1.1

580 37 20
                                    

Selammm, nasılsınız?

Bildiğiniz gibi okullar açıldı ve sanırım bölümler 2 haftada bir gelecek veya daha erkende olabilir.

Keyifli okumalar:)

***

Ali Asaf'ın Anlatımıyla.

Sabahın bilmem kaçında annemin beni yataktan aşağı düşürmesiyle istemeyerekte olsa uyandım. Gözlerim açıktı ama yerde uzanmaya devam ediyordum, içimden hiç kalkmak gelmiyordu.

Annem bu sefer içeriye elinde oklava ile girince mecburen kalkmak zorunda kaldım. "Oğlum baban ve ben hazırlandık seni bekliyoruz! Bir daha ki geldiğimde kalkmazsan yersin oklavayı kafana!" Oflayarak ayağa kalktım, "anne farkındaysan 26 yaşındayım ben." Annem oklavayı göstererek dışarı çıktığında bende lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve tekrar odaya döndüm.

Dolabı açıp giyecek bir şey seçmeye çalıştım, pekde uzun sürmedi. Altıma geniş siyah bir kot pantolon, üstüme ise siyah kısa kollu bir gömlek giydim. Aynadan kendime baktığımda saçımın darmadağın olduğunu gördüm ve tarakla kafama göre bir şekil verdim.

Odadan çıktığımda babamın ve annemin kapıda beni beklediğini gördüm ve yanlarında gittim. "Ben hazırım çıkabiliriz." Babam bana döndü, "zahmet etmişsin yavrum(!)" kinayeli bir şekilde bana bakarken umursamadan dışarı çıkıp ayağıma siyah spor ayakkabılarımı giydim. Annem ve babamda ayakkabılarını giydiğinde beraber aşağı indik ve arabaya bindik.

Abimin yeni evine doğru sürmeye başladım. Bizi bugün kahvaltıya davet etmişlerdi, bizde gidiyorduk işte.

***

Abimin evine gelmiştik ve arabadan iniyorduk, tam arabadan inip kapıyı kapatmıştım ki, telefonum titredi.

155; Ali Asaf hadi yine iyisin kardeşim.

155; Birazdan söyleyeceğim şeyden sonra bana dua edeceksin.

155; Karşılığını isterim ama.

Siz; Hayırdır abi?

Siz; Kapının önündeyim eve çıkana kadar bekleyemedin mi?

155; Sen hiç çıkma eve.

Siz; Neden?

155; Çünkü, Yağmur'u evden almaya gideceksin.

Siz; Ben mi?

155; Yok ne münasebet, ben gideceğim(!)

Siz; Ne?

155; Salak mısın Ali Asaf, yoksa rol mü yapıyorsun!?

155; Git baldızımı al gel.

155; Bak engeli kaldırmak için iyi bir fırsat 😉.

Siz; Tamam.

Telefonu cebime atıp annemlere döndüm, "anne siz çıkın ben Yağmur'u alıp gelecekmişim." Annem kafasını salladı ve gittiler, bende arabaya geri bindim ve Yağmurların evine doğru sürmeye başladım.

***

Yağmurların eve yaklaşmıştım ama hâlâ engeli nasıl kaldıracağımı bulamamıştım. Arabayı sağa çekip bir evin yanında durdum ve telefonu çıkartıp Ege'ye mesaj attım.

Siz; Ege acil yardımın lazım kardeşim.

Siz; Çok acil!

Ege; Ne var lan sabahın köründe!

Ege; Eğer uykumdan uyandırmaya değmeyecek bir şeyse bittin sen!

Siz; Şimdi biz bu sabah abimlere kahvaltıya gidecektik ya.

Siz; İşte Yağmur da gelecekmiş onu almaya gidiyorum şimdi.

Siz; Ama engeli kaldırmanın bir yolunu bulamadım.

Siz; Kıza ne diye mesaj atıp engeli kaldırırım diye soracaktım.

Ege; Bittin lan sen!

Ege; Bunun için mi uyandırdın beni!?

Ege; Ben anlamam bu aşk meşk işlerinden, bul bişey banane!

Siz; Senden yardım isteyende kabahat!
(İletilmedi.)

Siz; Oha engelledi mi!
(İletilmedi.)

Siz; Ama sorarım ben sana!
(İletilmedi.)

Telefonu tekrar cebine atıp ne yapmam gerektiğini düşündüm, sağa baktığımda görüş açıma giren evle mükemmel bir plan geldi aklıma. Hemen telefonu çıkarıp Yağmur'u engelini kaldırdım ve ona mesaj attım.

Siz; Yağmur hanım rahatsızlık vermek istemezdim ama.

Siz; Çok afedersiniz kapıda ağaç oldum.

Beklemeye başladım çok gecikmeden mesaj geldi.

Yağmur Hanım; Emin misiniz Asaf Bey?

Yağmur Hanım; Çünkü bende kapıda ağaç oldum, ama siz yoksunuz.

Siz; Nasıl yani?

Siz; Ben mi körüm acaba?

Siz; Çünkü ben sizin kapının önündeyim ama siz yoksunuz?

Hemen sağ tarafımda bulunan evin fotoğrafını çekip ona yolladım.

Siz; *Fotoğraf*

Yağmur Hanım; Hahshshshd

Siz; Komik olan ne tam olarak?

Yağmur Hanım; Asaf Bey, size kötü bir haberim var.

Yağmur Hanım; Burası bizim ev değil.

Siz; Ne demek sizin ev değil.

Siz; E biz geçen hafta gelini bu evden almadık mı?

Yağmur Hanım; Burası bizim ev olmadığına göre?

Siz; Rica etsem konum atabilir misiniz?

Yağmur Hanım; Peki.

Konumu attığında telefonu cebime atıp arabayı evlerine doğru sürdüm. Zaten evleri durduğum yere yakındı da hızlıca gittim. Arabaya bindiğinde kinayeli bir şekilde, "bulabilmişsiniz evi." Dedi. Ona hiç dönmeden, "sayenizde Yağmur hanım, sayenizde.

***

Bu bölümü sizi fazla bekletmemek için attım 2-3 gün sonra uzun bir bölümle sizlerle olacağım.

Diğer bölüme kadar hoşçakalın:)

Helal Yârim | TextingWhere stories live. Discover now