*Bilgenin gözünden okuyoruz, iyi okumalar.*
Sabah, günün ağarmasıyla uyandım. Şu anda yeni bir sabaha uyanmam çok tuhaftı. Dün her şeyi bitirmeye karar vermiştim. Şimdiyse hâlâ nefes alıyor olmak planlarımda yoktu...
Neden hâlâ yaşadığımı düşünüyorum. Dün yeterince cesaretim mi yoktu, yoksa Eftelyanın gelecek olmasına mı tutunmuştum?
Düşünüyorum da hangisi daha fazla cesaret gerektiriyor, ölmek mi yaşamak mı? Ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide, hangi tarafta yer alacağım bana bağlı ve ben hâlâ bir tarafı seçebilmiş değilim...
Yavaşça doğruldum yatağımdan. Yine, yeniden aynı döngünün içinde aynı şeyleri yapıyordum. Telefonumu elime aldığımda bir bildirim gelmiş olduğunu gördüm.
Eftelya: Günaydınn❤️❤️❤️ (6.32)
Yüzümde bir tebessüm oluştu. Hayat ne tuhaftı, dün kendimi öldürecektim lâkin bugün gülümsüyordum...
Bilge: Günaydın🤍🤍🤍 (7.12)
Eftelya: Güzelim bugün okula biraz erken gelir misin? Düzgünce konuşamadık. 💙 (7.14)
Bilge: Tamamdır, giyinip geliyorum.💙 (7.15)
Eftelya: Ben de çıkıyorum şimdi bebeğim. (7.15)
Bilge: Tamamdır. (7.15)
Hızlıca hazırlanıp evden çıktım. Kampüsten içeri girdiğimde çok tenhaydı. Banklardan birinde oturan Eftelyayı gördüm. Beni görünce ayağa kalktı, hızlıca yanına gittim. Karşısında durduğumda birden gelip sımsıkı sarıldı bana. Ben de kollarımı beline sardım. Kokusunu içime çektim.
"Hoşgeldin güzelim." Dedi benden ayrılıp gözlerime bakarken.
"Hoşbuldum." Dedim tebessümle.
Elini yanağıma koyup "Çok güzel gülüyorsun. Bundan sonra seni sadece gülümsetmek için her şeyi yapacağım sevgilim." Dedi.
Sonra ellerimden tutup beni banka oturttu. Aldığı sandviç ve çayı uzatarak:
"Kahvaltı etmemişsindir diye düşündüm, beraber yiyelim." Dedi.
"Teşekkür ederim."
Sessizlik oluşmuştu. Dün olanların bahsi açılsın istemiyordum. Eftelya da bunu anlamıştı sanırım.
"Bilge dün olanları bana ne zaman hazır hissedersen o zaman anlatmanı istiyorum. Şimdilik ilişkimiz hakkında konuşalım mı?"
Kafamı evet anlamında salladım.
"Bak ben bu yaşıma kadar heteroseksüel ve homofobik olarak yaşadım. Aslında nefretim hiçbir zaman sana karşı olmadı. Biliyorum sana çok kötü şeyler yaptım. Beni affetmeni isteyecek yüzüm bile yok açıkçası. Benim nefretim her zaman kendime ve babama karşı oldu Bilge. Ben sandığın kadar cesur birisi değilim. Çevremden, arkadaşlarımdan, özellikle de babamdan korkuyorum. Babam ağır homofobiktir. Ve ben şu ana kadar kendimi hep homofobik olduğuma ikna etmeye çalıştım. Geçen de gördün durumumu. Beni o hâle neden getirdi biliyor musun? Gece dışarı çıkmış olabileceğimden şüphelendi diye. Sabah sarhoş geldi eve, ben de o gün uyuyamamıştım. Beni gördüğünde gece dışarı mı çıktın dedi. Hayır dedim, inanmadı. Babam böyle birisi Bilge. Değil seninle olduğumu sadece LGBT'yi desteklediğimi bile bilse beni öldürür. Sevgilim, ben bunu babama ya da başkasına söyleyemem. İlişkimizi insanlardan gizli tutsak, en azından bir müddet. Mezun olup işe girince beraber istediğimiz şehirde istediğimiz yere taşınırız. Birlikte yaşarız. Ama şu anda benim ilişkimizi insanlara açıklayacak cesaretim yok. Hem ne diyeceğimi bile bilmiyorum. Eşcinsel miyim, biseksüel miyim bilmiyorum. Tek bildiğim seni çok ama çok sevdiğim. Ve bunu senden saklamayacağım. Ama bir süre diğerlerinden gizli yaşasak olur mu? Çünkü yaşatmazlar Bilge, öğrenirlerse yaşatmazlar sevgilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus|GxG
General Fiction|TAMAMLANDI| Bir okyanustayım, boğuluyorum... Hayatındaki boşluk ve anlamsızlık hisleriyle boğuşan Bilge, ailesine ve okuldaki zorbasına karşı da mücadele vermektedir. Nefret ettiği zorbasına karşı yavaşça değişecek olan hisleri, Bilgeyi dibine çeki...