Bilge sınıfa dolan ayak sesleriyle gözlerini araladı. Öğrenciler gelmeye başlamıştı. Bir müddet sonra Eftelya ve grubu da geldi. Bilgenin oturduğu yerin sağ arka çaprazında bir yerlere oturdular. Dersin başlamasına daha vardı. Eftelya yerinden kalkıp Bilgeye yanaştı, elindeki parayı Bilgeye uzatarak:
"Git bana kahve al." Dedi.
Bilge tek kaşını kaldırarak önce Eftelyaya baktı sonra cevap bile vermeden önüne döndü.
Eftelya yavaşça Bilgenin kulağına doğru eğildi:
"Ailen lezbiyen olduğunu biliyor mu?"
Bilgenin gözleri korkuyla açıldı, zorlukla yutkundu. Eftelyaya doğru döndü, yüzleri yakındı. Bilge aniden dönünce Eftelya birden kendini biraz geriye çekmişti. Eftelyanın gözlerinde bir anlığına farklı bir ifade belirdi. Tiksinti ya da nefret değildi bu. Bilge hissettiği korkunun yüzünden saniyelik süren bu bakışın farkına varamadı. Eftelya hemen bakışlarına alaylı bir ifade kondurdu ve sırıtarak tekrar:
"Git bana kahve al dedim." dedi.
Tehdit ediyordu Bilgeyi, eğer dediklerini yapmazsa onun eşcinsel olduğunu ailesine söyleyecekti. Eğer bu olursa Bilgenin hayatı mahvolurdu. Onun sınır noktası buydu, ve Eftelya bunu çok iyi anlamıştı.
Yavaşça yerinden kalktı Bilge, Eftelyanın elindeki parayı alıp hızla çıktı sınıftan.
"Mecburum" diye düşündü merdivenlerden inerken, "Allah kahretsin!" diye ekledi içinden. Ne yapacaktı, nasıl kurtulacaktı ondan?
Kahveyi almıştı, Eftelyanın yanına gitti sırasına kahveyi koyup geri döndü, tam kendi sırasına oturacakken:
"Dur!" dedi Eftelya. "Sana otur demedim, buraya gel."
Bilge çaresizce arkasını döndü, sinirlendiğini belli etmemeye çalışarak:
"Ne var?" diye sordu.
"Bu kahve olmamış, ben sütlü severim. Git yenisini getir."
"Git kendin al" dedi Bilge, kaşları çatılarak.
"Ah Bilge Kansoy, niye bu kadar aptalsın? Hayatının benim iki dudaklarımın arasında olduğunu unutma istersen. Bir daha lafımı ikiletmeyeceksin! Git yenisini getir dedim sana!"
Eftelya ayağa kalkarak elinde kahveyle Bilgenin yanına yürüdü:
"Bunu da çöpe at" dedi.
Bilgenin yapabileceği hiçbir şey yoktu. Normalde böyle pısırık değildi ama Eftelyanın elindeki koz onu tamamen engelliyordu. Çaresizce kabullendi. Tam elini uzatıp kahveyi alacakken Eftelya bardağın içindeki sıcak kahveyi Bilgenin üstüne döküverdi.
Sıcak kahve bacaklarını yakarken "Ah!" diye istem dışı bağırdı Bilge. Eftelya gülerek:
"Oops, elimden kaydı, sorry." Diyerek yerine geçti.
Bilge derin bir nefes alarak sakin kalmaya çalıştı. Pantolonunun kahve olmasını ve bacaklarının acısını görmezden gelerek aşağı inip sütlü kahveyi alarak Eftelyanın masasına koydu.
"Ee şeker nerede?" Diye ağzını yayarak konuştu Eftelya.
Bilge inanılmaz derecede sinirlenmişti artık kendine daha ne kadar hakim olabilirdi bilmiyordu. Elleri titremeye başladı sinirden. Derin bir nefes aldı ve hiç cevap vermeden yerine oturdu.
Eftelya sinirlenerek yüksek sesle:
"Sana lafımı ikiletmeyeceksin dedim pis ibne!" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus|GxG
General Fiction|TAMAMLANDI| Bir okyanustayım, boğuluyorum... Hayatındaki boşluk ve anlamsızlık hisleriyle boğuşan Bilge, ailesine ve okuldaki zorbasına karşı da mücadele vermektedir. Nefret ettiği zorbasına karşı yavaşça değişecek olan hisleri, Bilgeyi dibine çeki...