*Eftelyanın gözünden okuyoruz, iyi okumalar.*
Uyandığımda yatağımın yanına çökmüş Bilgeyi gördüm. Yerde oturur pozisyonda, kafasını yatağıma koymuş hâlâ elimi tutarak uyuyordu.
Onu uyarmadan hafif kıvırcık saçlarına elimi daldırdım. Yumuşacıktı. Kalbimde uzun zamandır hissetmediğim bir huzur vardı. Onu öpmüştüm. Hem de ilerisini gerisini düşünmeden yapmıştım. İyi halt etmiştim. Şimdi ne olacaktı?
Ellerim saçlarını okşamaya devam ederken hafifçe kıpırdandı, hemen ellerimi çektim. Hafifçe doğruldum yatakta. Uyanınca ne diyecektim, nasıl davranacaktım? Bizim bir ilişkimiz olamazdı. Babam beni gerçek anlamda öldürürdü. Hiçbir zaman yaşayamayacağımız bir ilişki için Bilgeye umut veremezdim.
Evet onu öpmüştüm. Çok büyük bir hata yapmıştım. Bundan sonra yapacaklarımla belki de onun duygularıyla oynamış gibi olacaktım ama ileride daha büyük bir üzüntü yaşamasındansa şimdi, henüz bir ilişkimiz yokken üzülsün. Öpücük olayı basit bir hataymış gibi davranacaktım. Aramıza mesafe koyacaktım. Ne olursa olsun, bu ikimiz için de en doğru olanıydı.
Uyandı, şapşal bir şekilde bana bakıyordu. İyi de o bana böyle bakarsa ben nasıl ona karşı hislerim yokmuş gibi davranabilirdim?
"Eftelya, iyi misin?"
"İyiyim."
Sonra ikimiz de sustuk. Bilge olanlar hakkında konuşmak istiyordu belliydi. Lütfen sus Bilge, lütfen sus, lütfen su...
"Eftelya olanlar hakkı.."
"Hiç bir şey olmadı Bilge."
"Olmadı mı?"
"Olmadı."
"Eftelya sen beni öptün, ben de karşılık verdim hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaksın?"
"Saçma bir hataydı sadece, bu kadar büyütme."
Bunu dememle beraber gözleri dolmuştu, siktir çok mu ileri gittim?
Titreyen sesiyle "Hata mıydı senin için?" Diye sordu.
"Hayır, hayatımın en güzel anıydı. Hiç hissetmediğim şeyler hissettim. İlk defa değerli hissettim, ilk defa sevdiğimi, sevildiğimi hissettim. O an hiç bitmesin istedim. Sen benim hayatımdaki en güzel şeysin Bilge." Demek istedim. Diyemedim.
"Hataydı." Dedim.
Bunu dememle kafasını yere eğdi, gözünden bir kaç damla yaş düştü.
"Anladım." Dedi, benim bile zor duyduğum sesiyle.
Yavaşça ayağa kalktı, "Ben gideyim o zaman." Dedi. Arkasını döndü, odadan tam çıkacakken "Bilge!" Dedim. Durdu, döndü. Yüzünde ufak bir umut vardı, gözlerinde minik bir ışık vardı.
"Gitme" demek istedim. "Kal, hep benimle kal." Yine diyemedim. Diyemezdim.
"Teşekkür ederim." Dedim. Yüzündeki umut gitti, gözlerindeki ışık soldu...
"Rica ederim." Dedi. Ve gitti...
Yapayalnız hissettim. Oda ilk defa bu kadar boş geldi, hayatım ilk defa bu kadar renksiz geldi. Ben hep yalnızdım. Ama yalnızlığı hissetmezdim. Çünkü hayatımda hiç değer verdiğim birisi olmamıştı. İnsan hiç sahip olmadığı bir şeyin yokluğunu da çekmez. Ama şimdi durum çok farklıydı. O hayatıma bir kaç günlüğüne girmişti ve şimdi daha önce hiç hissetmediğim bir yalnızlıkla baş başa kalmıştım.
Üşüdüm, fazlasıyla üşüdüm. Yorganı siper ettim kendime. O an nefes almaya devam etmek ağır gelmişti bana. Kapattım gözlerimi, uyumak istedim. Sonsuza kadar uyumak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus|GxG
General Fiction|TAMAMLANDI| Bir okyanustayım, boğuluyorum... Hayatındaki boşluk ve anlamsızlık hisleriyle boğuşan Bilge, ailesine ve okuldaki zorbasına karşı da mücadele vermektedir. Nefret ettiği zorbasına karşı yavaşça değişecek olan hisleri, Bilgeyi dibine çeki...