zamani gelmisti😔🫶🏾
Ebrar ve Yulia, 2019'un başında arkadaş olup, 2020'nin sonunda çıkmaya başlamışlardı. İlişkileri çok güzel gidiyordu ki, ikili onları ayıran kavgayı edene kadar.
Ebrar kıskanç bir sevgiliydi, önüne gelen kadını, önüne gelen erkeği Brovkina'dan uzak tutmaya çalışıyor, Brovkina'ya arkadaşça yaklaşan herkesi ondan uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Bir gün Bro, Ebrar'ın tüm bu kıskançlıklarından bıkarak onu hâlâ sevse de hiç kavga işine girişmeden "ayrılalım" demiş, Ebrar'ın zor da olsa kabul etmesiyle ikili görüşmemeye başlamıştı.
Ta ki Ebrar'ın Kaliningrad'da oynamaya başladığı zamana kadar.
İkilinin hayranları, ikisinin aynı takımda oynadığını görünce neredeyse kalp krizi geçirmiş, bayılanzi olmuştu normal olarak.
Yulia ve Ebrar, her ne kadar birbirlerine pas vermeseler bile maçlarda sayı alındığında ikili sürekli sarılıyor, birbirlerine destek oluyordu ve bunu neredeyse küs denecek kadar uzakken yapıyorlardı. Kendileri hariç herkesin bu durumdan bir şüphesi vardı.
Yulia bir gün sabah antrenmanın başlangıç saatinden neredeyse 2 saat erken gelmişti Kaliningrad'ın tesisine, hazır kimse yokken dondurucu soğukta gitar çalarak şarkı söylemek onun çok hoşuna gidiyordu.
Tabii Yulia kendisini kaptırmış, şarkı şarkı ilerlerken Wildflower'a geçmişti. Gitarında Wildflower'ın başlangıç müziğini çalarken, tesisin kapısı olduğunu düşündüğü şeyden büyük bir ses çıksa da umursamayıp çalmaya devam etmişti.
Bu sırada tesisten içeriye giren Ebrar da binanın arka tarafından gelen gitar seslerini az çok duyabiliyordu tabii ki. Takımın ve kulübün teknisyenleri arasında Yulia hariç gitar çalan birinin olduğunu bilmiyordu Ebrar.
Brovkina şarkının sözlerine girdiğinde Ebrar, bina boyunca ilerlemişti ve sağa dönmeden önce durmuştu, çünkü sarışın kız şarkının sözlerine geçmişti. Tabii Ebrar da bu sayede modunu düşürmüştü.
İkili her ne kadar bu şarkının hikayesiyle alakalı olmayan bir ayrılık yaşasalar bile, ikisi de şarkı çıktığından beri şarkıyı açıp açıp birbirlerini düşünüyorlardı.
She was cryin' on my shoulders, all I could do was hold her
Yulia sözlerde ilerledikçe Ebrar aklını resmen çelen, sağa dönüp onu görme fikrini kafasına resmen vurup susturuyordu, çünkü Yulia onu görürse şarkıyı söylemeyi keserdi.
Only made us closer until July
Yulia ve Ebrar, aynı anda titrek bir nefes aldılar. Yulia sözlere devam ederken Ebrar olduğu yere kafasını duvara dayayarak oturmuştu.
Now I know that you love me, you don't need to remind me
Yulia bu sözleri söyledikten sonra yutkunmuştu Ebrar. Belki de ona onu sevdiğini hissettirmediği için ayrılmıştı Yulia ondan, Yulia ve yakın arkadaşları dışında kim bilecekti ki bunu?
I should put it all behind me, shouldn't I?
İkisi de geride bırakmak istiyordu olayları. Ama hangi olayları? Sevgili olmalarını mı, ayrılmalarını mı?
But I see her in the back of my mind, all the time
İkisi de ayrıldıkları zamandan beri birbirlerini aklından çıkarmıyorlardı. İkisi de başkalarıyla flörtleşmeye çalışmıştı ama akıllarında birbirlerinden başkası olmadığı için yapamamışlardı.
Like a fever, like I'm burning alive
Şu mavi gözlü seksi kadın ne vardı da bu şarkıyı çıkarıyordu ki? Ne vardı yani, şarkıyı dinleyen milyonlarca bebeyi ağlatmaya değer miydi?
Like a sign
Artık dayanamayan Karakurt, ayağa kalkıp hızlı bir şekilde sağa dönmüş, duvara dayalı, yarım yatan sarışın kızın üstüne eğilerek hiç düşünmeden öpmeye başlamıştı onu.
İkisinin de gözlerinden yaşlar akarken Ebrar Yulia'nın kucağındaki gitarı yan tarafa bırakıp kendisi yerleşmişti onun kucağına. Kafasını sarışın olan kızın boynuna sokarak ağlamaya devam ediyordu Ebrar.
"Ne yaptıysam özür dilerim. Sevgimi hissettiremediğim, sürekli mal mal kıskançlıklar yaptığım için. Seni kaybetmekten korkarken yaptığım tek şey seni kendimden uzaklaştırmakmış meğer. Özür dilerim, affet beni sevgilim."
Brovkina konuşmadı, sadece Ebrar'ın kafasını okşamaya başladı. Aslında neredeyse 2 metre boyu olan, sahada kükreyen, arkadaşlarının arasında her şebekliği yapan kadın şu anda bir kedi gibi kucağına tırmanmış, boynunda ağlıyordu.
"Ebrar, bana bak."
Ebrar, sarışın kızın isteğiyle zoraki bir şekilde kafasını kaldırıp çoktan kızarmış ve dolu dolu gözleriyle karşısındaki aynı onun gibi dolu dolu olan kahverengi gözlere baktı.
"Haddimi aşarsam söyle."
Sarışın kız, şarkının söyleyemediğş kısmına gönderme yaptıktan sonra karşısındaki minik dev'in dudaklarına kapanmıştı.