ғᴏʀᴇᴠᴇʀ |ʜʏᴜɴᴍɪɴ|

|23|

  " İki gün sonraki parti için işlerin erken bitmesi gerekiyor biliyorsun değil mi?"

" İşler bitmezse partide olmayı verir bir şey olmaz."

" Hyunjin saçmalama herkes bu partiyi bekliyor. Çalışanların kafa dağıtması gerekiyor. Son zamanlar çok yoğun geçti."

" Öyle- bir dakika ya. Sanane lan benim şirketimden, çalışanlarımdan. Kendi şirketinle ilgilen dicem o bile yok amına koyim."

Chan, gözlerini devirip masanın üstündeki tabaktan bir üzüm kopardı.

" Ben senin iyiliğin için diyorum oğlum. Yoksa banane."

" Aynen. Bu parti en çok senin işine gelecek de ondan bu kıvranmaların."

Hayal kırıklığı ile Hyunjin'e baktı.

" Beni gerçekten hiç tanıyamamışsın Hyunjin sshi. Kalbimi kırdın haberin olsun."

" Seni tanıdığım için bunları söylüyorum ya."

Son imzaları da attıktan sonra karışmış kağıtları bir kenara itti. İşi daha bitmiş değildi. Sadece biraz mola vermek istiyordu.

Tabi bu Chan ile ne kadar mümkün olabilirse.

" Seungmin nerde-"

" Tamam ya..sormadım say." Hyunjin'in bakışları yüzünden sorusunu soramamıştı bile ki kendi sağlığı için susması iyi olacaktı. Hyunjin başını geriye yaslamış gözleri kapalı bir şekilde kafa dinlerken o ayağa kalktı.

" Çişim geldi. Gelirim birazdan."

" Siktir git." Son bir kez kınayan bakışlarını arkadaşına yollayıp çıktı odadan.

Tabi ki de çişi yoktu. Seungmin'i bulmak için çıkmıştı.

" Ne yapayım belasız duramıyorum."

" Nerde bu çocuk.."

Yavaş yavaş odaları dinlemeye koyuldu. Bi kaç oda sonra ise bal sesi duyduğunda anlamıştı orada olduğunu. Kapı koluna uzanmıştı ki arkadaki ses sıçramasına ve sesli bir küfür savurmasına neden oldu.

" Ne yapıyorsun?"

" Sikeyim!"

Çatık kaşlı çocuğu gördüğünde elini hızla atan kalbine koyup uzun bir nefes verdi.

" Lee Minho! Ne diye sessiz sessiz geliyorsun?!"

" Ne yapsaydım? Gods menu çalarak mı gelseydim? Boş yapmayı kes de ne yaptığını söyle."

" Şuna bak sen bir de bana hesap soruyor."

Minho, yavaşça hiç hazetmediği çocuğa yaklaştı.

" Hwang beyin ve sevgilisi kim seungmin'in odasını neden dinliyordun."

" Hey-"

" Biraz daha uzatırsan Hwang beye gidip yetiştireceğim."

" Sakin olur musun? Bir şey yaptığım yok Seungmin'i arıyordum sadece"

" Neden?" Tek kaşı havada hala net bir açıklama bekliyordu. Normalde pek umursamazdı ama bu herif fazla gözüne batıyordu.

" Çünkü şey.."

" Çünküsünü sana söyleye-"

" Hwang bey!"

Chan, hızla etrafına bakıp öne atılarak minhonun ağzını kapattı sıkıca.