*Efelyanın gözünden okuyoruz, iyi okumalar.*
Sınıftaydık, son ders de bitmişti. Bilge Cerene sonradan geleceğini söylemişti. Ceren de gitmişti. Sınıfta sadece ikimiz kalmıştık. Bilgeyle konuşmam gerekiyordu. Dün çok düşünmüştüm, eğer babam öğrenirse Bilgeyi öldüreceği kesindi. En mantıklı çözüm ondan ayrılmamdı. Onun iyiliği için yapmalıydım bunu.
"Nasılsın?" Diye sordum.
"İyiyim." Dedi.
Kollarıma bakmaya başladı. Yüzünü bir anda telaş kapladı. Hızlıca bana yanaşıp kollarımı tuttu.
"Eftelya, bunlar ne?" Diye sordu telaşlı bir sesle. O böyle davranmaya devam ederse ondan ayrılmam çok zor olurdu.
"Önemli bir şey değil, boşver."
"Nasıl önemli değil, kollarının her yeri yara içinde. Baban mı yaptı?"
"Hayır. Çizdim işte yanlışlıkla, beni boş ver şimdi. Sen ailenle görüştün mü bir daha?"
"Yok."
Annem sabahtan beri sınıfta duruyordu. Sürekli ayrılmamı söylüyordu. Akşamı zor etmiştim. Yine başladı:
"Ayrıl ondan. Ayrılmazsan ölecek. Hadisene! Ölmesini mi istiyorsun! Hadi!"
"Tamam bir dakika!"
Sabrım taşmıştı. Zaten çok zordu, her şeyi daha da zorlaştırıyordu. Kafamı toparlayamıyordum. Annem yüzünden Bilgeye odaklanamıyordum. Ölmesini tabii ki istemiyordum, bu ne saçmalık. Ama ayrılmak da kolay değildi, ona aşıktım. Deliler gibi aşıktım. Onun kalbini kıracak olmak çok zordu. Özellikle şimdi ailesi terk etmişken bir de ben mi terk edecektim?
"Eftelya?" Diye sordu, tedirgin bir sesle. Tabii ya, anneme bağırmıştım demin. Ama şimdi bunu konuşmanın sırası değildi.
"Bilge, benim seninle bir şey konuşmam lazım."
"Konuşalım."
"Babamı biliyorsun. Ne kadar homofobik olduğunu da tahmin edersin."
"Evet."
"Bizi öğrenirse korkunç şeyler yapar. Sana zarar verir."
"Beni boşver, sana bir şey yapmasın. Önemli olan o."
Sımsıkı sarıldı bana. Ben de sımsıkı sarıldım. Son kez sarılıyormuş gibi sarıldım. Muhtemelen son kez sarılıyordum. Ondan ayrılmak istediğimi söyleyince nefret edecekti benden. Bir daha yüzümü bile görmek istemeyecekti muhtemelen. Varsın nefret etsin, o iyi olsun, yaşasın da. Başka bir şey isteyecek durumda değildim.
Son kez sıkı sıkı sarıldım, kokusunu içime çektim, sıcaklığını hissettim. Sonra yavaş yavaş ayrıldım ondan, buz gibi olmuştum birden. Geriye doğru bir kaç adım attım. Ya şimdi söyleyebilirdim ya da hiç söylemezdim. Tüm gücümü toplayıp konuştum:
"Ayrılalım."
Bunu dememle birlikte bir şok geçirmişti.
"N-ne? Neden? Baban yüzünden mi? Eftelya korurum seni. Kanımın son damlasına kadar korurum."
Güzelim benim, hâlâ beni düşünüyordu. Bilmiyor ki ben onun için canımı bile veririm. Ondan ayrılmak, canımı bile vermekten zordu aslında. Onun iyi olması için keşke ölmem gerekseydi. Ama onsuz yaşamak, işte en büyük ceza buydu bana...
"Ayrılalım Bilge." Dedim tekrar. Ne olursa olsun onu tehlikeye atamazdım. Gerekirse kendimden nefret ettirip ayrılmasını sağlardım, yine de ona zarar gelmesine müsaade edemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus|GxG
General Fiction|TAMAMLANDI| Bir okyanustayım, boğuluyorum... Hayatındaki boşluk ve anlamsızlık hisleriyle boğuşan Bilge, ailesine ve okuldaki zorbasına karşı da mücadele vermektedir. Nefret ettiği zorbasına karşı yavaşça değişecek olan hisleri, Bilgeyi dibine çeki...