başı aşşağıda sadece dediklerini dinliyordu.
" Dinliyor musun beni sen? "
Hala cevapsız kalınca sinirlendi ve başı yerde olan çocuğun saçından tutup yukarı kaldırdı.
" Ah!"
" Dinliyor musun dedim."
" E-evet!" Sertçe tekrar bıraktığında Seungminin kafası duvara çarpmıştı.
" Güzel."
" Şimdi dediklerimi yap ve sesini çıkarma."
Son kez küçük olanı süzdü.
"Aptal ucube."
Sonrada tek kelime etmeden çıktı odadan. Seungmin ise çıktığı gibi kendini yere bırakıp iki elini ağzına kilitleyerek ağlamaya devam etti.
Hyunjin, büyük salona geldiğinde çalışanlar hemen etrafına toplandı.
Bir tanesine dönerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғᴏʀᴇᴠᴇʀ |ʜʏᴜɴᴍɪɴ|
Genç Kurgu" ͏O, ͏ç͏ö͏p ͏g͏i͏b͏i ͏h͏a͏y͏a͏t ͏i͏ç͏i͏n ͏d͏ö͏k͏t͏ü͏ğ͏ü͏n ͏ş͏u ͏g͏ö͏z ͏y͏a͏ş͏l͏a͏rı͏n͏a ͏b͏i͏r ͏b͏a͏k. ͏Ap͏t͏a͏l ͏mı͏sı͏n ͏s͏e͏n?" " ͏Çö͏p ͏g͏i͏b͏i ͏d͏e͏d͏i͏ğ͏i͏n ͏o ͏h͏a͏y͏a͏t ͏b͏e͏n͏i͏m ͏m͏u͏t͏l͏u͏l͏u͏ğ͏u͏m͏d͏u." ... #1-Hyunmin/13...