Bölüm 10

3.2K 145 28
                                    

Geri kalan konuşmalarda Tom göreve gidecek kişileri kararlaştırmış ve toplantıyı bitirmişti. Ben ise yorgunlukla başımı masaya koymuş lanet baş ağrımın geçmesini bekliyordum. O sırada Tom omzuma dokundu.

"Kalksana Gloria."

Yerime daha da yerleşip söylenmeye başladım. "Rahat bırak beni Tom. Başım zonkluyor."

Bu sefer omzumu tabiri caizse hayvanca dürtmeye başlamıştı. "Gloria tekrarlamaktan nefret ederim. Kalk şuradan odaya gidiyoruz."

Anında  başımı kaldırıp konuşmaya başladım. "Hani akşamdı?"

İlk başta dediğim şeyi kavrayamayıp boş boş bakmıştı fakat anlaması fazla uzun sürmemiş ve sırıtmaya başlamıştı. "Bugün aklın fikrin seks yapmakta Gloria. Madem çok meraklısın neden çalışma odasında saçma sapan bir harekette bulundun?"

Bugün gerçekten sapıtmaya başlamıştım ve davranışlarıma da yansıyordu fakat altta kalamazdım. "Yaptığım şeyin nedenini sana açıkladığımı hatırlıyorum Tom."

Başını aşağı yukarı salladı ve konuşmaya başladı. "Evet açıkladın. Fakat bu benim umrumda bile olmadı. Sonuç olarak eninde sonunda benimle seks yapacaksın, bu gece olacağı gibi."

Evet demek ki koskoca Tom Marvolo Riddle bile saçmalayabiliyormuş. Tabii Tom bana göre her zaman saçma konuşuyordu ama olsun. "Her zaman yaptığın gibi geceyi çalışma odasında geçirmeye ne dersin Tom? Ama doğru sen odaya sadece ve sadece cinsel ihtiyaçlarını karşılamaya geliyordun. Affınıza sığınıyorum lordum bunu atlamışım."

Alayla konuşmama sinirlenmiş olacak ki beni kolumdan tutup aniden kaldırmıştı. Kaldırsındı, alışkındım ben bana bu şekilde davranmasına. "Kendini seks objesi gibi görmeyi kes Gloria." 

Tıslama benzer bir sesle konuştuğunda gülmemek için zor durmuştum. Yazık arada kendi diliyle yılan dili arasında gidip geliyordu. "O zaman öyle hissettirme Tom. Odaya sadece kendi zevklerin için geliyorsun. Ya da gözüme gün boyunca gözükmeyip akşam bile odaya adımı atmayıp sabaha karşı yatağa girdiğin için kendimi böyle hissediyor olabilir miyim? Ben seninle sadece kağıt üzerinde evliyim Tom, sen benim hayatıma hiçbir zaman manevi olarak bir şey katmadın. Maddi olarak zaten katamazsın ömrümün sonuna kadar yetecek bir mirasım var zaten."

"Sen bunları bilerek evlendin benimle Gloria. Şimdi söylenme gibi bir hakkın yok."

"Hayır Tom ben bunları bilerek seninle evlenmedim! Evet normal olmayacağını biliyordum fakat ben bu hale geleceğimi, getirileceğimi asla düşünmemiştim. Sen beni kandırdın Tom, sen evlenince daha çok huzurlu olacağımı artık hep yan yana olacağımızı zırvalayıp durdun. Evlendik, ne oldu sonra? Hayatımı siktin hayatımı! Bütün hayallerimi aldın benden bütün özgürlüklerimi aldın. Ben doğru düzgün hava almaya bile çıkamıyorum Tom. Seninle normal bir şekilde konuşamıyorum." Gözlerim dolmak üzereydi fakat konuşmaya devam ettim. "Senin beni sevebileceğini, sevmeyi geçtim değer vereceğine çok inanmıştım, inandırmıştın. Her kavgada senin bana ağıza alınmayacak sözler söylemeni hak etmiyorum ben. Ya da sinir anıyla söylediğim her sözden sonra lanet yemeyi de hak etmiyorum ben Tom.

Tam konuşacaktı ki ben konuşarak onu kestim. "Rica ediyorum bari bu söylediklerime itiraz etme. Bunları sende biliyorsun hem de bile isteye bana bunları yaşatıyorsun. Ben hiç böyle hayal etmemiştim. Ben senin gibi birini seveceğimi hiç düşünmemiştim, ben kalbi olmayan birini, beni her gün öldüren bir adamı sevebileceğimi, hatta aşık olacağımı düşünmedim. Kendimi hiç bu kadar değersiz hissetmemiştim fakat senin sayende bunu da öğrendim. Babama benziyorsun bile diyemem çünkü sen ondan daha betersin."

Dişlerini sıkıp sinirle konuşmaya başladı. "Beni o aptal babana mı benzetiyorsun Gloria?"

"Gerçekten o kadar söylediğim şeyden bunu mu anladın Tom?" Bıkmışlıkla kafamı kaldırıp tavana baktım ve gözyaşlarımı engellemeye çalıştım. Olmuyordu, Tom'la bunu konuşmam bile aptallıktı fakat ben biraz olsun beni anlar diye umut etmiştim. Olmuyordu, olmayacaktı. Hayatım boyunca bu cehennemi yaşamaya mahkumdum ben. 

Kafamı iki yana sallayıp arkamı dönüp yürümeye başladım. Artık bir şeyler söyleyip kendimi yırtmak istemiyordum fakat benim de bir sabrım vardı, ve taşalı çok olmuştu. Kapıdan çıkıp her zaman yaptığım gibi odaya doğru adımlamaya başladım. Zaten malikanenin diğer odalarında uzun süre kalmakta yasaktı bana. Tutsaktım derken şaka yapmıyordum.

Odanın içine girip kapıyı kapattım ve makyaj masama oturup kendimi incelemeye başladım. Güzel bir kızdım. Bir Malfoyun aksine Simsiyah uzun saçlarım, maviye yakın olan önceden neşeyle bakan fakat şimdi bomboş bakan gözlerim, keskin yüz hatlarım, güzel bir burnum, dolgun olan dudaklarım ve beyaz ten rengimle uyumlu olduğumu düşünüyordum. Eğer bebeğim yaşasaydı bana benzeyeceğini düşünüyordum. Saçları kesinlikle siyah olurdu çünkü babasının saç rengi ve annesinin saç rengi oldukça koyu renklerdendi. Gözleri renkli olurdu büyük ihtimalle, sonuç olarak Tom'un göz rengi yeşil benim ise neredeyse maviydi. 

Ayna da öylece kendime bakarken düşüncelerimle beraber gözlerimin dolduğunu görmüştüm. Bu konuda neden bu kadar çok hassasım asla bilmiyorum, annelik duyguları sanırsam. Hoş anne bile olamamıştım ama neyse.

Takıları çıkarmaya başladığımda Gözüm aynadan kapıya doğru kaydı ve ne zamandır orda olduğunu bilmediğim Tom'la göz göze geldik.

Bölüm sonu

Sonraki bölümde görüşmek üzere..

Lord & Lady || Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin