Selamlar efenim, nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Yeni bir bölümle karışızdayız, bugünkü bölümde Ege ve Zeynep'i okuyacaksınız.
Bu bölüm şok olacağınıza eminim, çok uzatmadan bölüme geçelim.
Bu arada instagram hesabım 'gecenin.yazariii' destek olmayı unutmayın.
Keyifli okumalar:)
***
Yatağımda oturmuş stresten deftere bir şeyler karalıyordum. En son saçma bir şekilde gaza gelip Ege'ye fake hesaptan yazmıştım, engel yiyince de hızımı alamayıp mektup gönderdim, tabi ki yine anonim olarak. 'Acaba mektup ulaşmış mıdır?' Diye düşündüm içimden. Bu sırada telefonumun bildirim sesini duyunca yatağın köşesindeki telefonu aldım elime, mesajın geldiği kişiyi görünce bir kaç saniye bakakaldım telefona.
@sarıarslan.egee: Zeynep, salsan mı beni.
@z.eylulvural: Ne diyorsun sen ya?
@sarıarslan.egee: Ne diye bilmemezlikten geliyorsun
@sarıarslan.egee: Bi fake'den yazıyorsun, bi mektup gönderiyorsun
@sarıarslan.egee: Deli misin kızım sen?!
@z.eylulvural: Dediklerinden zerre bir şey anlamıyorum
@sarıarslan.egee: Yav he he
@sarıarslan.egee: Bak seni ikinci defa engelliyorum
@sarıarslan.egee: Üçüncüsü olmasın!
@z.eylulvural: Hiç mi ihtimal yok?
@sarıarslan.egee: Ne?
@z.eylulvural: Beni sevebilmen için
@z.eylulvural: Hiç mi ihtimal yok?
@sarıarslan.egee: Hiç ihtimal yok!
@z.eylulvural: Neden peki?
@z.eylulvural: Geçerli tek bir sebep söyle bir daha görmezsin yüzümü
@sarıarslan.egee: Ben başkasından hoşlanıyorum.
(Görüldü.)Telefonu kenara bıraktım, göz yaşlarım özgürlüğünü ilan etmiş gibi akıyordu. Başkasından hoşlanıyordu, ben ondan hoşlanıyordum o başkasından hoşlanıyordu. Yazdıkları aklıma geldikçe ağlamam daha da şiddetleniyordu.
"Allah'ım al bu acıyı içimden, lütfen..."
***
17 sene önce...
"Ya anne Esin'e bir şey söyle, Ege'yle oyunumuzu bozuyor!" dedi Zeynep kardeşini göstererek annesine. Annesi arkadaşıyla derin bir sohbet içerisinde olduğu için kızını pek takmıyordu. Annesinden yanıt alamayacağını anladığında oturma odasına babasının yanına gitti. "Baba Esin'e bir şey söyle, Ege'yle oyunumuzu bozuyor!" aynı şeyleri babasına da söyledi ve babası da onu pek umursamadı. "Kızım kavga etmeden oynayın." dedi sadece.
Zeynep morali bozulmuş bir şekilde odaya Ege ve Esin'in yanına gitti. "Yine kimse umursamadı beni." dedi ağlamaklı bir sesle ve gözünden bir damla yaş düştü. Ege kıyamazdı Zeynep'in ağlamasına, hemen sildi akan yaşı. "Üzülme Eylül, hadi oyun oynamaya devam edelim, polisçilik oynayalım mı?"
Zeynep'in neşesi geri yerine geldi. "Tamam ama oyuncak silahla değil babamın silahıyla oynayalım." diye bir fikir attı ortaya Zeynep, bu fikirin hayatının dönüm noktası olduğunu bilmeden. Ege pek sıcak bakmadı bu fikire. "Tehlikeli olmaz mı?" Zeynep omuz silkti, "babam boşaltıyor içini eve gelince." dedi ve hızla çıktı odadan.
Anne ve babasının odasına geldi ve babasının silahını koyduğu çekmeceyi açtı. Aldı silahı, biraz ağırdı ama Zeynep çok severdi silahları. Geri odaya döndü ve silahı Ege'ye uzattı. "Sen komiser ol, ben senin yardımcın, Esin de hırsız." dedi. Ege silahı aldı ve korumasını açıp Esin'e doğrulttu. "Teslim ol!" diye bağırdı. Esin gülerek yerdeki oyuncak silahı ona doğrulttu. "Asla!" diye bağırdı o da.
