Asıl olaylar buradan sonra başlayacak :D Hadi bakalım voteler çok düşük okuduktan sonra alttaki vote işaretine dokunmayı unutmayın küçük ajanlarım.
Yeni başladığım genç kurgu kitabına da bakarsanız sevinirim. Adı ''GİZLİ OYUNLAR''. Yeni yazmaya başladığım bu kitaptan da zevk alacağınıza eminim. Konusu aşk, macera olmakla birlikte bir de badgirl'ümüz var. Sizi de kendi dünyasına okumaya davet ediyor :)
-Gözlerimi yıkık bir depoya açarken hücrelere kadar işlemiş pis kokuyu ciğerlerime doldurdum. Yerimde rahatsızca kıpırdanırken ellerimin bağlı olduğunu kesilen ve acı veren bileklerimden anlamıştım. Parmağımı şıklatıp ateş oluşturmaya çalışırken açılan depo kapısı ile yaptığım şeyden vazgeçerek bakışlarımı bana doğru yaklaşan Kasfran'a çevirdim. Suratım 'İşte şimdi sıçtım!' ifadesini alırken ona bunu hissettirmemek için yüz ifademi sildim. Jacky'ye gitmesi için bağırmıştım. Kaçıp kurtulmuştu. Yine bir yanım benimle kalmasını istemişti. Düşüncemin saçmalığını anladığım anda başımı salladım ve kendime gelmeye çalıştım. O iyiydi.
Suratıma en sahte gülümsememi yerleştirip mümkünmüş gibi ellerimi salladım ve iplerden kurtulmaya çalıştım.
''Eski dostum Kasfran!'' bağırarak sahte bir heves ile konuştuğumda suratıma patlayan yumruk ile oturduğum yerde savruldum. Düşmekten son anda, küçük bir bacak hareketi ile kurtulurken sızlayan yanağımı umursamadan ona bakmayı sürdürdüm.
''Arian Stolh ile evden kaçtığın gece suratıma kapıyı vurmuştun. Bilmem hatırlıyor musun? Sızısı yeni yeni geçiyor Angelina!'' kükrediğinde gözlerimi irileştirdim ve sahte bir üzüntü ifadesi ile konuşmaya başladım.
''Yüzünde beynin gibi dayanıksız desene!'' Dişlerini göstererek tısladığında gözlerimi devirdim ve konuşmak için boğazımı temizledim.
''Hadi ama Kasfran! Sinirini bileklerimi acıtan iplerden çıkarabilirsin. Bence onları çözmelisin.''
''Hiçbir şeyden haberin yok öyle değil mi Angelina?'' Kafamı olumsuz anlamda sallayarak ona bakmayı sürdürdüm.
''Niye seninle bu kadar ilgilendiklerini sanıyorsun? Annenin o kadar hatırı olduğunu mu sanıyorsun? Senin annen ve baban hiçbir zaman tam olarak bir insan olmadı ve soyunuzda bu kan yıllardır dolaşıyor. Herkesin annesi veya babası, en az biri insanken-''
Sözünü kestim ve gözlerimi bir yere sabitleyerek devamını getirdim.
''Benim ebeveynlerimin ikisi de büyücü. Ben bunda garip bir ayrıntı göremiyorum. Hadi beni aydınlat.''
Gülerek adımlarını bana yaklaşırken bağlı olduğum sandalyenin etrafında yavaş adımlarla dolaşmaya başladı.
''Çünkü bu seni doğuştan büyücüler dünyasının en güçlüsü yapar. Gördüğün volkanik yıldırımları hatırlıyor musun? Bunca yıl sonra meydana çıkmasının nedeni sensin. Hepimizden daha güçlüsün ve biliyor musun Angelina. Benden güçlü olan kimseyi sevmem.'' Adımlarını önümde durdurup cebinden bir çakı çıkarınca anlamayan gözlerle ona bakmayı sürdürdüm.
''Sonuç?'' Kendi salaklığıma lanet okurken Jacky'nin hala neden gelip beni kurtarmadığını düşünüyordum. Ya da Shany Looks veya Arian. Ya da hepsi. Evet biri beni bu manyağın elinden kurtarmalıydı.
''Sonuç ne biliyor musun Angelina?'' tek kaşımı kaldırdım ve beklemeye başladım. Sert metali şah damarımın üzerinde hissettiğimde geri çekilmek istesem de saçlarımı kavrayan eller buna engel oluyordu.
''Öleceksin!'' dediğinde tuttuğu bıçağı batırmaya başladı. Ağzımdan büyük bir çığlık kaçarken görüş açım bulanıklaşıyordu. Karanlığa gömülüyordum. Tutunacak en ufak bir beyaz nokta bile yoktu.
''Seni seviyorum Jacky.''C0
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozmik
FantasyEtrafıma baktığımda, sokağın başında yanan cılız bir sokak lambası ve yıkık depolardan başka hiçbir şey yoktu. Buranın tehlike olmadığını anlayınca, sırtımı duvara verdim ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Gözlerimi kapattım ve hızlı atan kalbime...