-
Duvarda asılı olan yuvarlak altın çerçeveli beyaz saate baktığında endişeyle kaşlarını çattın ve kız arkadaşına tekrar mesaj atmak için telefonunu eline aldın. Geç olmuştu ama o hâlâ evde değildi. Her dakika kara bulutlar toplanmaya başlıyordu. Sanırım bir fırtına çıkmak üzereydi ve muhtemelen pencerenin dışından da görebileceğin trafik nedeniyle eve dönmesi zorlaşıyordu.
-
yn
geliyor musun?
yakında yağmur yağacak gibi, yol kayganlaşmadan acele et<3
✓-
Yağmur düzensiz bir şekilde pencere pervazına çarparak yağmaya başladığında gök gürültüsü seni düşüncelerinden uyandırdı. Omzuna sardığın battaniyeye daha sıkı sarıldın ve oturduğun kanepenin yanındaki sehpada duran sıcak papatya çayından bir yudum aldın. Yağmur giderek şiddetlenmeye başlıyordu ve endişelerin her geçen saniye daha da artıyordu. O kadar gürültülüydü ki artık düşüncelerini bile duyamıyordun. Mesaj hâlâ telefonuna iletilmemişti ve onu aramaya çalıştığında da telefonu açmadı, arama sesli mesaja gitti. Neredeydi?
Endişelerini azaltacağını düşünerek televizyonu açtın. Televizyonu açtığında, haber kanalında gördüklerin karşısında kanın dondu: "Otoyolda kaygan yol nedeniyle trafik kazası. Kazada her iki sürücü de yaralı, biri siyah Mercedes, diğeri ise beyaz bir BMW kullanıyor..." Sen orada korkuyla otururken televizyondaki ses vızıldamaya devam ediyordu. Hande beyaz bir BMW kullanıyordu ve antrenmandan eve dönmek için her zaman o otoyoldan gitmek zorunda kalıyordu.
Kendini pozitif olmaya ve her şeyin yoluna gireceğine ikna etmeye çalışırken kalbin küt küt atıyordu. Tam umudunu yitirmek üzereyken kapının kilidini açan anahtarın sesi duyuldu. Kapıya doğru çekingen adımlar atarken nefesini tuttun. "Evdeyim." Hande, kapıda durup saçlarını düzeltmeye çalışırken yağmur suyuyla sırılsıklam olduğunu ve bu sırada yere su damladığını fark ettin. Yağmurda ıslanmasını umursamadan, kollarını ona dolamak için hemen ileri atıldın. O da sıkıca sarıldı sana, tepkin yüzünden hâlâ biraz kafası karışıktı.
"Evde olmana çok sevindim." Mırıldandın, sanki hayatın buna bağlıymış gibi ona sıkıca sarılıyordun. "Hey, sorun ne? Neden ağlıyorsun? Kötü bir şey mi oldu?" diye sordu, saçlarını nazikçe okşadı ve başparmağını yanaklarına dokundururken endişeli görünüyordu, gözlerinden aktığını bile bilmediğin gözyaşlarını sildi.
Seni evin içine soktu, battaniyeyi üzerine sardı ve sırılsıklam ceketini çıkarmadan önce çayını verdi,ceketini yıkamak için makineye koydu ve endişelerini dinlemeye hazır bir şekilde yanına oturdu. "Her zaman kullandığın otoyoldaki trafik kazası haberini gördüm ve kazayı yapanın sen olduğundan çok korktum. Seni bir daha göremeyeceğimi düşündüm..." Hande kolunu senin titreyen omuzlarına dolayıp rahatlatıcı bir şekilde sırtını okşarken sen bu sözleri gözyaşların arasında zorlukla söylemeyi başardın. "Sorun değil, buradayım değil mi? Öğleden sonra telefonumun şarjı bitti ve şarj edemedim bu yüzden mesajlarını okumadım. Seni endişelendirdiğim için özür dilerim. Seni bırakmayacağım güzelim, tamam mı?" Yavaşça dedi ve başını omzuna koydu. "Artık sorun yok." Rahatlatıcı sesi ve nazik hareketleri seni sakinleştirerek tüm endişelerini ortadan kaldırırken gözyaşların yavaş yavaş durdu.
"Hadi, en sevdiğin pastaları aldım, beni öptükten sonra istediğin kadar yiyebilirsin." dedi Hande başparmağı ile elinin üzerini okşarken, parmakların onunkilere kenetlenmişti. Yavaşça yüzüne eğildin ve alt dudağını özlemle öptün. Kısa süreli öpüşmenin ardından mutfağa gitmeni, pasta kutusunu açıp içinde farklı pasta dilimleri bulduğunda yüzünde oluşan ifadeyi gülümseyerek izledi. "En sevdiğin pastaların yanında farklı tatları da denemek istersin diye düşündüm ama karar veremediğim için birkaçını seçtim." Kutuyu sana doğru iterek, sen ağzına bir parça açık yeşil kek koyarken tepkini bekledi. Gözlerin parlarken, belirgin fıstık ve gül aroması ağzında dağıldı.
"Güzel mi?" "Mhmm, sen de biraz denemelisin." Bir parça da onun ağzına uzattın ve yediğinde yüzü senin yüzündeki mutluluk ifadesini yansıtıyordu. İkiniz mutlu bir şekilde sohbet etmeye ve pasta yemeye devam ettiniz, birbirinizle tanıştığınız için kendinizi çok şanslı hissediyorsunuz.