İşte ne olduysa o anda gelişti, Ege içinin boş olduğunu sandığı silahın tetiğine bastı, kulakları sağır edecek derecede güçlü bir ses sardı etrafı. Zeynep hızla kapattı gözlerini ve kulaklarını. Bi 10 saniye öyle kaldıktan sonra yavaşça açtı gözlerini, yerde kanlar içinde kalmış kardeşini ve başındaki anne babasını gördü. O an her şeyin durduğunu hissetti, yer ayaklarının altından kayıp giderken kulaklarında annesinin acı dolu haykırışları vardı.
"Esin!"
Ege bir elindeki silaha bir de yerde yatan Esin' ne bakıyordu. 11 yaşında katil olmuştu. Ege daha ne olduğunu anlamadan babası ona yaklaşıp elindeki silahı hızla çekip aldı ve Ege'ye hızlı bir tokat attı. "Lan oyuncak mı bu, eşşek kadar adamsın bilmiyor musun neyle oynanılacağını!" diye bağırdı.
"E-eylül b-babam i-içini boşaltıyor ded-" Ege sözünü bitiremeden Zeynep'in babası girdi araya. "Şimdi bunları konuşacak zaman değil kızımı hastaneye yetiştirmeliyiz!" deyip Esin'i kucağına aldı. Ege'nin babası da Zeynep'i kucağına aldı.
Ege'nin annesi de Zeynep'in annesinin koluna girdi ve hızla arabaya ilerlediler. Hep beraber bir arabaya bindiler ve yola çıktılar, arabayı Ege'nin babası kullanıyordu.
Ege dayanamayıp ağlamaya başladı. "Mesut amca, yemin ederim bilerek yapmadım." dedi Ege kızını yaralı bedenini kucağında tutan babaya. Adam sakin bir sesle konuştu. "Biliyorum oğlum, sen kendini suçlama bütün suç benim." dedi.
Mesut her zaman eve gelince silahın içini boşaltırdı ama bu sefer unutmuştu. İçinden kendine küfürler yağdırdı, kızına bir şey olursa kendini asla affetmezdi.
Hastaneye geldiklerinde Esin'i hemen ameliyata aldılar, Zeynep'e de serum taktılar. Zeynep'in başında Ege ve annesi vardı, diğerleri Ameliyat hanenin kapısının önündeydi.
Aradan 1 saat geçmişti nerdeyse, Zeynep yavaş yavaş açtı gözlerini ve karşısındaki kadınla çocuğa baktı. Zorlukla konuştu, "s-siz k-kimsiniz?" diye sordu. Ege de annesi de şaşırmıştı, hızla doktoru ve Zeynep'in babasını çağırdılar.
Doktor Zeynep'i biraz muayene ettikten ve bir kaç soru sorduktan sonra Mesut Beyle özel olarak konuşmak için dışarı çıktılar.
"Mesut Bey kızınız tramvaya bağlı olarak hafızasının bir kısmı silinmiş. Bu beyinin kendini koruma yöntemi yani kızınız olan hiç bir şeyi hatırlamıyor." Diyince Mesut az da olsa sevinmişti, sonuçta kızı bugün olanları hatırlamayacaktı.
Mesut doktorun arkasına baktığında koridorun başında Fatih'in koşarak ona yaklaştığını gördü ve aceleyle oturarak doğru yaklaştı. Fatih'in gözleri kızarmıştı. "Ne oldu Fatih, yoksa kızıma mı bir şey oldu?" diye sordu hemen.
Fatih ilk bir kaç dakika cevap vermedi sonra zorda olsa araladı dudaklarını.
"Mesut, başın sağ olsun..."
***
Evet, nasıl buldunuz bölümü?
Umarım beğenmişsinizdir.
Bundan sonra bölümleri daha hızlı atacağım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Diğer bölüme kadar hoşçakalın:)
YOU ARE READING
Helal Yârim | Texting
Teen Fiction053***; Yağmur hanım, ben lafı uzatmayı pek sevmem. 053***; Sevgili olayları felan da çok ters bana, size de öyle olduğunu düşünüyorum. 053***; Ben sizi gördüm beğendim. 053***; Bence siz de beni beğenirsiniz. 053***; Haftaya müsaitseniz sizi Allah'...