UZATMADAN YENI BOLUME GECICEM ONCEKI BOLUMLERI OKUMAYI UNUTMAYIN
OY ATMAYI VE SATIR ARASI YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN BALLARIM 😗😗😚💋
_______________________________
Sabah alarmı 5 kere erteledikten sonra daha fazla ertelerse geç kalacağını anlayan Minho zorla kalkmıştı koltuktan. Koltukta uyumaya alışık olsa da yatmadan önce tepesindeki camı kapatmayı unuttuğu için boynu tutulmuştu. Olduğu yerde gerinip lavaboya girip işlerini hallettikten sonra mutfağa yönelmişti.
Geç yattığı için uykusu olduğundan elini kesmekten korkup paket sandviç alıp yemeye başlamıştı. Hızlıca bitirip tuvalete dişlerini fırçalayıp yüzünü yıkamaya gitmişti. İşleri bitince odasına gitmiş ve giyinmeye başlamıştı. Her zamanki rutinini gerçekleştirip Kenzo parfümünü sıkmıştı. Daha yeni uyanan Soonie'yi sevip mama ve su kabını doldurduktan sonra ayakkabılarını giyinmişti. Kapıyı kilitleyip merdivenlere yöneldi. İlk adımı attıktan sonra ayağı takılıp merdivenlerden yuvarlanmaya başlamıştı.
O sırada evden çıkan Jisung Minho'nun düşüşünü görmüş, ağzı açık kalmıştı. Minho yuvarlanmayı bitirdiğinde bağırarak küfür etmişti. "Seni yapan mimarın götünü siksinler orospunun dölü" Küfür ederken aynı zamanda üstüne düştüğü kalçasını ovuyordu.
Sol tarafına döndüğünde Jisung'la göz göze gelmişti. "Günaydın Jisung. Ben de yeni merdivenden inme stilleri deniyodum. Sen de denemek ister misin?" diye sorup gülümsemişti. "Çok yaratıcı stillermiş Minho ama kalsın" diyip Minho'ya yaklaşıp yerden kalkmasına yardım etmişti Jisung. "Kalbimi kırıyorsun ama" diyip dudak büzmüştü Minho. Minho'nun dudağına vurup "Kusura bakma ama senin gibi kaşımı ve dudağımı patlatmaya ihtiyaç duymuyorum" diyip daha kapatmadığı evinin kapısından içeri girip 2 tane yara bandıyla geri dönmüş, kapıyı kapatıp kilitlemişti.
İlk yara bandını açıp diğerini Minho'nun eline vermişti. Kaşına yapıştırdıktan sonra ikinciyi alıp onu da dudağına yapıştırmaya başlamıştı. O sırada Minho bir yandan sızlanıp diğer yandan dikkatini verdiğinden dolayı dudaklarını büzen Jisung'a bakıyordu. En sonunda yapıştırmayı bitirip uzaklaşması ile gözlerini Jisung'un gözlerine sabitlemişti Minho. "Teşekkür ederim. Kimse bana bu kadar sahip çıkmamıştı" diye yalandan ağlamaklı sesiyle konuşmuştu. Jisung da buna kahkaha atıp Minho'nun omzuna vurmuştu yavaşça.
"Hadi yürü" diyip merdivenlere yönlendirmişti Minho'yu Jisung. "Önden lütfen" diyip kolunu merdivenlere uzatmıştı Minho. Tebessüm edip merdivenlerden inmeye başlamıştı Jisung. Arkadan inen Minho'nun gözü yine Jisung'un dolgun poposuna kaymış, ama yine Hyunjin'nin günaydın konuşmasıyla dikkatini Hyunjin'e vermişti.
"Günaydın kankaların gülüü, bi tanesi" (Hyunjin)
"Günaydın Hyunjin günaydın" (Minho)
"Günaydın kuzenlerin gülüü, bi tanesi" (Felix)
"Günaydın Felix, günaydın" (Jisung)
"Kankaa" (Hyunjin)
Aptal aptal göz kırpıp ağzını yüzünü yamultuyordu Hyunjin. Noldu anlamında kafasını salladı Minho. Jisung ortalarında boş boş bi Minho'ya bi Hyunjin'e bakıyordu.
