Artık okul bittiğine göre düzenli olarak bölüm yazabilirim diye düşünüyorum :D . Ama okuma ve vote çok düştü ve bu durum oldukça moralimi bozmakta. GİZLİ OYUNLAR adlı hikayeme de bakarsanız beni mutlu edersiniz. Hikayelerimi okuyan, değer veren herkese teşekkürler. Keyifli okumalar!
-
HATIRLATMA''Bak bak. Eserine bak. Tercih ettiğin kızlara bak ve bir daha benimle aynı ortama girme.'' Arkamı dönüp eve girmek için hazırlanırken Arian'ın sesi ile olduğum yerde durdum.
''Angelina dikkat et!''
***
Yerde gölge gördüğüm zaman takla atıp kendimi başka bir tarafa yönlendirerek üzerime atlamak isteyen ve dövüşmeye doymayan kızdan kaçtım. Yerde gördüğüm tahta parçasını alıp saniye içerisinde süzdükten sonra bütün kuvvetimle sallayarak ayakta zor duran kızın suratında kırdım. Sesli bir şekilde dışarıya nefesimi verdikten sonra içeri adımımı attım ve ne yapacağımı bilemediğim için kapıyı sertçe vurarak kapattım. Yalnız kalmak istiyordum!
Odama çıkan merdivenlere yöneldiğim sırada birinin kolumu tutup beni duvara yapıştırması ile korku ile bağırmaya çalıştım ancak ağzımı kapatan el buna engel olmuştu. Karşımda gözlerinin içi alev gibi parlayan ve baktıkça duygularımı harekete geçiren biri duruyordu. İstemsiz bir şekilde kaşlarımı çattım ve ona bakmaya devam ettim. Kolumdan tutup beni bodrum katındaki depoya sürüklerken ona karşı koymadan yanından yürümeye devam ettim.
''Sen ne yaptığını sanıyorsun?'' Jacky kükreyip beni depoya fırlattığında kaşlarımı çattım ve elimi belime yerleştirdikten sonra duygudan yoksun bir şekilde kahkaha atarak ona baktım.
''Ne bu tavırlar? Kendilerini ajan sanan kaşarlarını dövdüm diye mi bana bağırıyorsun?'' sonlara doğru daha da gür çıkan sesim onu biraz olsun yumuşatmış, kaşları eski haline dönmüştü.
''Hala anlamadın değil mi?'' Sorduğunda ellerimi belimden çektim ve birkaç adım attıktan sonra cevap vermek için boğazımı temizledim.
''Salak olduğunu mu?'' dedikten sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Depodan çıkacağım zaman beni duvara fırlatıp dudaklarıma yapışmasıyla nefesimi tuttum ve gözlerinin içine baktım. Yaptığı şeyden pişman olmuşçasına geri çekilirken şaşkın bir şekilde ona bakmayı sürdürdüm.
''Seni sevdiğimi anlaman için dudaklarına mı yapışmam gerekiyor. Ben..özür dilerim.'' Deponun çıkışına yöneldiğinde gözlerimi kırpmadan onu izliyordum. Adımlarını durdurup geri döndüğünde aynı şekilde ona bakmayı sürdürdüm.
''Hayır özür falan dilemiyorum.'' Diyerek tekrar dudağımı öpmeye başladığında hiç şüphe etmeden ona karşılık vermeye başladım.
Ateş sönmeye yaklaştığında dibine yapılan etkiyle tekrar yanmaya başlıyordu. Duygular da aynen bu şekilde ilerliyordu. Bazen sizden habersiz içinizde bir şeyler oluşuyordu ancak bunlar başka bir etki ile dışarı çıkıyordu. Jacky'ye hissettiğim şeyler bir anda kendini belli ederken depoya sessizce giren biri ile gözlerimi oraya doğru çevirdim. Jacky'yi itmeye çalışsam da daha çok kendine çekiyor, bırakmıyordu. Bize doğru gelen tanımadığım kişi hiç dost canlısı görünmediğinden dolayı biraz gerilsem de bunu Jacky'ye anlatmam gerektiğini bildiğim için sakin duruyordum. Jacky'yi döndürüp benim gördüğümü görmesi için zorlarken gördüğünü yavaş öpmesinden anlıyordum.
Adam daha da yaklaşırken Jacky'nin kaşlarının çatılması ve suratının gergin bir ifade alması durumun sandığımdan daha kötü olduğunu haykırıyor gibiydi. Adam, adımlarını durduğunda konuşmaya başlayacağını anladık ve birbirimizden ayrıldık.
''Güzel bir aşk tabi. Devam edemeyecek olması ne kadar üzücü.'' Amerikan aksanı ile konuştuğunda tek kaşımı kaldırdım ve ona bakmayı sürsürdüm. Ceketinin cebinden bir silah çıkarıp ucuna baktığında geri çekildim ve kendi kendime mırıldandım. 'İşte yine başlıyoruz.'
Ateş etmeye başladığında Jacky sağa, ben ise sola doğru hızla takla atarak uzaklaşmaya başladık. Hava akımı bir şeylerin ters gittiğini anlatırken durdum ve bana doğru hızla yaklaşan mermiye elimi uzattım ve durmasını sağladım. Mermi aynı hızla adama geri dönerken adamın bağırmaları eşliğinde kaçmaya devam ettim. Deponun kapısına çıktığımda gördüğüm manzara şok etkisi yaratsa da bunu umursamadan arkama döndüm. Adamlarıyla birlikte gelmişti ve biz buraya sıkışmıştık. Deponun diğer kapısı oldukça uzağımdaydı ve oraya ulaşırken vurulma olasılığım oldukça yüksekti. Kafama sert bir cisim ile vurulduğunda kararan gözlerimle daha fazla ayakta duramadım ve yere düştüm. Jacky'nin sesi derinden gelirken gözlerimi kapattım ve yerden kalkmaya çalıştım. Her denememde başarısız olurken açtığım gözlerim Jacky'yi aramaya başladı. Diğer kapının yanında olduğunu görünce bütün gücümü topladım ve bağırmaya başladım.
''Çık çabuk Jacky. Hızlı ol!'' Gözlerim tekrar kapandığında artık hiçbir ses duymuyor, yalnızca başımdan akan kanın soğukluğunu hissediyordum. Sanırım ben ölüyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozmik
FantasyEtrafıma baktığımda, sokağın başında yanan cılız bir sokak lambası ve yıkık depolardan başka hiçbir şey yoktu. Buranın tehlike olmadığını anlayınca, sırtımı duvara verdim ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Gözlerimi kapattım ve hızlı atan kalbime...