|10|

434 73 57
                                    

Uyarı: arkadaşlar taciz gibi rahatsız olacağınız şeyler var haberiniz ola ona göre okuyun

  Bir kaç dakikadır durmadan koştuğu için artık nefesinin daraldığını ve dizlerinin acıdığını hissettiği için durmuş, ellerini diz kapaklarına koyarak soluklanmaya çalışmıştı.

Daha yolun yarısına bile gelememişti. Aksi gibi yoldan da hiç araba geçmiyordu geçende durmuyordu zaten.

Tekrar bir umut ilerden gelen arabayı gördüğünde elini sallayarak durmasını istedi. Çok şaşırtıcı bir şekilde ise durmuştu.

Arabanın camı yavaşça açıldığında orta yaşlı bir adam gözüktü.

" Nereye bakalım küçük bey?" Diyerek sırıtmıştı.

" B-benim şehir merkezine gitmem gerekiyor. Gerçekten-" Bir yandan hala arkasını gözetliyordu.

" Gerçekten çok acelem var lütfen yardım edin. " Hala soluk soluğaydı ve hızlı konuşuyordu.

Adam güldü.

" Tabi yardım ederim güzelim. Bende zaten o tarafa gidiyordum." Adamın garip konuşma tarzı kaşlarını çatmasına sebep olsada bunu düşünecek zamanı olmadığı için teşekkür edip hızla arabaya bindi.

O sırada ise Hyunjin, telefondaki konumdan Seungmin'in nereye gittiğini takip ediyordu.

Bir hata edip Hyunjin'in verdiği telefonu üzerinde taşımıştı. E bu da büyük olanın işine gelmişti tabii.

Hyunjin, şehir merkezi tarafından geliyordu. Biraz daha hızlı giderse karşılaşabilme ihtimalleri yüksek duruyordu.

" Bi sik beceremeyen herifler. Sizi nasıl işe aldım ki ben? Bir çocuğu idare edemediler." Kendi kendine hala söylenmelerine devam ederken Seungminin yanındaki adam sürekli soru sorup duruyordu.

" Kaç yaşındaydın sen?"

" 22 efendim."

"  Ne kadar da gençsin öyle." Diye gülümsedi.

' Genç ve güzel göründüğün kadar lezzetli de duruyorsun.'

Seungmin, adama baktı. Garip mimikleri vardı. Sürekli sırıtıyor ve seungmine bakıyordu.

Cam tarafına biraz daha yasladı kendini. Tedirgin hissettiği için elleriyle oynamaya başladı.

" Şurada bir arkadaşım oturuyor da. Ondan bir şey almam gerekiyor. Çok kısa sürer. Senin için sorun olur mu?"

Seungmin ne diyeceğini bilememişti. Acelesi vardı ama adama da minnettardı. Sonuçta arabasına almıştı. Bu yüzden tek çare onay verdi.

" Sorun olmaz." Dedi gülümseyerek.

Adam bir süre gözlerini gülüşünden alamamıştı. Bu seungmini rahatsız etmişti ama yola odaklanmasıyla derin bir nefes aldı.

Arada çıplak bacaklarına bakması ise ayrı rahatsız ediyordu. Bacaklarını birbirine bastırdı.

Issız bir yola girdiklerinde arkadaşının evine gittiklerini düşündü fakat etrafta hiç ev bulunmuyor aksine ormana doğru gidiyordu.

Bu seungmini daha çok korkuttu. Adam bunu fark etmiş olacak ki

" Ah arkadaşım oduncu da. Evi de ormanda. "

" Anladım.."

Sonunda ormanın içine geldiklerinde adam arabayı durdurmuş ve birden kapıları kilitlemişti.

ғᴏʀᴇᴠᴇʀ |ʜʏᴜɴᴍɪɴ|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin