1.7

263 16 16
                                    

Ay helüüü

Evet yeni bir bölümle karşınızdayım, fazla uzatmadan bölüme geçelim.

Keyifli okumalar :)

***

"Yağmur, o kız benim süt kardeşimdi."

"Ne?" Nasıl yani o kız Asaf'ın süt kardeşi miydi? Yok canım Asaf kendini affettirmek için yalan söylüyordu. Ee ama ablam da bazı şeyleri çok yanlış anladığımı söyledi. Valla kafam karıştı ya.

Uzun süren sessizliği Asaf bozdu, "Yağmur inanıyorsun değil mi bana?" Bir yanım inanıyordu ama bir yanım yalan olduğunu söylüyordu. Zaten ben hiç bir zaman birine tam güvenememiştim ki çünkü güven problemim buna asla izin vermiyordu. Bu hayatta koşulsuz şartsız güvendiğim 5 kişi vardı. Bunlar; annem, ablam, Giray, Miyase ve Zeynep'ti. Başka kimseye güvenemiyordum, şu anlık gerekte duymuyordum.

Asaf'ın sorduğu soruyu es geçerek ona farklı bir soru yönelttim. "Niye bugüne kadar söylemedin?" Onun sorusuna cevap vermemem onu hayal kırıklığına uğratmıştı ama bu kısa sürdü. "Aslında bugün ablanlara gelseydin sizi tanıştıracaktım ama sen gelmeyince bende gitmekten vazgeçtim ve Şeyda ile yolda karşılaştık. Mahalledeki insanların çoğu bizim süt kardeş olduğumuzu bildiği için pek yadırgamazlar, yani Şeyda bana bu yüzden sarıldı. Bizi gördüğünde de sana açıklama yapacaktım ama suratıma Osmanlı tokatı indirdiğin için bir açıklama yapamadım." Son dediği şeyle kıkırdadım. "Ee sende bana baştan bahsedecektin o zaman, ben ne yapayım yani?"

İkimizde gülerek odadan çıktık ve mutfağa gittik. Herkes mutfak masasına oturmuş sohbet ederken bizim içeri girmemizle bütün ilgi üzerimize toplandı. Zeynep direkt lafa atladı. "Enişte hakkını helal et, sana birazcık beddua etmiş olabiliriz." Asaf tek kaşını havaya kaldırıp bana baktı, bende sevimli bir gülümseme ile ablamın yanına doğru yanaştım. "Ama o sen bana açıklama yapmadan önceydi." Diyerek sevimli bir şekilde bakmaya çalıştım ama becerebiliyor muyum bilmiyordum. Eniştem, "Yağmurcum çocuğun yüzüne tokat geçirdiğin için açıklama yapamamış olabilir mi?" Herkes hep bir ağızdan gülemeye başlayınca daha çok yerin dibine girdim ve kıpkırmızı oldum, ablam beni yerin dibinden çıkarmak için hemen yardımıma koştu. "Ama Yağmur da haklı kendince, Asaf neden daha önce söylememiş süt kardeşi olduğunu?"

Ablamın sorusuyla herkes Asaf'a dönünce Asaf kendini korumak istercesine iki elini havaya kaldırdı. "Ben bunun açıklamasını Yağmur'a yaptım." Dedi bende, "evet, bu sefer haklı." diyerek onu onayladım.

Bu gece böyle sohbet, muhabbet ile geçti. Saat 12 civarı hepimiz beraber kalktık ve evimize doğru yol aldık, Asaf da sözde kestirme olduğu için benimle beraber yürüdü.

Kapının önüne geldiğimizede Giray hiçbir şey demeden içeri girdi bizde Asaf'la 10 dakika boyunca sadece bakıştık. 10 dakikanın ardından elimi Asaf'ın vurduğum yanağının üzerine koydum. "Çok acıdı mı?" Diye sordum.

Gülümsedi. "Acısı şimdi geçti." Diyince bende ona gülümsedim. İlk önce etrafı kontrol ettim sokakta birileri var mı diye ama boştu, sonra Asaf'a baktım o da ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Hızla ona yaklaştım, "özür dilerim." Deyip yanağına küçük bir öpücük kondurup arkama bakmadan apartmana doğru ilerledim. Arkamdan sadece "bu böyle bir anda yapılır mı vicdansız, bende ki de kalp." Dediğini duydum ama utancımdan arkama bakamıyordum.

Ay ne yapmıştım ben az önce.

***

Gözlerimi actığım da saat neredeyse 11'e geliyordu, nasıl oldu da bu saate kadar uyudum bende bilmiyordum. Yüzümde tarifi olmayan bi mutluluk vardı, dün gece gelen ani bir gazla Asaf'ı öpmüştüm. Hem çok utanıyordum hem de hiç pişman değildim.

Helal Yârim | TextingWhere stories live. Discover now