ғᴏʀᴇᴠᴇʀ |ʜʏᴜɴᴍɪɴ|

|20|

  Genç adam arabasını müsait bir yere park etti. Annesinin doğum günü olduğu için ona hediye bakıcaktı bu gün. Arabadan indi ve elindeki anahtarı arabayı kilitleyerek cebine attı. Islık çala çala yolda ilerlerken küçük bir kafenin önünde elinde büyük çöp poşetleri ile hızla yürüyen genci görünce sırıttı.

" Bak sen..."

" Gamzeli turtam burda çalışıyor demek."

Her zaman ki gibi fazla kaşındığı için kafede bir şeyler içmek istedi. Kafenin kapısından geçtiğinde bir kaç kız çoktan çığlık atıp yanına gelmiş ve fotoğraf çekinmek istemişlerdi.

" Chris Bang!"

Sırıttı

" Evet evet benim o."

" Lütfen fotoğraf çekinelim!"

" Tabii."

" Bende!"

" Sırayla sırayla."

Karmaşayı duyan jeongin ise içeriden hızla geldiğinde kalabalığı gördü.

" Ne oluyor be."

Beomgyu da yanına geldiğinde ikiside anlam veremeyen bakışlar yolladı birbirine.

" Ünlü desek..bizim kafeye neden ünlü gelsin ki aptal mı bu?"

" Bilmiyorum ki."

Kalabalık yavaş yavaş dağıldığında tam ortada insanlara sırıtarak bir şeyler söyleyen genci gördüler.

" Bu-"

" O pislik."

" Ben bunun amına koymaz mıyım şimdi." Jeongin hızla chanın yanına ilerlediğinde Beomgyu da peşinden koştu.

" Dur lan!"

" Bana baksana sen!"

Koşarak yanına gelen küçüğünü görünce daha çok sırıttı. Zaten bunun olmasını istiyordu.

" Aa selam. Uzun zaman oldu."

" Ne yüzle geldin buraya!?"

" Ne yüzle mi? Kahve içmek istemek suç mu?"

Jeongin fazla sinirlendiğini hissettiğinde müşterileri rahatsız etmemek için büyüğünü kolundan tuttu.

" Sen gelsene bi benimle."

Birlikte ite kakıla dışarı çıktıklarında jeongin tekrar Chana döndü. Bu sırada ise Chan yüzünü buruşturarak kırışan kolunu düzltmeye çalışıyordu.

" Sen ne kadar iğrenç bir insansın ya?"

" Ne yaptım ya."

" Ne mi yaptım? Senden çaresizce, o kadar umutla yardım istedik. Ve bizi kandırdın!"

" E ama sende Hyunjin'in en yakın arkadaşından yardım isteyecek kadar aptaldın küçük. Bu benim suçum değil ki?"

Jeongin, bi an kaldığını hissetti. Haklıydı. Ve bu daha da sinirlerini bozdu.

" İnsan yerine koyduk istedik işte. Suç bende haklısın."

Chan ise sadece ' e yani.' dercesine kafa salladı.