-
"Kızmayacaklarından emin misin? Ya beni kovarlarsa?" Endişelendin. "Benim sevimli Yn'ime nasıl kızabilirler?" İlkin güldü ve saçlarını karıştırdı. "Hey! Kes şunu!" Gizlice sevgisinin tadını çıkararak elini kafandan uzaklaştırdın.
İlkin spor salonunun kapısını açtı, sen de onu takip ettin. "Merhaba kızlar! Üzgünüm geç kal-"
"İlkin!" Kısa boylu bir kız, dev kız arkadaşına doğru yürüdü. "Üçüncü kez -bu hafta ÜÇÜNCÜ KEZ- geç kalıyorsun!" İlkin geri çekilerek kıkırdamanı sağladı.
Tüm takım gülüşünü duydu ve seni görmek için döndüler.
"İlkin kız arkadaşını mı getirdi!?" "Sevgilisi mi?" "Mümkün değil."
Gözün hafif bir rahatsızlıkla seğirdi. "Yn! Buraya ne zaman geldin?" Kanami elinde voleybol topuyla ikinize yaklaştı.
"Ben her zaman buradaydım." Sen paniğe kapıldın. "Evet, eğer sorun olmazsa kız arkadaşım antrenmanı izlemeye gelecek. Siz muhtemelen onu göremediniz çünkü biricik sevgilim biraz küçük." İlkin güldü. "Hayır, sadece senin uzunluğun beni engelliyor." Sessizce onu suçladın. O ise sadece gülmeye devam etti.
"Merhaba Yn." Ayçin, Kanami'nin arkasından selam verdi. "Selam Ayçin." Her ikisini de okuldan tanıyordun. Daha önce İlkin'e bağıran kısa boylu kız, antrenmana katılmak için onu sahaya sürüklemişti.
Sen spor salonunun banklarına otururken İlkin sana el salladı. Yere çarpan voleybol toplarının sesi spor salonunun duvarlarından sekip kulağına geliyordu. Kanami'nin İlkin'e pas atışını izledin ama o sana bakmaya devam etti ve bunun sonucunda top İlkin'in kafasına çarptı. Yağmur filenin diğer tarafından kıkırdadı.
Kanami kız arkadaşını azarlarken kahkahanı tutmak için elinden geleni yaptın. Takım tamamen ısındıktan sonra spor salonunda 2v2 maç düzenlediler.
İlkin ve Kanami, Ayçin ve tanımadığınız başka bir takım arkadaşıyla karşı karşıya oynuyordu. Tesadüfen ilk olarak İlkin servis atıyordu. Kanami korunmak için başının arkasını bloke ederken İlkin'in dilini şaklatmasını izledin. Topa servis atmaya hazırlanırken sana pek de ince olmayan bakışlar atmaya devam etti.
"..." Top fileye çarpıp İlkin ve Kanami'nin tarafına düştü. "Ah üzgünüm!" Az önce ne olduğunu görmemeni umarak başının arkasını ovuşturdu. Ama görmüştün. Bazen kız arkadaşının ne kadar aptal olmasına gülmekten kendini alamıyordun.
Sonunda İlkin oyuna odaklandı ve hatta birkaç sayı bile attı ama sonunda Ayçin'in takımı kazandı. "Son smacımı gördün mü Yn? Çok havalı değil miydi?" İlkin konuştuktan sonra suyunu içerek yanına koştu.
"Evet gördüm, çok güzeldi." Onu övdün. Bu kadar küçük bir iltifat olmasına rağmen gülümsemeden edemedi. "Teşekkürler sevgilim!" Antrenmandan dolayı biraz terlemiş olmasına rağmen sana sımsıkı sarıldı. Büyük boy farkından dolayı biraz rahatsız olsanda sırtını okşadın. "O ilk servisini de gördüm."
İlkin anında uzaklaştı. "Benim hatam değildi, dikkatimi dağıttın." Kollarını birbirine bağladı. "Hâlâ senin hatan." Kanami yandan azarladı. "Hey!"
Soyunma odasında üzerini değiştirdikten sonra kız arkadaşın seninle dışarıda buluştu. "Kahve içmeye gitmek ister misin?" İkiniz yan yana yürüdünüz. "Evet ama hiç param yok." İçini çektin. "Ödeyebilirim." İlkin yüzünü önüne uzattı.
"Ama geri ödeyeceğim." Yanağını sıkarak kıkırdamasına neden oldun. "Hayır yapmayacaksın, bu bugünkü antrenmanıma geldiğin için." Sırıttı. "Ama tek yaptığım dikkatini dağıtmaktı." Onun hızına yetişmek için elinden geleni yaparak omuz silktin. Bacakları seninkinden daha uzun olduğu için senden daha hızlı yürüyordu fakat farkında bile değildi.
"Ama gelmeseydin Kanami ve Bihter beni daha çok azarlardı." Eğildi. "Hahaha, tamam." Teslim oldun.
"Ama sözünü tutsan iyi olur çünkü şu anda param yok."
"Her şeyim senin tatlım."