14

1K 70 29
                                    

*Eftelyanın gözünden okuyoruz, iyi okumalar.*

"Aptal olma Doruk. Dünyada sadece o kalsa yine olmaz öyle bir şey."

Kendi ağzımdan çıkan bu sözler kendi kalbimi bile bir ok gibi delip geçmişti resmen. Ona bakmadan kalktım yanından. Bakamazdım, ağlamamak için zaten zor duruyordum. Eğer şimdi yanından gitmezsem hiç gidemezdim.

Arkaya bizimkilerin yanına geçmemle beraber Bilgenin kalktığını gördüm. Sınıftan hızlıca çıkarken gözlerinde çok derin bir hüzün vardı.

Bilge genel olarak mutlu bir insan değildi. Hayatında neler olup bitiyor, ailesi nasıl, bunların hiçbirini bilmiyordum. Ama şu anda gördüğüm bambaşka bir hüzündü. Acının bir surete bürünmüş hâli gibiydi. Ve bu benim suçumdu...

İlk dersin nasıl geçtiğini bilmiyorum. İçim içimi yedi. Hoca çıkar çıkmaz eşyalarımı da alıp fırladım sınıftan.

"Eftelyaa, nereye!?" Arkamdan bağırmışlardı.

"Hastayım eve gidiyorum!"

Apar topar okuldan çıktım, hemen Bilgeye mesaj attım.

Eftelya: Neredesin? (10.36)

Eve gittim Bilge hâlâ cevap yazmamıştı, mesajımı da okumamıştı.

Eftelya: Bilge neredesin, endişeleniyorum. (11.45)

Bekledim, bekledim, bekledim. Cevap yoktu. Dışarı çıkarken çok kötü görünüyordu. Ya başına bir şey geldiyse?
Kalbim deli gibi atıyordu. Midem bulanmaya başladı. Evin içinde bir oraya bir buraya dönerken bir anlığına Bilgenin sesini duydum gibi olmuştu. Sanki mümkünmüş gibi bütün eve baktım, acaba burada mı diye. Yoktu...

Numarasını aradım açmıyordu. Tekrar mesaj attım:

Eftelya: Bilge neredesin!!! (15.24)

Tekrar aradım, tekrar ve tekrar. Yoktu. Akşam saat neredeyse altıya geliyordu. Hiçbir mesajımı, hiçbir aramamı cevaplamamıştı, kafayı yemek üzereydim.

Hızlıca evden çıktım. Bilgenin evine gittim. Kapıyı çaldım bir kaç dakika sonra açıldı. Karşımda bir kadın vardı, sanırım annesiydi.

"İyi akşamlar."

"İyi akşamlar."

"Ben Bilgenin okuldan arkadaşıyım da Bilge evde mi acaba?"

"Okulda değil miydi?"

"Bugün biraz erken çıktı. Eve gelmedi mi?"

"Yok, kimse yok evde. Nerede bu çocuk, hiç öyle dersi falan da asmazdı. Bir sorun mu oldu?"

"Bir sorun yok, sanırım başı ağrıyordu. Bir daha ulaşamayınca merak ettim. Nerede olabilir biliyor musunuz?"

"Valla bilemiyorum, evden okula okuldan eve gider. Öyle bir yerlerde gezmez."

"Anladım, peki ben size numaramı versem gelirse bana da haber eder misiniz?'

"Ederim."

Numaramı verip ayrıldım. Neredeydi bu kız? Benim yüzümden başına bir şey gelirse kendimi asla ama asla affetmezdim. Kalbim sıkışıyordu resmen, bir sokağın kaldırımına çöküp beklemeye başladım.

Tekrar Bilgeyi aradım, açmıyordu.

Eftelya: Bilge lütfen, lütfen telefonu aç. (20.21)

Bekledim, bekledim...
Dışarısı soğuktu. Hava iyice kararmıştı. Asla cevap gelmiyordu. Ağlamaya başladım. Her yerim titriyordu. Ben çıldırmak üzereyken sert bir rüzgar esti. Rüzgarın arasından bir ses duydum: "Senin yüzünden." Fısıltı gibiydi...

Okyanus|GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin